İZMİR - Krizlerin temelinde İmralı tecridi ve Kürt sorununun çözümsüzlüğü olduğunu belirten Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, “Öcalan'ın çözüm politikasındaki iradesinin bilinmesine bağlı olarak demokratik siyaset zeminini kullanmasına fırsat verilmeli” dedi.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü İbrahim Akın, küresel güçlerin Ortadoğu’ya müdahalesinin ilk adımı olan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 9 Ekim 1998’de Suriye’den çıkmasıyla başlayan ve 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirilmesiyle devam eden uluslararası komplonun 26’ncı yılını değerlendirdi.
‘YÖNETİM ANLAYIŞINA DÖNÜŞTÜ’
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile devlet heyeti arasında “çözüm” adı altında 2013 ile 2015 yılları arasında yürütülen sürecin sonlandırılmasıyla Kürt sorununda demokratik çözümünün engellendiğini dile getiren Akın, devreye konulan tecridin İmralı Adası’yla sınırlı kalmadığını, yönetim anlayışına dönüştüğünün altını çizdi. Kürt sorununda demokratik çözümün ve İmralı tecrit sisteminin Türkiye’nin demokrasisiyle ilgili olduğunu ifade eden Akın, “Demokrasi mücadelesi ancak Kürt sorununun çözülmesiyle gerçekleştirilebilir. Tecridin kalkması, müzakerenin başlaması, çözüm süreçlerinin oluşturulması, geçmiş dönemde hasarlı yürümesine rağmen önümüzdeki dönem Meclisin inisiyatif alacağı konulardan bir tanesidir" dedi.
Türkiye’de yaşanan krizlerin temelinde tecrit ve Kürt sorununun çözümsüzlüğü olduğunun altını çizen Akın, “Kürt sorunu ve tecrit politikasını görmeyen bir anlayışla barışın tesis edilmesi mümkün değil. O yüzden tecride ve işkenceye karşı bütün kamuoyu duyarlı olmalı” şeklinde konuştu.
TECRİDE KARŞI DAYANIŞMA ÇAĞRISI
"Tecrit ve çözümsüzlüğün devam etme şansı hem çağın hem de dinamiklerin gereği mümkün değil" diyen Akın, şöyle devam etti: "Ama yerine konulacak süreç bakımından hem bölgenin dinamikleri hem de Türkiye'nin dinamikleri açısından uzlaşıyla değil, egemenlik ilişkisi çerçevesinde çözüm üretilmeye çalışılıyor. Türkiye, Kürtlere karşı bölge devletleriyle bir ittifak kurmuş gibi görünüyor. Ama bu ittifak çok da uzun vadeli değil. Geçici bir ittifak yapsalar da özü itibariyle her devletin Ortadoğu'da egemenlik kavgası var. Bütün bunlara baktığımızda, uzlaşı değil, çıkarların bir araya getirdiğini görüyoruz. Bu kadar ağır koşullarda Türkiye halkları olarak isteğimiz bu sorunların çözülmesinde tecrit politikasının kaldırılması, Öcalan'ın çözüm politikasındaki iradesinin bilinmesine bağlı olarak demokratik siyaset zeminini kullanmasına fırsat verilmesi çok önemli. Demokrasi, barış ve özgürlük isteyenler olarak, bu taleplerimizi çok daha yüksek sesle dillendirmeye devam edeceğiz.”
MA / Tolga Güney - Delal Akyüz