RIHA - PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 31 aydır haber alınamadığına dikkati çeken DBP Riha İl Eşbaşkanı Vahit Akgün, "Artık söz değil eylem zamanı” dedi.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile tutuklu Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan haber almama hali 31'inci ayına girdi. Avukat ve ailelerin görüşme başvuruları halen reddedilirken, baro, siyasetçi ve aktivistlerin Abdullah Öcalan ile görüşmek için yaptıkları başvurular da sonuçsuz kaldı. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Riha İl Eşbaşkanı Vahit Akgün, tecridin kaldırılması için demokrasi güçlerinin harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
‘TECRİT KALKARSA BARIŞ SAĞLANIR'
Tecridin tüm kesimleri etkilediğini ifade eden Akgün, “Toplumsal barışın muhatabı Sayın Öcalan’dır. Eğer sayın Öcalan ile görüşülür ve fikirleri halka ulaşırsa toplumsal barış sağlanabilir. Ülkede ciddi bir ekonomik ve toplumsal kriz var. Toplumda ciddi bir huzursuzluk var. Tüm bunlar Sayın Öcalan üzerinde devam eden tecrit politikalarından kaynaklanıyor. Tecrit kalkarsa barış sağlanabilir. Barış sağlanırsa, savaş ve savaş ile bağlantılı ekonomik kriz çözülür, toplumsal krizler son bulur. Toplum da huzura kavuşur” diye konuştu.
İktidarın varlığını "Kürt düşmanlığı" üzerinden sürdürdüğünü söyleyen Akgün, "Barış istemiyorlar. Sayın Öcalan’ın fikirlerinin halka ulaşmasını tecrit politikalarıyla engelliyor. Kürdistan’ın dört bir yanında çok kirli bir savaş yürütülüyor. Muhalifler üzerinde inanılmaz bir baskı politikası var. Özel savaş politikaları ile gençler üzerinde uyuşturucu ve fuhuş gibi kirli bir savaş yürütülüyor. Demokratik güçlerin ve muhaliflerin, bu politikaların kaynağı olan tecride karşı çok sert bir tepki göstermesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
MUHALEFETE ELEŞTİRİLER
Muhalefet partilerinin insan hakları ve hukukun üstünlüğünden bahsederken tecride karşı sessiz kaldığını dile getiren Akgün, "Sayın Öcalan üzerinde devam eden tecrit ve Kürt sorunu muhalif partilerin turnusol kağıdıdır. CHP, bir yandan iktidarı eleştirirken, diğer yandan iktidarın Kürt düşmanlığıyla sürdürdüğü bütün savaş kararlarını onaylıyor. CHP bu şekilde nasıl hukuku ve insan haklarını savunabilir? Türkiye’deki bütün muhalefet partileri Kürt karşıtlığında buluşuyor. Bu şekilde hiçbir sorun çözülmez. Bir yandan hukuktan bahsedip, ekonomik krizden dert yanıyorlar, diğer yandan hukukun ihlal edildiği, ekonomik krizin kaynağı olan Sayın Öcalan üzerinde devam eden tecride karşı sessizler" ifadelerini kullandı.
'SÖZ DEĞİL EYLEM ZAMANI'
İmralı’daki mutlak tecridin egemen güçlerin politikalarından da bağımsız olmadığına dikkati çeken Akgün, şunları söyledi: "Kapitalist sistem ulus devlet anlayışı ile tüm halkları kendisine bağımlı bir hale getiriyor. Sayın Öcalan da Kapitalist Modernite’ye karşı Demokratik Modernite fikriyatıyla halklara yeni bir alternatif sunuyor. Bu da küresel güçlerin planlarını boşa çıkarıyor. Çünkü Sayın Öcalan’ın halklara sunduğu Demokratik Modernite ile halklar arasında eşitliğe dayalı toplumsal barışın sağlandığı bir anlayış hakim olacak” ifadelerini kullandı.
Tecride rağmen Öcalan'ın fikirlerinin halka ulaştığını kaydeden Akgün, "Brezilya’da sivil toplum kuruluşları Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için bir araya gelerek ortak bir mesaj yayınladılar. Tüm dünyada Sayın Öcalan’ın fikirleri sahipleniyor. Halklar çözümü Sayın Öcalan’ın fikirlerinde buluyor. İnsan hakları, hukuk ve demokrasiye inan herkesin tecride karşı ciddi bir tepki göstermesi gerekiyor. Artık söz değil eylem zamanı” çağrısı yaptı.
MA / Mahmut Altıntaş