AMED - Oğlu Agit İpek’in kemikleri kutu içerisinde verilmesiyle gündeme gelen ve açık tanık beyanlarıyla tutuklanan Halise Aksoy’un ilk duruşması yarın görülecek. Avukatı Zeynep Karayılan, müvekkilinden intikam alındığını belirtti.
HPG’li oğlu Agit İpek’in kemiklerinin bir kutu içerisinde kargoyla kendisine teslim edilmesiyle tanınan ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Halise Aksoy hakkında, "örgüt üyeliği” iddiasıyla 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arası değişen hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması yarın görülecek. Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşması görülecek Aksoy’un aynı zamanda tansiyon, şeker, kalp ve diyabet gibi birçok sağlık sorunu da bulunuyor.
Aksoy’un avukatı Zeynep Karayılan, müvekkilinin tutuklu yargılanmasının hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını söyledi.
‘İNTİKAM ALINIYOR’
Ceza hukukunda as olanın tutuksuz yargılama olduğunu dile getiren Karayılan, “Tutuklama son çare olarak uygulanan bir koruma tedbiridir. 57 yaşında okuma yazma dahi bilmeyen yaşlı bir kadının kaçma şüphesi bulunmamaktadır. Yine aynı şekilde dosya kapsamında yalnızca tanık delili bulunmaktadır. Bu tanıklar da tanık koruma kanunundan yararlanmaktadır. Dolayısıyla delil karartma tehlikesinden de bahsedilmeyecektir. Ancak barizdir ki gerek Halise anneye gerek kızı Mizgin Karataş’a uygulanan düşman ceza hukukudur. Kendisinden oğlunun kemiklerinin insanlık dışı bir şekilde teslim edilmesinin yarattığı gündemin intikamı alınmaktadır” dedi.
‘RAHATSIZLIKLARI ARTTI’
Aksoy’un hem gözaltı sürecinde hem de hakkında verilen tutuklama kararı ardından yaptıkları itirazların ve görüşmelerin sonuçsuz kaldığını hatırlatan Karayılan, “Cezaevinde olduğu süre boyunca 5 ten fazla kez hastaneye çıktı. Bir kere nefes darlığından ambulansla acile çıktı. Kronik olarak Şeker ve kolesterol hastası ve bu süreçte her iki rahatsızlığı da arttı. Şekeri için bir makine verilmiş ancak makine de bozuk çıkmış. Yine bunun yanında göz rahatsızlığı da gittikçe arttı. Cezaevinde bu gibi belki de daha ağır rahatsızlıkları olan hasta tutsakların tahliyeleri siyasi kararlarla hukuk dışı bir şekilde tahliyeleri engelleniyor” ifadelerini kullandı.
Yarın görülecek mahkeme de tanıkların dinlenmesi için zorla getirme kararı çıkarıldığını dile getiren Karayılan, “Dosya kapsamında iddia makamı tüm delillerini toplamış gözüküyor. Halise Aksoy’un yaşı, hastalıkları göz önüne bulundurulduğunda şu aşamada yarın görülecek, dosyada tahliye edilmesini umuyoruz” diye belirtti.
İDDİANAMEYE DAİR
Açık tanık Ümit Akbıyık’ın “örgüt üyelerine güvenilir ev sağladığı” iddialarının yer aldığı iddianamede, “gizli ve güvenilir olduğu iddia edilen” evde, siyasetçilerin de aralarında bulunduğu onlarca kişinin kaldığı ileri sürüldü. Akbıyık’ın beyanlarında ve polis araştırmasında Aksoy’un “güvenilir evinde” kalanların isimlerinin yer aldığı iddianamede, E.K., H.B.K., H.D., C.Y., N.Ö., S.A., A.P., B.Y., B.Ü., S.A., M.S.A., Z.K., V.B., H.G., S.A., A.C., D.K.’nin evde kaldığı belirtildi. Birçoğunun halen aktif olarak siyaset sürdürdüğü bu isimlerin “örgüt üyesi” olduğu öne sürüldü.
Aksoy’un oğlunun kemiklerinin kargoyla kendisine teslim edilmesinin basına yansıdığı 2 Mart 2020 tarihinden 2 ay sonra taşındığı yeni evinin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından takibe alındığı ortaya çıktı. İhbar gerekçesiyle 23 Aralık 2020’den bir gün sonra Aksoy’un evinde gözaltına alınan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve Parti Meclisi (PM) üyelerinin ise “örgüt üyesi” olarak lanse edildiği iddianamede, HDP üyesi 4 kişinin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nce aynı gün serbest bırakıldığı ve Aksoy hakkında ise aynı dosyadan takipsizlik kararı verilmesine değinilmedi.
AVUKATI VE KIZI İLE İRTİBATI SUÇ
İddianamede, oğlunun cenazesinin kargoyla gönderilmesinden sonra Aksoy, kendisiyle röportaj yapan gazeteci Beritan Canözer ve Derya Ren ile irtibatlı olmakla, kızı Mizgin Karataş ve avukatı Mehmet Öner’le telefon sinyalleri ve HTS kayıtları çakıştığı gerekçesiyle irtibatlı olmakla suçlandı.
ÇOCUKLARINDAN DOLAYI İLTİSAKLI SAYILDI
Aksoy’un öldürülen oğlu Agit İpek ve örgüte katıldığı belirtilen kız Ş.İ.’den dolayı örgütle “iltisaklı” olduğu öne sürülen iddianamede, “... şüphelinin örgüt içerisinde yukarıda belirtilen tanık beyanları doğrultusunda faaliyet yürüttüğü, örgütün kırsal alanında faaliyet yürüten çocukları dolayısıyla ve örgütle bizzat devam eden iltisakı nedeniyle örgüt içerisinde ‘değer ailesi’ olarak tanımlandığı...” ifadelerine yer verildi.
Aksoy’un evini, “örgüte katılım yapmak isteyenleri”, “örgüt mensuplarının karıştığı olaylardan sonra saklandığı”, “barındığı” ve “güvenli ev” olarak kullandığı, “örgütün talimatları doğrultusunda gizlilik içinde hareket ettiği” ileri sürülen iddianamede, böylelikle Aksoy’un üzerine atılı “örgüt üyeliği” suçunu işlediği öne sürüldü.