WAN - KJAR üyesi Arîn Mehabad, İran’ın “jin, jiyan, azadî” fikriyatından korktuğuna işaret ederek, “Kadın mücadelesi ve örgütlenmesi sürdürülürse kadın devrimi mutlaka kazanacaktır” dedi.
İran ve Rojhilat’ta, Jîna Emînî’nin gözaltında katledildiği 16 Eylül 2022 tarihinden bu yana rejim karşıtı isyan dinmiyor. “Jin, jiyan, azadî” felsefesinin öncülük ettiği eylemlerin birinci yıl dönümünden bu yana en az 60 kadın aktivistin tutuklandığı belirtildi. Kadınları, gözaltı, tutuklama ve kaçırmayla tehdit eden rejim, en son 10 Temmuz’da Rojhilat’ın Sine kentinde Doğu Kürdistan Özgür Kadın Derneği (KJAR) üyesi Werîşe Muradî’yi kaçırdı.
KJAR üyesi Arîn Mehabad, ülkedeki son gelişmelere dair ajansımıza konuştu.
‘JIN, JIYAN, AZADÎ HERKESİ BULUŞTURDU’
Emînî’nin katledilmesiyle başlayan eylemlerin Rojhilat ve İran'da hala devam ettiğini hatırlatan Mehabad, “Sorun başörtüsü ya da tesettür değil. Eylemlerin odak noktası halkın sisteme karşı olan tepkisi ve öfkesidir. Bu protesto 1970'teki gibi değil, ‘Jin, jiyan, azadî’ herkesi bir araya topladı. Kadınlar iktidardaki eril zihniyete karşı verdikleri mücadeleyle tarihi bir devrim yarattı” dedi.
TOPLUMSAL ÖZGÜRLÜK
Rejimin ilk günden toplum iradesini kadınlar üzerinden kırmaya çalıştığını söyleyen Mehabad, “Kadınların gösterdiği fedakarlık tüm toplumu cesaretlendirdi. Kadın, tüm toplumu kucaklayarak büyük bir devrim yaratmayı başardı. Kadının toplumsallığı ülkenin yer yerine yayılarak, devrime öncülük etti. Bu devrim, temel sorun olan kadının hak ve özgürlük sorununu yeni bir paradigmaya büründürdü. Şuan ‘Kadın özgür olmadıkça toplum özgür olmaz’ perspektifi hakim. Çünkü kadının hak ve özgürlük sorunu çözülmedikçe toplumdaki hiçbir sorun, kriz ve çatışma çözülmeyecektir. Yani yaşamın diğer sorunları çözülmeyecektir” diye belirtti.
Rejimin kadınlara yönelik baskılarını arttırdığının altını çizen Mehabad, “İran'ın otoriter ve baskıcı rejimi, kadınların güçlü iradesini göremiyor ve kabul edemiyor. Kadını bastırmak için her türlü yola başvuruyor. Kadına yönelik komplolarını sistematik bir şekilde yürütmektedir” ifadelerini kullandı.
‘KADINLAR KARANLIĞA UMUT OLDU’
21. yüzyılda kadınların sadece İran’da değil birçok ülkede gerici, eril zihniyete karşı direndiğine dikkat çeken Mehabad, şunları söyledi: “Kadınların farklı alanlardaki mücadelesi ve başarıları dünyanın ilgisini çekiyor. Ortadoğu’da yeniden umudu yeşerttikleri, iktidarlar arasındaki savaşın yol açtığı karanlığa ışık tutmayı başardıkları herkesçe bilinmektedir. Kürt kadınlar, Sayın Abdullah Öcalan’ın felsefesine, özgür yaşama, demokratik sisteme güveniyor ve geleceğe ışık tutuyor. Kadın mücadelesi ve örgütlenmesi sürdürülürse kadın devrimi mutlaka kazanacaktır. Ataerkil zihniyete karşı tek yol, örgütlenme, özgürlük ve özyönetim temelinde mücadele etmektir.
‘REJİM VARLIĞIMIZDAN KORKUYOR’
Kürt kadınların uzun yıllara dayanan tecrübesiyle kadın devriminin sesini dünyanın her yerine ulaştıracağına inanıyoruz. Tüm kadınlar ‘Jin, jiyan, azadî’ mücadelesine sahip çıkmalı. KJAR olarak büyük bir mirasa sahibiz. Siyasi, toplumsal ve savunma gücümüzle mücadelemizi genişletip güçlendireceğiz. Emeğimizin çalmasına izin vermeyeceğiz. Öncü ve direnişçi kadın Zeynep Celaliyan şahsında siyasi tutsakların özgürlüğüne yönelik mücadelemiz en üst düzeyde olacaktır. Kadın mücadelesi ve birliği ana plan ve projelerimiz olacaktır. Rejim, varlığımızdan, şehitlerimizin mezarlarından, isimlerinden, sloganlarımızdan korkuyor.”
‘DİRENİŞİN MİMARI ABDULLAH ÖCALAN’DIR’
İran ve Rojhilat’ta süren direnişin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın felsefesinden etkilendiğini belirten Mehabad, “Ama bu fikriyatın öncüsü halen tutuklu. Son 24 yıldır Önder Apo'ya yönelik ağır tecrit uygulanıyor. Önder Apo üzerinde yürütülen bu ağır tecrit aynı zamanda halkın iradesine, kadınların ve gençlerin varlığına yönelik bir tecrittir. Önder Apo'nun Kürt halkına felsefe kazandırdığı ve irade sahibi kıldığı açıktır. Bu yüzden Önder Apo şahsında tüm halkları tecrit ediyorlar. Rêber Apo'nun her sözü bir tarihtir, tüm insanlığa özgürlük yoluna hizmet etmektedir. Devlet bundan korkuyor. Sayın Öcalan’ın fikirleriyle Kurdistan ve İran'ın doğusunda başlayan kadın ve özgürlük devrimi tüm dünyada yankı buldu. ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesinin mimarı, 8 Mart 1998'de kadın gerillaların özgürlük yürüyüşünü başlattı. Kadınların özgür yaşam mücadelesinin önünü açtı. Kadınlar düşünceleri ve felsefeleriyle güç ve irade kazanarak özgürlük mücadelesine başladı. Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü tüm faaliyetlerimizin merkezinde olmalıdır. Çünkü Önder Apo'nun özgürlüğü insanlığın özgürlüğünü sağlayacaktır” diye belirtti.
MA / Berivan Kutlu