HABER MERKEZİ - Tabip Odası, görev yaptığı hastanede uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Dr. Fikret Hacıosman’ı ölümünün 5. yılında andı.
Sağlık emekçileri, 5 yıl önce sağlıkta şiddet nedeniyle yaşamını yitiren Dr. Fikret Hacıosman’ı Wan, Riha ve Semsûr’da gerçekleştirilen açıklamalarla andı.
RIHA
Riha Tabip Odası, Tabip Odası İlhan Diken Eğitim Salonu’nda basın toplantısı düzenledi. “Sağlıkta şiddet sona ersin. Çalışırken ölmek istemiyoruz. Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz” pankartının asıldığı toplantıya, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) yönetici ve üyeleri de katıldı. Toplantıda konuşan Tabip Odası Başkanı Ezer Bulut, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya seslenerek, “Artık canımıza da kasteden bu sorunlarımıza karşı halen sadece tweet atmakla mı yetineceksiniz? Hekimlerin, sağlık emekçilerinin yaşadıkları sorunlar için tek yapabileceğiniz bu mu?” diye sordu.
YAŞAMAK VE YAŞATMAK İSTİYORUZ
Bulut, devamında ise şunları belirtti: “Sağlıkta yaşadığınız sorunların sorumlusu ne hekimler ne de sağlık çalışanlarıdır. Randevu bulamamanızın, 5 dakikada muayeneye mecbur bırakılmanızın, eczanelerde kalem kalem ödeme yapmanızın, hastanelere ulaşamamanızın ve diğer bütün sorunlarınızın sorumlusu bu sağlık sistemidir. Gelin bu sistemi hep birlikte değiştirelim. Sağlık Bakanı’na yeniden sormak istiyoruz. Her ay sayısı katlanarak artan yüzlerce hekim bu kötü koşullar ve gelecek kaygısıyla ülkesini terk ediyor. Neredeyse hepimiz, çalışma yükümüzün yanında bu sağlık sisteminde ruhsal anlamda zorluklarla da karşılaşıyoruz. Daha geçen hafta üç meslektaşımız intihar etti. Yüzlerce sağlık emekçisi her gün şiddet görüyor. Tüm hekimler-sağlık emekçileri geçim derdi ile boğuşuyor. Günde en az 100 sözel ve fiziksel şiddetle karşılaştığımız, hekimlerin yüzde 84'ünün en az bir kere şiddete maruz kaldığı çalışma koşullarındayız. Önceki gün Ankara EAH acil servisine silahla giren bir kişinin ateş etmesi sonucu, bir sağlık çalışanı kıl payı ölümden dönmüştür. Silahla hastaneye bu kadar rahat girip ateş edilmesi, Sağlık Bakanı ve diğer yetkililerin önlem alma konusunda harekete geçmeleri için yeterli değil midir?
TTB ve Tabip Odaları olarak sağlıkta artan şiddetin de toplumda körüklenen şiddet dilinin de karşısındayız ve sağlıkta şiddetle etkin mücadele çağrımızı yineliyoruz. Birileri bizim sesimizi duymadığı gibi, duyulmasını engellemek için elinden geleni yapıyor ama dün olduğu gibi yarın da daha da güçlü bir şekilde ‘emek bizim, söz bizim’ demeye devam edeceğiz. Asla yaşamımıza kasteden bu çalışma koşullarına boyun eğmeyeceğiz, emeğimizin sömürülmesine, geleceğimizin karartılmasına izin vermeyeceğiz. Ne yaşamlarımızdan, ne de mesleğimizden vazgeçmiyoruz. Bu eylem sürecinde etkili sağlıkta şiddet yasası, güvenli çalışma alanları taleplerimizi yükseltelim. Yaşamı ve yaşatmayı kendine şiar edinmiş bir mesleğin mensupları olarak sağlıkta şiddete karşı her yönüyle mücadelemiz devam edecek; yaşamak ve yaşatmak istiyoruz.”
SEMSÛR
Semsûr Tabip Odası, Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, Tabip Odası üyelerinin yanı sıra SES yöneticileri ve birçok sağlık emekçisi katıldı. "Sağlıkta şiddet sona ersin. Çalışırken ölmek istemiyoruz. Yaşamak, yaşatmak istiyoruz" pankartının taşındığı açıklamada ortak açıklamayı Semsûr Tabip Odası Başkanı İsmail Tosun yaptı.
WAN
Wan-Colemêrg Tabip Odası da, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde (YYÜ) görevli asistan doktor Halil İbrahim Ulusal’ın hasta yakınları tarafından darp edilmesini kınamak ve Hacıosman’ı anmak için bir araya geldi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaşı Tıp Merkezi önünde bir araya gelen sağlık çalışanları adına ortak açıklamayı Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr. Harun Arslan yaptı.