AMED - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecritle ülkenin karanlığa boğulduğunu söyleyen Yeşil Sol Parti Amed İl Eşsözcüsü Pınar Sakık Tekin, halkı 9 Ekim’deki açıklamaya davet etti.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde mutlak tecrit altında tutulan ve 31 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük 9 Ekim 1998 tarihinde gerçekleştirilen uluslararası komplo 25 yılını geride bıraktı. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası komplo ile Türkiye’ye teslim edilmesine dair protesto eylemi, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) ile Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) öncülüğünde “Sayın Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” şiarıyla Amed’de Koşuyolu Parkı’nda 9 Ekim saat 11.00’da gerçekleştirilecek.
Abdullah Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecridin tüm topluma yayıldığına dikkati çeken Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Amed İl Eşsözcüsü Pınar Sakık Tekin, tekrardan barış ortamının sağlanması için 9 Ekim’deki açıklamaya duyarlılık çağrısında bulundu.
‘KOMPLO TECRİT İLE DEVAM EDİYOR’
Komplo ile Kürt halkının en temel haklarının hedef alındığını söyleyen Tekin, “9 Ekim 1998’de uluslararası güçler ve bölge ülkeleri tarafından Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik yapılan uluslararası komplonun üzerinden tam 25 yıl geçti. Her ne kadar 9 Ekim 1998’de yapılmış olsa da bu komplonun arkasında yüz yıllık çözülmemiş bir Kürt sorunu ve beraberinde Kürt halkının temel haklarından yoksun bırakılmasıyla sonuçlanan uluslararası güçler ve bölgesel konsensüs vardır. Yüz yıl önce Ortadoğu’da egemen devletlerin sınırlarını çizen güçler, bir asır sonra tüm halklara umut olan fikriyatın mimarı Sayın Abdullah Öcalan’a karşı bir müdahale başlattı. Bu müdahale bugünde tecritle devam etmektedir” dedi.
‘YASALARINI ÇİĞNİYORLAR’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 31 aydır haber alınamamasının hukuksuzluk olduğunu söyleyen Tekin, “Yasalara göre bir tutuklunun üzerinde 15 günden fazla tecrit uygulanamaz. Ama gelin görün ki bugün ülkede 31 aydır Sayın Abdullah Öcalan’dan haber alınamıyor. Ne ailesi ne de avukatlarıyla görüştürülmüyor. Aslında Türkiye bu uygulamayı yaparken hem kendi hukukunu hem de üyesi olduğu uluslararası hukuku çiğnemekte. Bu konuda yapılan haksız ve hukuksuz uygulamaların son bulmasını istiyoruz” diye belirtti.
‘TECRİT ÜLKEYİ KARANLIĞA BOĞDU’
Abdullah Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecridin tüm topluma yayıldığını belirten Tekin, “Tecrit her ne kadar bugün İmralı’da başlamış olsa da sadece Kürtlere karşı değil aslında tüm Türkiye’ye sirayet etmektedir. Cezaevinde hasta tutsakların ölüme terk edilmesi, infazı yakılan hükümlüler, kadına yönelik şiddet, yoksulluk, ekonomik kriz, doğa talanı ve benzeri sorunlar gerçekten ülkeyi karanlığa boğmuştur. Bu anlamda ülkeyi karanlığa boğan ve bu savaş politikalarını devam ettiren sisteme karşı yeniden ülkede barışı inşa etmek adına bir çözüm sürecinin başlatılmasını talep ediyoruz. Bu tecridin kaldırılması ve yeniden müzakere edilmesi durumunda daha önce olduğu gibi ülke bir barış iklimine girecek” şeklinde konuştu.
Tekrardan barış ortamının oluşturulması için 9 Ekim’de yapacakları açıklamaya katılım çağrısında bulunan Tekin, “Biz tekrardan ülkede o barış ikliminin yaşatılması adına 9 Ekim’de saat 11’de bir basın açıklaması yapacağız. Sorunların kökten çözümü noktasında tüm halkımızı duyarlılığa davet ediyoruz” dedi.