RIHA - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit son bulmadan ülkeye huzur ve özgürlük gelmeyeceğini söyleyen HDP ve BDP Riha il eşbaşkanları, komplonun yıl dönümü olan 9 Ekim’de herkesi etkinliklere katılmaya davet etti.
Ortadoğu’ya dönük müdahale planları doğrultusunda ABD’nin başını çektiği güçler eliyle PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 9 Ekim 1998’de Suriye’den çıkarılması ile başlayıp, 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirilmesine uzanan uluslararası komplo, 26’ncı yılına girdi. Türkiye’ye getirilmesiyle İmralı Adası’nda kendisi için özel olarak dizayn edilen F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne götürülen Abdullah Öcalan, burada 25 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutuluyor.
Aile ve avukat görüş hakkının askıya alındığı İmralı’da, Öcalan gibi adaya 2015 yılında “sekreterya” olarak götürülen diğer tutuklular Veysi Aktaş, Hamili Yıldırım ve Ömer Hayri Konar’dan da 31 aydır haber alınamıyor.
Öcalan’ın, Kürt meselesinin çözülebilmesinde üstlenebileceği rol dolayısıyla Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Barış Anneleri ile MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) uluslararası komplonun yıl dönümü olan 9 Ekim'de alanlarda olacak.
“Sayın Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” şiarıyla Amed, Wan, İstanbul, Mersin ve Riha başta olmak üzere birçok merkezde yapılacak açıklamalarda, komplo ve tecride tepki gösterilecek.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Riha İl Eşbaşkanı Hamide Göktaş ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Riha İl Eşbaşkanı Garibe Yeşil, uluslararası komplonun amacı ve İmralı tecridini sonuçları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
’ULUSLARARASI HUKUK ÇİĞNENİYOR’
Uluslararası komplonun İmralı Adası’nda ağırlaştırılmış tecrit koşullarıyla bugün hala devam ettiğini belirten HDP İl Eşbaşkanı Garibe Yeşil, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) tecride karşı sessizliğine dikkat çekti. Uluslararası hukukun, İmralı Adası’nda çiğnendiğini söyleyen Yeşil, “Uluslararası hukuk örgütleri bu hukuksuzluğa karşı ses çıkarmıyorlar. Türkiye’nin kendi yasalarına göre tutukluların aile ve avukatlarıyla görüşme hakkı var. Ancak Sayın Abdullah Öcalan’ın bu hakkı, hukuksuz bir şekilde engelleniyor. Ne ailesi ne de avukatlarıyla görüştürülmüyor” dedi.
‘BARIŞIN YOLU İMRALI’DAN GEÇER’
PKK Lideri’ne uygulanan tecrit politikasından kaynaklı Kürt sorununun çözümsüz kaldığına vurgu yapan Yeşil, “Barışın yolu İmralı’dan geçer. Sayın Öcalan üzerinde tecrit devam ettiği sürece ne Kürt sorunu çözülür ne de barış sağlanır. Eğer Sayın Öcalan ile görüşmeler yapılırsa, ülkeye barış gelir, toplum da huzura kavuşur. Eğer bir ülkede tecrit varsa, o ülkenin toplumu baskı altındadır. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit son bulmadan ülkeye ne huzur gelir ne de özgürlük” şeklinde konuştu.
‘SESİMİZİ HEP BİRLİKTE YÜKSELTELİM’
Yeşil, 9 Ekim’de yapılacak açıklamalara katılım konusunda şu sözlerle çağrıda bulundu: “Bu ülkeye adalet ve huzurun gelmesi için Sayın Öcalan üzerinde devam eden tecridin son bulması gerekiyor. Bu nedenle tecridin son bulması herkesi ilgilendiriyor. Buradan halka çağrım; gelin hep birlikte tecride karşı sessizimizi yükseltelim. Çağrım sadece Kürt halkına değil, bu ülkede yaşayan tüm halkların demokrasi ve özgürlük sorunu var. Bu ülkede demokrasi ve özgürlüğün gelmesi için Sayın Abdullah Öcalan üzerinde devam eden bu tecridin son bulması gerekiyor. Bunun için de herkese sorumluluk düşüyor.”
Tecride karşı eylem ve etkinliklerinin sadece 9 Ekim ile sınırlı olmayacağını da ekleyen Yeşil, tecridin kaldırılması, ülkeye barış ve demokrasinin gelmesi için mücadelelerinin her alanda devam edeceğini kaydetti.
‘KOMPLOYA KARŞI ALANLARDA OLACAĞIZ’
DBP İl Eşbaşkanı Hamide Göktaş da PKK Lideri Öcalan’dan 31 aydır haber alınamadığına dikkat çekerek, “Sağlık durumu nedir, sağ mı değil mi bilmiyoruz. Hem ailesi hem de halk Sayın Abdullah Öcalan’ın sağlık durumundan endişeli. Sayın Öcalan’ın tek bir sözüyle bu savaş son bulabilir. Eğer ülkeye barış gelirse kimse ölmez, toplum refaha kavuşur. Bu nedenle tecridin son bulması ve Sayın Öcalan ile görüşmelerin yapılması çok önemli” dedi.
İmralı’da devam eden tecridin kırılması için her alanda direnişin büyütülmesi gerektiğini ifade eden Göktaş, “9 Ekim bizim için kara günün başlangıcıdır. Uluslararası komplonun devamı olarak da bugün Sayın Abdullah Öcalan üzerinde ağır bir tecrit uygulanıyor. Bu tecridin kırılması için her alanda direnişi büyütmeliyiz. Eğer tecride karşı direnişi büyütürsek, 2024 yılını tecridin kırıldığı ve Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlandığı yıl olur” diyerek, duyarlı herkesi alanlarda hep birlikte ses yükseltmeye davet etti.
MA / Mahmut Altıntaş