İSTANBUL - Siyasetçi Nursel Aydoğan, Kürt sorunu başta olmak üzere tüm sorunların çözüm adresinin İmralı olduğunu belirterek, “İmralı’nın kapıları açılırsa yeni bir dönemin kapıları da açılmış olur” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan, İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde 25 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulurken, son 31 aydır Abdullah Öcalan’dan haber alınamıyor. İmralı’ya dair kaygılar artarken, Türkiye, Kurdistan ve Avrupa’nın birçok yerinde Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için eylem ve etkinlikler sürüyor.
İmralı’dan haber alınamama hali ve tecrit koşulları ise başta Kürt sorunu olmak üzere birçok sorunu çözümsüz kılıp, derinleştiriyor.Siyasetçi Nursel Aydoğan, İmralı tecridi ve Kürt sorununun çözümsüzlüğünü değerlendirdi.
Nursel Aydoğan
‘EN BÜYÜK SORUN KÜRT SORUNU’
Aydoğan, Türkiye’nin en büyük sorunu olan Kürt sorunun demokratik yollarla çözülmesinin hedeflendiği “çözüm sürecinin” iktidar tarafından sonlandırılıp “savaş” yöntemlerine geri dönmesiyle ülkede sorunların baş gösterdiğini dile getirdi. Türkiye toplumunun barış sürecini desteklediğini anımsatan Aydoğan, “Bu sürecin bozulmasındaki en büyük faktör iktidarın işine gelmiyor olmasıydı” dedi. Aydoğan, “Türkiye tarihinde hiç olmadığı kadar bir barış havası vardı. Türkiye’de savaş ve çatışmanın son bulmasıyla ülkeye uluslararası sermaye odakları gelerek yatırımlar yaptı, ülke ekonomi hiç olmadığı kadar arttı, huzur, umut ve moral yaratmıştı o hava. Bu hava tüm Türkiye ve Kurdistan’a yansımıştı. Bu sorun çözülmüş olsaydı bugün Türkiye çok farklı bir konumda olurdu” dedi.
İMRALI KAPILARI AÇILIRSA…
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın barış için yoğunca bir emek verdiğini hatırlatan Aydoğan, “Türkiye ve Kurdistan halkları başta olmak üzere bütün halklar çözümün Öcalan’la geleceği gerçeğini gördü” ifadelerini kullandı. Halkların Abdullah Öcalan’a olan bağlılığının artmasıyla, Rojava’daki gelişmelerin de etkisiyle ve iktidarın bu sürecin kendisi için bir yarar sağlamadığını düşünmesinden sonra savaşa geri dönüldüğünü ifade eden Aydoğan, bu sürecin de ilk olarak İmralı’ya uygulanan tecritle başladığının altını çizdi.
Aydoğan, “Bu sorunu savaşla ortadan kaldırmak istemelerinden hemen sonra iktidar İmralı kapılarına kilit vuruldu. Aslında bu kararla beraber İmralı kapatıldı. Sayın Öcalan son heyet görüşmesinde şunu söylemişti: ‘Bundan sonra görüşemeyebiliriz. Eğer tekrar görüşülecekse bu görüş avukatlarımla olmayacaksa, Kürt sorunun çözümüne dair bir görüşme olmayacaksa ben bu görüşmeyi bundan sonra yapmam.’ Kürt sorunun çözümsüzlüğü ile tecrit arasında büyük bir bağ var. Çünkü İmralı’nın kapıları açılırsa yeni bir dönemin ve sürecin kapıları da açılmış olur” ifadelerine yer verdi.
‘YENİ ANAYASADA DEMOKRATİK CUMHURİYET OLMALI’
İktidarın, Kürt sorununu savaş yöntemleriyle çözemeyeceğini ifade eden Aydoğan, özellikle de sürecin sona ermesinden sonraki 8 yıllık dönemde iktidarın kullandığı savaş yöntemlerini hatırlatarak, “Bu sürecin de sonuna gelindi. İktidar bu durumu yeteri kadar görmüştür. Bu sorun savaş ve çatışmayla, cezaevlerini doldurmayla çözülemez” dedi.
Abdullah Öcalan’ın “sorunu bir haftada çözerim” sözlerini hatırlatan Aydoğan, cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken bu sorunun artık Abdullah Öcalan ile çözülmesinin zorunluluğuna vurgu yaptı. Aydoğan, “Bu yüzyıl demokratik yüzyıl olmalıdır, olmak zorundadır. Bugün yeni Anayasa tartışmaları yürütülüyor. Bu sorun çözülmek isteniyorsa kesinlikle Dolmabahçe’deki talepler bu yeni Anayasa’da yer almalıdır” ifadelerini kullandı.
‘ÇÖZÜMÜN ADRESİ İMRALI’DIR’
Abdullah Öcalan’ın görüşlerinin halklar üzerinde ciddi bir etkisinin olduğunu ve irade olarak görüldüğünü dile getiren Aydoğan, bu nedenle halkların yaşanan tüm krizlerden kurtuluşun adresi olarak İmralı’yı gösterdiğini kaydetti. Bu durumu en iyi iktidarın bildiğini ifade eden Aydoğan, bugün iktidarın, İmralı’daki tecritten bahseden herkesi neden hedef haline getirdiğini ise şu sözlerle açıkladı: “Gazeteci Merdan Yanardağ’ın da ifade ettiği, ‘Sayın Öcalan bir dehadır, gücü çok büyüktür’ demişti. Yani bu durumu dışarıdan gören bir tek Merdan Yanardağ değildir. Devletin en yetkili kişilerde bu durumu çok iyi biliyor. Çünkü onlar da biliyor ki Sayın Abdullah Öcalan’ın sorunlara dahil olmasıyla, tüm sorunlarının çözüleceğini iyi biliyorlar. Tüm sorunların çözüm adresi İmralı’dır, oradaki tecridin son bulmasıdır” ifadelerini kullandı.
MA / Ergin Çağlar