MÊRDÎN – Mezopotamya Kültür ve Sanat Derneği, üye ve yöneticilerine yönelik baskılara dikkat çekerek, “Bu kirli politikalarınızdan vazgeçin. Sanat teslim olmadı, olmayacak” dedi.
Mezopotamya Kültür ve Sanat Derneği, son günlerde üye ve yöneticilerine dönük sanal medya üzerinden gerçekleştirilen baskılara ilişkin açıklama yaptı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Mêrdîn şube binası önünde yapılan açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. Çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri ile Yeşiller Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Mêrdîn Milletvekilleri Kamuran Tanhan ile Beritan Güneş Altın’ın da katıldığı açıklamada “Destên xwe yên qirej ji ser hunera me bikşînin” pankartı açıldı.
Burada konuşan Mezopotamya Kültür ve Sanat Derneği yöneticisi Ruken Aslan, egemenlerin halkları; kültür, kimlik, sanat ve varlıkları ile baskı altına almak istediklerini belirtti. Halklara dönük saldırılar ile halkların haklarının kimliklerinden ve kültürlerinden kopartılmak istendiğini kaydeden Aslan, özel savaş politikaları ile sürdürülen saldırıların ahlak dışı saldırılar olduğunu kaydetti. Kültürlerin halkların kimliği olduğunu, sanat ve sanatçıların da toplumun vicdanı olduğunu kaydeden Aslan, son günlerde dernek üyeleri ve yöneticilerine dönük ahlak dışı yönelimler olduğunu söyledi.
‘İNSANLIKTA ISRAR EDECEĞİZ’
Her türlü saldırılar karşısından bugüne kadar Kürt sanatçıları olarak diz çökmediklerini dile getiren Aslan, saldırıların kendilerini özgür sanattan uzaklaştıramayacağını ifade etti. Kültür ve sanatın insanın varlık sebebi olduğunu dile getiren Aslan, “Bizler de insanlıkta ısrar edeceğiz. Bizler bu kirli politikaları tanıyoruz. Sanatçı arkadaşlarımıza dönük saldırıları kabul etmiyor, kınıyoruz. Buradan sesleniyoruz; bu kirli politikalarınızdan vazgeçin. Sanat teslim olmadı, olmayacak” dedi.
Ardından söz alan Yeşil Sol Parti Milletvekili Kamuran Tanhan da, Kürt diline, kimliğine ve kültürüne dönük saldırıların her anlamda yoğunlaşarak devam ettiğine dikkat çekerek, “Esasında bu bir özel savaş politikasıdır her anlamda. Cenazelerin kaçırılması, mezar yerlerinin açıklanmaması ve dahası bu özel savaş politikalarının devamı niteliğindedir” dedi. 100 yıldan bu yana Kürt kimliğine karşı soykırım refleksi gösterildiğini kaydeden Tanhan, iktidara “Kürt dili ve kültürü üzerindeki soykırım politikalarınıza son verin” çağrısı yaptı.
Açıklama Zimanê Kurdî” şarkısının kitle tarafından seslendirilmesi ile son buldu.