İZMİR - "Kimyasal silah kullanımı araştırılsın" sözleri nedeniyle hakkında dava açılan Av. Aryen Turan'ın iddianamesini inceleyen PEN Norveç, hazırladığı raporda Turan'ın sorumluluğunu yerine getirdiğine, Türkiye'nin ise hukuku ihlal ettiğine yer verdi.
PEN Norveç, İzmir Barosu'nun 22 ve 23 Ekim 2022 tarihlerinde düzenlediği Olağan Genel Kurulu’nda, Federe Kürdistan Bölgesi’nde kullanılan kimyasal silahların araştırılmasıyla ilgili yaptığı konuşmadan dolayı hakkında dava açılan Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir üyesi Aryen Turan'ın iddianamesini inceledi. Turan, yaptığı konuşmadan dolayı 3 Kasım 2022'de gözaltına alındı, hakkında "Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçlamasıyla dava açıldı. Turan, 7 Haziran'da görülen ilk duruşmada beraat etti.
KİMYASAL İDDİANAMESİ İNCELENDİ
PEN Norveç, incelediği iddianemeye ilişkin 5 Ekim'de rapor yayımladı. Raporda Turan'ın ifade özgürlüğünü kullandığı vurgulandı. Raporda, iddianamenin uluslararası hukuk standartlarına göre incelendiği ve Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) taraf olduğu da hatırlatıldı. Bu nedenle raporda, AİHS'nin 10'uncu maddesindeki “Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar" hükmünün uygulanmak zorunda olduğu aktarıldı.
'SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRDİ'
Avukatlık Kanunu’na değinilen raporda, "Baroların kendi temel amaç ve işlevlerine aykırı faaliyetleri tespit etme ve bildirme konusunda kilit bir sorumluluğu vardır ve hukukun üstünlüğünün uygulanmasını sağlamalıdırlar. İzmir Barosu üyesi olarak Genel Kurul’da konuşan Turan’ın bu sorumlulukları yerine getirme görevi bulunmaktaydı. Dolayısıyla halkı nefrete veya şiddete teşvik etmekten ziyade, Turan’ın yorumları hukukun üstünlüğüne yönelen tehditler konusunda kamuoyunu bilgilendirme ve kamusal söyleme katkıda bulunma çabası olarak yorumlanabilir. İfade özgürlüğü meselesi, yargının adil yönetiminin etkin bir şekilde işlemesi için hayati önem taşıyan avukatlık mesleğinin bağımsızlığı ile ilgilidir" denildi.
'HUKUK İHLAL EDİLDİ'
Turan’ın iddianameye konu olan değerlendirmesinin kovuşturmayı değil, “korumayı hak eder” nitelikte olduğu belirtilen raporda, "Turan’a yöneltilen suçlamaların, Türkiye’nin uluslararası ve Avrupa insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülüklerine, özellikle de ifade özgürlüğü hakkına uygun olmadığı sonucuna varıyoruz. Bu itibarla, söz konusu suçlamalar AİHS madde 10 uyarınca ifade özgürlüğü hakkına yönelik hukuka aykırı bir kısıtlama teşkil etmektedir. Ayrıca, söz konusu iddianame ve yargılama AİHS madde 6 ve 18’i ihlal etmektedir. Dahası, bu iddianame BM Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipleri’ni de ihlal etmektedir" diye belirtildi.