İSTANBUL - BEKSAV’ın kriminalize edilmeye çalışıldığını belirten Yönetim Kurulu üyesi İnan Söker, iktidarın kendi sanatçısını yaratmaya ve kültürel hegemonya kurmaya çalıştığını dile getirerek, mücadele çağrısı yaptı.
Müzik, tiyatro, sinema, edebiyat gibi sanatın birçok dalında atölyeler düzenleyen Bilim Eğitim Estetik Kültür Araştırmaları Vakfı (BEKSAV), son süreçte AKP iktidarının hedefinde. “Toplum için sanat” perspektifi ile çalışma yürüten vakfın eşbaşkanı Latife Canan Kaplan geçtimiz günlerde Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gözaltına alındı, daha sonra serbest bırakıldı. 28 Eylül’de ise vakfın diğer Eşbaşkanı Ahmet Uçar, havalimanında gözaltına alındı. İtirafçı Onur Demir’in ifadeleri üzerine farklı tarihlerde birçok üyesi gözaltına alınan BEKSAV’a yönelik baskıları Yönetim Kurulu üyesi İnan Söker değerlendirdi.
TOPLUMCU AYDINLANMA MERKEZİ
Vakfın sanat çalışmalarının kriminalize edilmeye çalışıldığını belirten Söker, iktidarın kendi sanatçısını yaratmaya çalıştığını kaydetti. BEKSAV’ın “Toplum için sanat, insanlık için bilim, özgürlük için politika” şiarıyla hareket ettiğini dile getiren Söker, vakfın sadece sanat için çalışma yapmadığını belirterek, “Vakıf kendini toplumcu aydınlanmanın merkezi olarak görüyor. Burası işçi sınıfının ve ezilenlerin mücadelesinin bir parçasıdır. Bu temelde sanatsal faaliyetlerini gerçekleştiriyor. Sanat veya sanatçı hiçbir zaman için içinde bulunduğu toplumun, coğrafyanın sorunlarından bihaber değil, bihaber olamaz. Bizim böyle bir tarihsel sorumluluğumuz var. Bu tarihsel sorumluluğumuzdan ötürü bir sanat üretmekten yanayız” ifadelerini kullandı.
'ÜRETİME DEVAM EDECEĞİZ'
BEKSAV’ın itirafçıların yalan beyanları üzerinden kriminalize edilmeye çalışıldığını söyleyen Söker, “Daha önce de kurumumuz defalarca basıldı. Enstrümanlarımıza, buradaki sanat yaptığımız araçlarımıza zarar verildi. Biz bir kez daha şunu söylüyoruz. Ne yaparsanız yapın biz ‘toplum için sanat, insanlık için bilim, özgürlük için politika’ demeye devam edeceğiz. Bu temelde sanatsal üretimlerimizi yapmaya, ezilenlerin ve işçi sınıfının sesi ve soluğu olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
'AKP KENDİ SANATÇISINI YARATMAYA ÇALIŞTI'
AKP’nin kültürel alanda hegemonyasını yaratarak, kendi sanatçısını yaratmaya çalıştığını kaydeden Söker, sanatın kendi içinde muhalif olması gerektiğini belirtti. AKP’nin iktidarın yandaş sanatçıları bir araya getirerek görüntü verdiğini hatırlatan Söker, “Bu görüntüler tek başına iktidarın kültür ve sanat alanında tahakküm kurmaya yeterli doneler değil. Bundan kaynaklı da aslında konser yasaklarına ya da bir dizi ambargoya, mobbinge başladı. Bunu devlet tiyatrolarında yaptı. Devlet tiyatrolarında ki oyunculara bir dönem ‘bankamatik sanatçısı’ dedi. Burada da kendisine yandaş, kendisine yakın sanatçıları sürekli bir şekilde öne çıkardı” diye konuştu.
MÜCADELE VURGUSU
Söker, sözleri şöyle sürdürdü: “Tüm kültür sanat kurumlarının, tüm sanatçı, aydın ve yazarların bu meseleye karşı ses çıkarması çok temel bir ihtiyaçtır. Bu çok hayati bir durum. İktidar, nefes boşluklarını ortadan kaldırmaya çalışıyor. Buna karşı da birlikte mücadele etmek çok temel bir ihtiyaç.”
MA/ Ömer İbrahimoğlu