MÊRDÎN - Hezex'te 5 kişi hakkında Kobanê eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle başlatılan soruşturmada, "yorumla mahkûmiyet hükmü kurulamaz" gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi.
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı Kurdistan ve Türkiye’nin birçok ilinde 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleştirilen protesto eylemlerine dair aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ’ın da olduğu 108 isim hakkındaki yargılama sürüyor. Söz konusu tarihlerde gerçekleşen protesto eylemleri nedeniye siyasetçilerin yanı sıra çok sayıda kişi hakkında da soruşturma açıldı. Bu soruşturmaların bazıları davaya dönüşürken, bazıları ise halen devam ediyor.
Şirnex’in Hezex (İdil) ilçesinde 6-8 Ekim Kobanê eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle A.K., F.K., H.E., M.S.A. ve Ş.D. ile 2 çocuk hakkında da “örgüt propagandası yapmak” ve “örgüt üyesi olmak" iddialarıyla 2014 yılında soruşturma başlatıldı. İdil Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada, ilk olarak çocuk yaşta olan 2 ismin dosyası tefrik edildi. Ardından dosya, “görevsizlik” kararı verilerek Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, 2023 yılının Nisan ayında A.K., F.K., H.E., M.S.A. ve Ş.D. hakkında "takipsizlik" kararı verdi. Kararın gerekçesi de yurttaşlara tebliğ edildi.
EMSAL KARAR
Savcı, emsal niteliği taşıyan kararında, dosyada delillerin toplandığını belirtti. Savcı, şahıslara ait olduğu iddia edilen kamera görüntüleri ile ilgili Ankara Bölge Kriminal Laboratuvarı tarafından düzenlenen raporda, görüntülerdeki kişilerin bahsi geçen isimler olup olmadığı konusunda “müspet ya da menfaat bir kanaat belirtmenin mümkün olmadığı” denildiğini paylaştı.
Savcı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun daha önce verdiği bir karara atıfta bulunarak, “Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olay ve iddialar aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaatlere değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkân vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa ihtimale dayanılarak sanığın mahkûmiyetine karar vermek, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm kurmak anlamına gelecektir” diye kaydetti.
Savcı, kararının devamında ise şu ifadelere yer verdi: "Bahsi geçen kişilerin üzerine atılı suçu kabul etmedikleri, kamera kaydından tespit edilen şahısların kendileri olmadıklarını beyan ettikleri, alınan görüntü mukayese raporunda bu konuda bir netlik bulunmadığı dolayısıyla atılı suçtan şüpheliler hakkında kamu davası açmaya yeterli şüphe ve delilin bulunmadığı anlaşılmakla (...)"
MA / Ahmet Kanbal