HABER MERKEZİ - Gazeteci Aziz Köylüoğlu, yıllarca birlikte haber takibi yaptığı Seyit Evran’ı, “Sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda bir devrimciydi. Özgür Basın’ın, Kurdistan’ın hafızasıydı” sözleriyle anlattı.
Özgür Basın emekçisi gazeteci-yazar Seyit Evran, 22 Eylül’de Kuzey ve Doğu Suriye’de tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Evran, Kurdistan'ın dört parçası başta olmak üzere Ortadoğu'nun birçok bölgesinde 30 yılı aşkın bir süre gazetecilik yaptı. Evran, bu süreçte zorlu koşullara rağmen hakikati kamuoyuna ulaştırdı. Gazeteci Aziz Köylüoğlu, 24 yıl birlikte çalıştığı Evran’ı anlattı.
'HABERE SEVDALIYDI'
Evran'ın halkı doğru bilgilendirmek için büyük bir mücadele verdiğini belirten Köylüoğlu, “Seyit arkadaşı 1998’de tanıdım. Ama daha iyi tanıma fırsatım 2000 yıllının baharında oldu. 24 yıldır kesintisiz bir tanışıklığımız var. Birçok sahada birlikte çalıştık. Güney Kürdistan’da birlikte çalıştık. Medya Savunma Alanları’nda birlikte haber takibi yaptık. Rojava’da uzun bir süre birlikte çalışmalar yürüttük. Habere sevdalı bir arkadaştı. İlerlemiş yaşına rağmen 20 yaşındaki bir muhabirin refleksleriyle haber takibi yapardı. Haber yapmayı, yazmayı seviyordu. Sürekli haber peşindeydi. O yapısı son günlerine kadar da sürdü. Bir bilgi eline ulaştığı zaman onu halka ulaştırma coşkusu vardı onda. Fedakar, mütevaziydi. Herkesle alıp verebiliyordu. Seyit arkadaş, bir gazetecinin bütün özelliklerini kendi içinde barındırıyordu. Aynı zamanda bir devrimciydi. ‘Her şey halk için’ derdi. Bu mücadele içerisinde daha fazla nasıl katkı sağlayabilirim arayışı vardı sürekli. Birlikte çalıştığımız zamanlarda da en aktif arkadaşlardandı. Özellikle haber toplantılarımızda hem durum analizleri yapardı hem de haber önerileri yapardı. Bu konuda da girişimciydi. Sadece söylemde değil, aynı zamanda girişken bir arkadaştı” diye belirtti.
‘DÖRT PARÇA KURDİSTAN’I GEZDİ’
Evran’ın Ermenistan, Orta Asya ve özellikle Kazakistan Kürtleri ile ilgili haber çalışmaları olduğunu söyleyen Köylüoğlu, “Gazetecilik serüveni Özgür Basın’da başladı ve Özgür Basın ile bitti. Muhabirliğin yanı sıra temsilcik görevinde bulundu. Kuzey Kurdistan’da Ağrı temsilciği yaptı. Daha sonra yönünü dağlara verdi. Örgütleme çalışmalarında yer aldı. Seyit arkadaş sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda bir devrimciydi. Her şartta ve koşulda kendini yeniden konumlayabilen bir arkadaştı. Şartlar ne olursa olsun moralini sürekli yüksek tutardı. Zaman zaman ani çıkışları ve öfkelenmeleri olurdu. Ama esasında yoldaşı ile yoldaş olan biriydi. Yoldaşlığa çok fazla değer verirdi. Dört parça Kurdistan’ı gezdi. Çok yazı yazdı, çok haber yaptı” ifadelerini kullandı.
ROJAVA DEVRİMİ'Nİ TAKİP ETTİ
Evran'ın dört parça Kurdistan'da hakikat arayıcısı olduğunu vurgulayan Köylüoğlu, Rojava Devrimi’ni halka aktarmak için büyük bir rol oynadığını dile getirdi. Köylüoğlu, “Rojhilat’ta haberler yaptı. Güney Kurdistan’da uzun süre muhabirlik yaptı. Yine Rojava Devrimi’nin başında yer aldı. 2012 yılından bu yana Rojava’da gazetecilik yaptı. Her yeri dolaştı. Seyit arkadaş aynı zamanda bir savaş muhabiriydi. Rojava’da bütün çatışma bölgelerinde yer aldı. Halep’te, Efrin’de, Kobani’de, Minbiç’te, Rakka’da, Qamişlo’da, Hesekê’de yani bulunmadığı kent kalmamıştı. Savaşların gerçekliğini yalın bir dille anlattı. Zaten öyle bir gelenekten geliyordu. Seyit arkadaşın dedeleri Şêx Sait isyanına katılmıştı ve orada idam edilmişlerdi. Öyle bir aile geleneğinden geliyordu. O geleneğin bir temsilcisiydi. Her zaman mücadeleyi esas alırdı. Gericiliğe, düşmana karşı sürekli mücadele halindeydi. Bizim için de bir örnekti. Özgür Basın’ın hafızasıydı. Sadece Özgür Basın’ın değil, Kurdistan’ın da hafızasıydı” dedi.
‘ÖNEMLİ BİR MİRAS BIRAKTI’
Evran'ın mücadele bayrağını sonuna kadar taşıyacaklarının altını çizen Köylüoğlu, şöyle devam etti: “Bizlere önemli bir miras bıraktı. Bu mirası devam ettirmek, büyütmek görevimizdir. Seyit arkadaşın şehitlere bağlılığı vardı, ‘Biz şehitlerin devamcısıyız’ derdi. Şimdi de onun bıraktığı yerden devam edeceğiz. Hayallerini gerçekleştirmek ve bu doğrultuda yeni bir yaşamı yaratabilmek en büyük amacımızdır. Bu amaç herkes için geçerli. Bir devrimcinin, bir gazetecinin nasıl yaşaması gerektiğini Seyit arkadaş şahsında net bir biçimde görebiliyoruz. Bizler de bunun gereğini yapacağız."
MA / Zeynep Durgut