ERZIROM - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecritle ülkenin tecrit edildiğini söyleyen DBP PM üyesi Abdurrahman Sever, “Tecride karşı herkese tarihsel bir rol düşüyor” dedi. 

 

Uluslararası komployla 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirilen PKK Lideri Abdullah Öcalan, 24 yıldır İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutuluyor. Ağır tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan’dan 30 ayı aşkın bir süredir haber alınamıyor. Demokratik Bölgeler Partisi  (DBP) Parti Meclisi (PM) üyesi Abdurrahman Sever, Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması için herkese tarihsel bir sorumluluk düştüğünü ifade etti. 

 

'BİR ÜLKE TECRİT EDİLİYOR'

 

Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sadece bir “mahkûmiyet sistemi” olmadığını söyleyen Sever “Tecrit dediğimiz şey sadece dört duvar arası örülmüş bir duvar değil. Tecrit, bir bütün olarak yaşamın tamamının dışarı ile bağının kesildiği bir kavramdır. Bu konu sadece Kürtleri ilgilendiren bir konu değil, aynı zamanda Türkiye’yi ve hatta Ortadoğu’yu ilgilendiren bir konudur. Tecrit, aynı zamanda halk ve ülkenin de tecrit edilmesidir” dedi. 

 

Sever, “Sayın Öcalan ne zaman dışarıya bir mesaj gönderme olanağı bulabilse o dönem barışın ve demokrasi zeminin oturduğu bir dönem oluyor. Ama 30 aydan fazla bir süredir Sayın Öcalan’dan bir haber alınamıyor. Bu tecrit ülkenin ve özellikle cezaevlerinin her yerine yayıldı. Yakın zamanda bilindiği üzere Patnos Cezaevi’nde domuz bağıyla yapılan işkenceler gündeme geldi ve tüm bunlar İmralı’daki tecridin bir yansıması olarak kendisini var etti. Kültürel, siyasal ve ekonomik alanda refaha ulaşmak için tecridin mutlaka kaldırılması gerekiyor” diye konuştu.

 

'FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜ ŞART'

 

Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kırmanın herkes için tarihsel bir sorumluluk olduğunun altını çizen Sever, “Sadece tecridi kırmak değil, fiziki özgürlük de şarttır. Çünkü yaşananlar bir kişinin fiziki tecridi değil bir halkın tecrididir. Bunun için tecridi kırmanın zamanı gelmiştir. Kürt halkının kendisine bir irade olarak gördüğü Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün zamanı gelmiştir” şeklinde konuştu.