CENEVRE – BM Ofisi önünde yapılan eylemde, Jineoloji Akademi Üyesi ve Gazeteci Nagihan Akarsel’in katledilmesinin aydınlatılması çağrısı yapıldı.
"Dem dema azadiyê ye" hamlesi kapsamında PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle İsviçre'nin Cenevre’de bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Ofisi önünde gerçekleştirilen eylem, 33’üncü ayında devam etti. 25 Ocak 2021'den bu yana her çarşamba BM Ofisi'nin bulunduğu Nations meydanında düzenlenen oturma eyleminde bu hafta katledilişinin yıl dönümünde Jineoloji Akademi Üyesi ve gazeteci- yazar Nagihan Akarsel anıldı.
Bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan eylemde konuşan Cenevre Demokratik Kürt Toplum Merkezi (CDK) Eşbaşkanı Tuba Yılmaz, Akarsel İçin Adalet İnisiyatifi tarafından katliamın aydınlatılmasına yönelik sürdürülen kampanyaya değindi. Tılmaz, "Türk devletinin Kürt kadınlarını hedef alan saldırıları Nagihan Akarsel'le sınırlı değildir. Nagihan Akarsel şahsında Kürt kadınlarının mücadelesi hedef alınmıştır” dedi. Akarsel'in katledilmesinin aydınlatılması talebini yenileyen Yılmaz, gerek BM gerekse insan hakları kurumlarıyla sürdürülen görüşmelere ilişkin aktarımda bulundu.
‘KOPLONUN ÜZERİNDEN 24 YIL GEÇTİ’
Ardından söz alan CDK Eşbaşkanı Mehmet Latif Çelebi de 9 Ekim 1998’de uluslararası güçler ve bölge ülkeleri tarafından Abdullah Öcalan'a yönelik başlatılan uluslararası komplonun üzerinden 24 yıl geçtiğimi hatırlattı. Çelebi, "Önder Apo’nun Suriye’den çıkarılmasıyla başlayan süreç, etkisi ve sonuçları itibariyle bugün hem Türkiye’de hem Ortadoğu’da önemli toplumsal ve siyasal gelişmeler ortaya çıkarmıştır. Yüzyıl önce Ortadoğu’daki egemen devletlerin sınırlarını çizen güçler bir asır sonra halklara umut olabilecek fikriyatın mimarı ola Önder Apo'ya karşıda bir müdahale başlatmıştır. Önder Apo’nun Demokratik Ortadoğu’da halkların ortak mücadelesi ve kurtuluşunu esas alan fikriyatı bu bölgesel ve uluslararası müdahalede belirleyici olmuştur. 9 Ekim komplosu Önder Apo’nun Ortadoğu halklarının özgürlük mücadelesine ilham olabilecek düşüncelerine karşı vurulan bir darbe ve başta Kürt halkı olmak üzere Ortadoğu halklarının ortak geleceğine dönük yapılan büyük bir müdahalenin de başlangıcıdır" ifadelerini kullandı.
TECRİDİN KIRILMASI İÇİN ÇAĞRI
Abdullah Öcalan’ın demokratik ve barışçıl çağrılarına “oyalama, tasfiye, çöktürme planı ve ağırlaştırılmış tecritle” karşılık verildiğini dile getiren Çelebi, “İmralı’da tutsak edilen sadece Öcalan değil, aynı zamanda onun şahsında özelde Ortadoğu genelde ezilen dünya halklarınının toplumsal barışı ve halkların özgür yaşam seçeneği olmuştur. Hem kendi hukukunu, hem de uluslararası hukuku yok sayarak bugün İmralı’da önderliğe karşı yürütülen bu ağırlaştırılmış tecrit ve ablukayı kırmak, Ortadoğu halklarını kuşatan faşizm zincirini de kıracaktır. 24’üncü yılını dolduran 9 Ekim Komplosunu bir kez daha lanetliyoruz. İmralı’daki tecridi kırmak için vicdan ve sorumluluk sahibi, demokrasi ve barış kaygısı olan her kesime önder Apo’nun ortaya koymuş olduğu barış, demokrasi ve özgürlük iradesine sahip çıkma çağrısında bulunuyoruz” dedi.