RIHA – Efrîn İnsan Hakları Örgütü Eşsözcüsü İbrahim Şêxo, kenti fiili olarak yöneten Hatay Valisi’nin, 15 yaşındaki kızını Türkiye’ye bağlı grup üyelerinden biriyle evlendirmediği için tehdit edildiğini söyleyen Kürt kadına, “Bu kişiler Efrin’i kurtardı. Dolayısıyla sizin canınız da malınızda bunlara helaldir” yanıtı verdiğini öne sürdü.
Türkiye ve bağlı paramiliter grupların 20 Ocak 2018 tarihinde başlattığı saldırı sonrası 18 Mart'ta girdikleri Kuzey ve Doğu Suriye’nin Efrîn kenti, aradan geçen 5 yılda katliam, gasp, işkence, tecavüz ve insan kaçırma vakalarının merkezi haline geldi. Türkiye tarafından çevresine örülen yüksek duvarlarla Efrîn, tamamen abluka altına alındı. Paramiliter grupların gerçekleştirdiği hak ihlalleri yüzünden göç etmek zorunda kalan Kürtlerin yerine İdlib, Humus, Hama, Guta, Lazkiye ve Halep’ten getirilen grupların aileleri yerleştirildi. Nüfusunun yüzde 90’ı Kürt olan kentte aradan geçen zamanda Kürt nüfusu yüzde 25’e kadar düştü.
İlçe, mahalle, köy ve şehir meydanlarının ismi Türkçeleştirilen kent, filli olarak Türkiye’ye bağlanarak Hatay Valisi tarafından yönetiliyor. Kürde dair her şeyin yok edildiği Efrîn’de her gün kaçırılma, işkence ve tecavüz vakaları yaşanmaya devam ediyor.
İnsan Hakları Örgütü Eşsözcüsü İbrahim Şêxo, Efrîn’de yaşanan hak ihlallerini Mezopotamya Ajansı'na (MA) anlattı.
'EFRİN'DE HUKUK YOK'
Efrin'de az sayıda Kürt nüfusu kaldığını belirten İbrahim Şêxo, kalanların da cinayet, kaçırılma ve tacizle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Özellikle Efrîn cezaevlerinde yaşanan ihlallere dikkat çeken Şêxo, "Cezaevlerinde çok sayıda Kürt var. Tutuklananlara çeteler işkence yapıyor. Efrîn'de adalet ve hukuk yok. Tutuklananlar yargılanmadan cezaevlerine konuluyor. Aileleri haber dahi alamıyor. Ancak tutuklandıktan 3 yıl sonra yüklü bir miktar para ödeyerek ailelerini arayıp tutuklandıklarına dair bilgi verebiliyorlar. Efrîn’deki tüm cezaevleri çetelerin zulmü altında. Efrîn’deki yargılamalar Türkiye tarafından yapılıyor. Yurttaşlar, YPG ve YPJ’ye üye oldukları suçlamasıyla Kilis'e götürülüyor. Kilis’te işkenceye uğradıktan sonra Ezaz’da bulunan cezaevlerine konuluyorlar” bilgilerini paylaştı.
‘HATAY VALİSİ TARAFINDAN YÖNETİLİYOR’
Efrîn’de Kürtlere ait her şeyin Türkçeleştirildiğini vurgulayan Şêxo, kentin tamamen Türkiye bağlandığını söyledi. Şêxo, şöyle devam etti: “Tarihten beri Kürt şehri olan Efrîn’de demografyayı değiştirme politikaları sonucu Kürt kalmadı. İlçe, köy ve mahalle isimleri Türkçeleştirildi. Azadî Meydanı’nın ismi Atatürk Meydanı olarak değiştirildi. Demirci Kawa’nın heykeli yıkıldı. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismi meydanlara verildi. Efrîn’in her tarafına Türk bayrağı ve Erdoğan posterleri asılmış durumumda. Değiştirilen Kürtçe ilçelerin yerine Osmanlı sultanlarının isimleri veriliyor. Efrin’de Türk nüfus cüzdanı kullanılıyor, diğer nüfus cüzdanları yasak. Aynı şekilde Türk parası geçerli. Efrîn, Hatay Valisi tarafından yönetiliyor. ”
‘BM, İLK KEZ TÜRKİYE’Yİ SORUMLU TUTU’
BM İnsan Hakları Komitesi'nin Eylül ayı Suriye hak ihlalleri raporunda, Efrin’de işlenen suçlar ve hak ihlallerinden ilk defa Türkiye’yi sorumlu tuttuğu bilgisini paylaşan Şêxo, “Komite’nin 6 ayda bir hazırladığı raporda daha önce Efrîn’de yaşanan cinayet, kaçırılma ve tecavüzlerle ilgili Türkiye’ye bağlı çeteler sorumlu tutularak sanki o çeteler kendi başlarına yapmışlar gibi gösteriliyordu. Ancak Eylül ayı raporunda ilk defa Türkiye bu suçlardan sorumlu tutuldu. Ancak şu ana kadar Türkiye’ye herhangi bir soruşturma açılmadı. Türkiye, NATO’ya bağlı bir güç olduğu için BM bu konuda soruşturma başlatmıyor. Zaten Türkiye’nin Efrîn’i işgal etmesi de bu uluslararası güçlerin desteğiyle gerçekleşti. Türkiye’nin uluslararası arenada yargılanması için ilk önce Suriye’nin durumunun düzelmesi gerekiyor. Ancak Efrîn’den Avrupa’ya göç eden Kürtlerin, Türkiye’nin Efrîn’de işlediği suçlara ilişkin suç duyuruları yapmaları önemli. Bizler de Türkiye’nin işlediği suçları raporlayarak belge haline getirmeye devam edeceğiz” diye belirtti.
’KAÇIRMA, TECAVÜZ VE KAÇIRMA HERGÜN YAŞANIYOR’
Özellikle Türkiye’ye bağlı grupların kontrolünde olan Serêkanî ve Girê Sipî’de, hak ihlalleri ve tecavüz gibi vakaların hemen her gün yaşandığını aktaran Şêxo, “Serêkanî ve Girê Spî’de neredeyse Kürt kalmadı, hepsi göç etmek zorunda kaldı. Geri dönmek isteyenler de katliamlara ve işkencelere maruz kalıyor. Örnek vermek gerekirse hasta bir yurttaş Serêkaniyê’de bulunan evine gitmek istediği sırada çeteler tarafından yakalanıyor. Daha sonrasında ise ilaçlarını almadığı için yaşamını yitiriyor. Yaşamını yitiren yurttaşın cenazesi dahi ailesine verilmedi. Girê Sipî ve Serêkanîyê’de kaçırılma ve tecavüz gibi vakalar neredeyse her gün yaşanıyor” dedi.
‘TÜRKİYE, ENKS’Yİ KULLANIYOR’
Şêxo, Türkiye’nin Efrîn’de Kürtlere karşı işlediği suçları uluslararası arenada meşrulaştırmak için ENKS’yi kullandığını da ifade etti.
ENKS yöneticilerinin birçok defa Türkiye’nin lehine açıklamalar yaparak Efrîn’de hak ihlalleri yaşanmadığını öne sürdüğünü belirten Şêxo, “Nasıl ki Lozan ve Sevr antlaşmalarında Türkiye iş birlikçi Kürtlerle uluslararası arenada Kürtlerin haklarını gasp ettiyse, şimdi de ENKS gibi işbirlikçileri uluslararası arenada kullanarak ‘Kürtlere karşı suç işlemiyoruz, burada hakları var’ izlenimi yaratmaya çalışıyorlar. ENKS de Türkiye’nin işlediği suçları biliyor” ifadelerini kullandı.
HATAY VALİSİ’NE DAİR ÇARPICI İDDİA!
Efrin’de yakın zaman önce yaşandığını iddia ettiği bir olayı paylaşan Şêxo, Efrîn giden Hatay Valisi’nin yanına gelip “Size bağlı gruplar bizi tehdit ederek 15 yaşındaki kızımı onlardan biriyle evlendirmem için bana baskı yapıyorlar” diyen Kürt bir kadına, gayri ahlaki bir tavırla gülerek, ‘Bu kişiler Efrin’i kurtardı. Dolayısıyla sizin canınız da malınızda bunlara helaldir’ yanıtı verdiğini öne sürdü.
ENKS’nin bu tür yaklaşımları bilmesine rağmen çıkarları için Türkiye ile işbirliği yaptığını dile getiren Şêxo, Türkiye’nin işlediği suçları dillendiren birinin derhal ENKS’den atıldığını söyledi.
MA / Mahmut Altıntaş