AMED – TJA aktivisti Rojbin Sevil Çetin’e Amed’de köpekli işkence fiilini gerçekleştiren polis Serdar G.’nin yargılandığı davanın, bir aileye aynı şekilde işkence yaptığı dava dosyasıyla birleştirilmesi talebi kabul edildi.
Amed’de 26 Haziran 2020 tarihinde evine düzenlenen baskında köpekle işkence edilen ve 11 gün sonra da çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Tevgera Jınên Azad (TJA) aktivisti Sevil Rojbin Çetin’e yönelik işkence filini gerçekleştiren polis Serdar G. hakkında açılan “basit yaralama” davası görüldü.
Diyarbakır 9’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Rojbin Sevil Çetin, avukatları Özüm Vurgun, Mehmet Öner ve Yakup Güven hazır bulundu. Duruşmayı ayrıca Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekilleri Halide Türkoğlu ile Meral Danış Beştaş, Rosa Kadın Derneği, Amed, Mêrdin, Êlih ve Sêrt TJA aktivistleri, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed ve Mêrdin şubeleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed il eşbaşkanı Gülistan Atasoy da izledi.
Duruşmada ilk olarak tanık polis dinlendi. İfade veren polis, “Ben görevliyken operasyon yapılan eve geç gittik. Biz gidene kadar özel harekât ekibi aramalarını bitirmişti. Soruşturma birimi ise aramalarını devam ettiriyordu. Gittiğimde Rojbin Sevil Çetin yerde yatıyordu” dedi. İddia makamı tanığın olayın başında arama yapılan ikamette bulunmadığını, operasyona katılan başka bir tanık beyanının alınmasını talep etti.
İKİ DOSYANIN BİRLEŞTİRİLMESİ TALEBİ
Amed Barosu Kadın Hakları Merkezi de davaya katılma talebinde bulundu. Avukat Mehmet Öner ve Yakup Güven, olay yerinde sivil olan tek kişinin Serdar G. olduğunu ve onun da tanık olarak dinlenmesini, arama yapan ekiplerin kasklarında kamera olup olmadığının TEM şubeye sorulmasını istedi. Avukat Özüm Vurgun da fail polis Serdar G.’nin, Rojbîn Çetin'den 27 gün önce başka bir aileye daha köpeklerle ağır işkence yaptığını ve bu dosyanın Diyarbakır 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam ettiğini söyledi. Vurgun, iki dosyanın da tanıklarının aynı olduğunu ve failin dosyasının kendi dosyaları ile birleştirilmesini talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, Amed Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin katılma taleplerini reddederek, avukatların taleplerini kabul etti. Heyet, duruşmayı 5 Aralık tarihine erteledi.
‘İŞKENCE DOSYASINA ÇEVRİLMELİ’
Duruşma sonrası kadınlar adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada ilk olarak konuşan avukat Özüm Vurgun, davaya ilişkin kısa bir bilgilendirme yaptı. Vurgun, “Bu dosya en başından beri sanık basit yaralama usulüne göre yargılandı ve beraat etti. Beraat kararına itirazımız sonucu dosya derdest bir şekilde yargılamaya açılmıştır. Bu dosya basit bir yaralama dosyası değildir. Bu dosya kolluğun işkenceyi nasıl uyguladığını, kendi elleriyle işkenceyi nasıl örtbas ettiklerini gösterdi. Bu dosyayı basit yargılamadan çıkarıp işkence dosyasına çevrilmesi için elimizden geleni yapacağız” dedi.
‘KADIN MÜCADELESİ DURMAYACAK’
Duruşmayı izleyen Erzirom Milletvekili Meral Danış Beştaş, yapılan işkenceden sadece bir polis memurunun sorumlu tutulmaması gerektiğini ifade etti. Beştaş, “O gün orada görev yapan ve talimatı veren ve alan, birlikte bu işi yapan herkesin sanık sandalyesinde olması gerekiyordu. Basit yaralamadan değil işkence uygulayan, insanlığa karşı suç olan ve zaman aşımı olmayan işkence suçundan yargılanmalıdır. Maalesef şu ana kadar böyle bir dava açılmadı. Türkiye’de işkence sistematik bir şekilde uygulanmaya devam ediyor. Kadınlara yönelik ayrıca sistematik bir yönelimin olduğunu biliyoruz. Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu zaten kadınlara ve Kürtlere özel olarak savaş açmıştı. Fakat Türkiye’de kadın mücadelesini hiçbir güç durduramadı. Kurdistan coğrafyasında Kürt kadın hareketinin mücadelesini bugüne kadar hiçbir güç durduramadı. Bundan sonra da durduramayacak. Kadına yönelik şiddete, işkenceye, cinayete, kırım politikasına var gücümüzle karşı koymaya devam edeceğiz. Mutlaka bu topraklarda herkesin eşit ve özgür yaşayacağı bir düzeni inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.