COLEMÊRG - Hewler’de silahlı saldırıda katledilen KNK Hewlêr Temsilcisi Deniz Cevdet Bülbün, ömrünün büyük bölümünü Kürtçenin gelişmesi ve ulusal birlik çalışmalarına adadı.
Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) Hewlêr Temsilcisi Deniz Cevdet Bülbün, 18 Eylül'de Hewlêr'de kongrenin binasında uğradığı saldırıda hayatını kaybetti. Aradan 9 gün geçmesine rağmen Bülbün'ün katiller bulunmadı. Bülbün, 1988 yılında Colemêrg'in Gever (Yüksekova) ilçesine bağlı Dêlezê köyünde dünyaya geldi. Bülbün, 1994 yılında köyden ayrılarak, ilk ve orta öğrenimini Gever, üniversiteyi ise Wan’da bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Mühendisliği’nde okudu.
Bülbün, bir yandan okula giderken, diğer yandan Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği'nde (KURDÎ-DER) Kürtçe dersler almaya başladı. Burada ilerleme kaydeden Bülbün, bir süre sonra Kürtçe öğretmeni oldu. Bülbün, öğrencilik yıllarında ayrıca Yurtsever Öğrenci Derneği’nde (YÖDER) de Kürt dili ve tarihi üzerinde araştırmalar ve çalışmalar yürüttü.
CEZAEVİ SÜRECİ
Bülbün, 15 Şubat 2009 tarihinde PKK Lideri Abullah Öcalan'a dönük uluslarlarası komplonun yıl dönümü protetosunda faşist grupların hedefi oldu ve bıçaklı saldırıya uğradı. Bülbün, saldırı nedeniyle günlerce hastanede tedavi gördü. Bülbün, tedavisi tamamlanmadan polisler tarafından gözaltına alındı. “Örgüt propagandası” iddiasıyla gözaltına alınan Bülbün, tutuklanarak Van F Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Burada yaklaşık bir yıl tutuklu kalan Bülbün, ardından Muş T Tipi Cezaevine gönderildi. Muş’ta 3 ay tutuklu kalan Bülbün, yapılan ara duruşmada tahliye edildi. Tahliyesinin ardından tekrar eğitim hayatına devam eden Bülbün, 2012 yılında eğitim sürecini tamamladıktan sonra memleketi Gever’e döndü.
KÜRTÇE ÇALIŞMALARI
Bülbün, memleketine döndükten sonra da dil çalışmalarından geri adım atmadı. 2012 yılından 2015 yılına kadar Kürt Dili ve Eğitim Hareketi'nde (TZP-KURDÎ) çalışmalarını sürdürdü. Bülbün, 2014 yılında ayrıca 6-7 yaş arası çocuklara Kürtçe eğitim için kurulan Dayîka Ûveyş İlkokulu'nda (KHK ile kapatıldı) dersler vermeye başladı. Gever Demokratik Kent Meclisi’nde de yer alan Bülbün, 2015 yılında Gever’de ilan edilen "özyönetim" sonrası hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Bülbün, tutuklanmamak için ilk önce Kuzey ve Doğu Suriye'ye, burada 5 yıl kaldıktan sonra Federe Kurdistan Bölgesi'ne geçti. Bülbün, burada da Kürtlerin ulusal birliği çalışarak, KNK'de yer aldı.
Adem Bülbün, yaşamının büyük bir bölümünü Kürtçe ve Kürt halkının birliğine adayan ağabeyi Bülbün’ü anlattı.
‘ÖNCÜ KİŞİLİĞE SAHİPTİ’
Aynı zamanda öğrencisi olduğu ağabeyinin Kürt diline verdiği öneme değinen kardeş Bülbün, ağabeyine “mamoste (öğretmen)” olarak seslendiklerini aktardı. Kardeş Bülbün, "Mamoste, çocukluğundan şehadet gününe kadar bilgi edinmek, bilgi sahibi olmak ve hayatı anlama çabasındaydı. Deniz’in Kürt diline karşı hassasiyeti ve Kürt hareketine bağlılığı çocuk yaşlarda maruz kaldığı baskı ve asimilasyon politikalarından geliyor. Deniz, bu baskı ve asimilasyona karşı her alanda mücadele etmek için söz verdi” dedi.
Ağabeyinin yaşam felsefesi, duruşu ve öncü kişiliğiyle çevresindekilerin takdirini kazandığına dikkati çeken Bülbün, "Wan’da okuduğu sırada yaşanan depremde dernekle birlikte depremzedeler için tüm çalışmalarda yer aldı. Çadır kentler koordinasyonundan sorumluydu. Barınma için çadırlar geldiğine Deniz bir çadırı çocuklar için eğitim ve öğretim çadırı olarak ayarladı. Türk, Kürt, Acem fark etmeksizin tüm çocuklara kısıtlı imkanlar içerisinde eğitim veriyordu. Mamoste çocuklar için kıt imkânlarla çadırdan bir okul inşa etti” diye kaydetti.
AİLESİNE DE KÜRTÇE ÖĞRETİYORDU
Bülbün, ağabeyinin Gever’deki çalışmalarını hatırlatarak, dile “kutsal” bir anlam yüklediğini söyledi. Bülbün, "Bağ ve bahçeye çalışmaya gittiği zaman bile yanında kitap, defter ve kalem götürerek bizlere eğitim verirdi. Mamoste sadece TZP’de veya KURDÎ-DER’de değil, evde de her birimize Kürtçe dilini öğretirdi. Ev içerisinde bize eğitim verdikten sonra sınav yapar, puan vererek başarımızı ölçerdi. Deniz her zaman bize güç verirdi. Bir sorunumuz olduğunda çözümümüz Deniz’i bulmak oluyordu" ifadelerini kullandı.
SON KONUŞMA
Katledilmeden bir gece önce kendisiyle konuştuğunu aktaran Bülbün, “Deniz ile her konuşmamız oldukça önemliydi, hiçbir konuşmamız sıradan değildi. Son konuşmamızda ise onun dosyaları hakkında konuştuk. Ondan E-devlet şifresi almamız gerektiğini söyledik. Bir avukat aracılığıyla dosyalarının şu an hangi aşamadı olduğunu bilmek istedi. Ancak bize şifre verilmedi ve onun dosyaları hakkında yıllarca bilgi alamadık. Kaygılıydık, çünkü onun çalıştığı bölgede Barzani ailesinin yaptığı ve yapabileceği şeyleri gözler önünde bulundurarak endişeleniyorduk. Daha önce de yaptıkları olayların ve suikastların örnekleri vardı. Fakat hiçbir zaman mamostenin şehadet haberini duyacağımızı düşünmedik” diye anlattı.
'MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEĞİZ'
Ağabeyinin mücadelesini sürdüreceklerini vurgulayan Bülbün, "Bu suikast açığa çıkarılana kadar takipçisi olacağız. Deniz’in bu mücadelesini yükseklere çıkartmanın sözünü veriyoruz. Böylesi merkezi bir yerde suikast yapılıyor ve kamera kayıtlarına ulaşılamıyor. Kamera kayıtları neden bulunmuyor, neden araştırmalar yapmıyorlar? Bu suikastlar açığa çıkartılmalı. Deniz’in hayallerini, dileklerini gerçekleştirmek için çabalayacağız" ifadelerini kullandı.
MA / Mazlum Engindeniz - Ruken Polat