AMED/ÊLIH - Kayıp yakınları, gözaltında kaybedilen İbrahim Gündem ve Hizbullahçılar tarafından kaçırılan Mehmet Zeki Akyıldız’ın akıbetini sordu. Gündem’i İl Jandarma Alay Komutanlığı’na soran ailesine, “Devleti suçluyorsun, devlet böyle şeyler yapmaz” denildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed ve Êlih Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” eylemlerini sürdürdü. Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde 763’üncü hafta eylemi için bir araya gelen kayıp yakınları, açıklama yaptı. Eyleme, kayıp yakınları, Yeşil Sol Parti milletvekilleri milletvekili Adalet Kaya, Ceylan Akça ve Serhat Eren, insan hakları savunucuları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Yeşil Sol Parti Amed İl Eşsözcüleri Pınar Sakık Tekin ile Abbas Şahin katıldı. Kayıpların fotoğraflarının yer aldığı pankartı açan aileler, kaybedilen ve faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitiren yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Bu haftaki eylemde, Amed’in Hazro ilçesine bağlı Qenderhel (Sarıerik) Köyü’nde 25 Eylül 1991 tarihinde kaybettirilen İbrahim Gündem’in akıbeti soruldu.
‘GALATASARAY’DAKİ HUKUKSUZLUK SON BULSUN’
Açıklama öncesi konuşan İHD Amed Şubesi Başkan Yardımcısı Suzan Mehmetoğlu Aksoy, kayıpların akıbetleri ve faillerin cezalandırılması için aralıksız mücadele ettiklerini söyledi. Devletin talepleri görmezden geldiğine dikkat çeken Aksoy, “Galatasaray Meydanı’nı Anayasa Mahkemesi ihlal kararına rağmen haftalardır Cumartesi İnsanlarına kapatıyor. Anneleri ve hak savunucularını kötü muameleye varan uygulamalar ile gözaltına alıyor. İnsan hakları savunucuları olarak, devletin derhal bu hukuksuz uygulamadan vazgeçerek Galatasaray Meydanı’nın Cumartesi İnsanlarına açılmasını talep ediyoruz” dedi.
‘ÖLENE KADAR SORMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Eylemde Gündem’in ablası Feride Gündem de konuştu. Gündem, “Her Cumartesi kayıplarımızı arıyoruz, hakikati arıyoruz. Bizde mezarımız olsun istiyoruz. Ölene dek bu mücadeleyi bırakmayacağız. Asla bu mücadeleyi bırakmayacağız. Sonuna kadar bu acıyı unutmayacağız. Mezarımızı, kayıplarımızı bizlere verene kadar burada olacağız” şeklinde konuştu.
‘BARIŞIN YOLU YÜZLEŞMEKTEN GEÇİYOR’
Yeşil Sol Parti milletvekili Serhat Eren ise 90’lı yıllardan 2000 yılına kadar yüzbinlerce insanın işkenceden geçirildiğini hatırlatarak, “On binlerce insanımız zorla kaçırıldı kaybettirildi. O günden bugüne hiçbir soruşturma yürütülmedi. Açılan davalarda failler cezasızlık politikalarıyla ödüllendirildi. Devletin içerisindeki güçlü ekiple hiçbir zaman yüzleşilmedi, hakikatler ortaya çıkarılmadı. Toplumsal barışın tek yolu bu cinayetlerle yüzleşmektir, yargı sürecini etkili bir biçimde yürütmektir. Bu adalet mücadelesi yerine getirilene kadar cumartesi insanlarının yanlarında olacağız” diye konuştu.
Gündem’in hikayesini Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Üyesi Av. Berfin Elçi okudu.
ASKERLERCE GÖZALTINA ALINDI
Gündem’in hikâyesi şöyle: “İbrahim Gündem, 1952 yılında Diyarbakır’ın Hazro ilçesinde Sarıerik(Qenderhel) Köyünde dünyaya geldi. Evli ve 9 çocuk babasıydı. Ailesi ile birlikte Hazro ilçesine bağlı Sarıerik Köyünde çiftçilik ve hayvancılık ile geçimini sağlıyordu. 25 Eylül 1991 tarihinde Diyarbakır’ın Hazro ilçesine bağlı Sarıerik köyünde ikamet eden baba Ahmet Gündem’in evine, gece saat 01.00 sıralarında Üsteğmen Kenan Şahin ve beraberindeki bir grup asker tarafından baskın düzenlenir. Baskında Ahmet Gündem’in oğlu İbrahim Gündem, askerlerce gözaltına alınır. Sabah bırakılacağının belirtilmesi üzerine, karakola giden Ahmet Gündem, oğlu İbrahim Gündem’i sorar, ancak kendisine ‘gözaltına alınmadı’ yanıtı verilir.
DEVLET BÖYLE ŞEYLER YAPMAZ!
Bunun üzerine Ahmet Gündem, oğlu İbrahim’in bulunması ile ilgili girişimlerini sürdürür. Hazro Cumhuriyet Savcılığı’na gider. Savcılık, Ahmet Gündem’i yeniden karakola yönlendirir. Bunun üzerine Ahmet Gündem, bir kez daha karakola resmi dilekçe ile başvuruda bulunur. Ancak, yazdığı hiçbir dilekçeye yanıt verilmez. Bu kez Diyarbakır Valiliğine gidip oğlunun akıbetini sorar. Valilikçe aranan karakoldan, ‘biz almadık’ yanıtı verilir. Ardından İl Jandarma Alay Komutanlığı’na giden Ahmet Gündem, burada ‘Devleti suçluyorsun, devlet böyle şeyler yapmaz’ şeklinde azarlamalara ve tehditlere maruz kalır.
AKIBETİ SORAN AİLE TEHDİTLERE MARUZ KALDI
Ahmet Gündem, oğlunun gözaltında kaybedildiğine dair girişmelerini bir süre daha sürdürdü. Ancak bu süre zarfında tehditlere maruz kaldı. 15 Şubat 1993 tarihinde asker ve korucular tarafından evi yakılan Ahmet Gündem, 15 kişiden oluşan aile fertleri ile birlikte Diyarbakır Merkeze göç etmek zorunda kalır. İbrahim Gündem’in annesi Meyrem Gündem, yıllarca oğlunun yaşadığına dair bir haberin gelmesini bekler. Ne yazık ki Meyrem Ana da tıpkı Berfo Ana, Fatma Ana, Elmas Ana gibi çocuklarına kavuşamadan bu hayattan gözü açık bir şekilde göçüp gitti.”
Açıklama oturma eylemi ile son buldu.
ÊLIH’TE 599’UNCU HAFTA
Êlih’te İHD ve kayıp yakınları, eylemlerinin 599’uncu haftasında Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" pankartının açıldığı eyleme, kayıp yakınları, insan hakları savunucuları, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Êlih Şubesi üyeleri, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Şubesi yöneticileri katıldı. Bu haftaki eylemde 1992 yılında Amed’in Farqîn (Silvan) ilçesinde Hizbullahçılar tarafından kaçırılarak, kaybedilen Mehmet Zeki Akyıldız'ın akıbeti soruldu.
İHD Şube Yöneticisi Hüseyin Elçi, kayıpların akıbetini sormaya devam edeceklerini belirterek, Akyıldız’ın kayıp hikayesini okudu.
1992 yılında Amed’in Farqîn (Silvan) ilçesinde Hizbullahçılar tarafından kaçırılarak, kaybedilen Mehmet Zeki Akyıldız'ın hikayesi şöyle:“1993 yılında 60. Yıl Ortaokulunda okuduğu yıllarda yasadışı Hizbullah örgütünden birkaç defa tehdit almıştır. Silvan’da ablasının evinde bulunduğu bir günde çarşıya gitmek için çıkar ve bir daha eve dönmez. Kendisinden bir daha haber alınamaz. Daha sonra ailesinin aldığı duyumlara göre Silvan’a bağlı Yolaç köyünde bir sığınak olduğu ve bu sığınaktan adı belli olmayan birinin kendi çabasıyla kurtulma şansı elde ettiği şeklindedir. Bu kişi, verdiği bilgilere göre sığınakta 7-8 kişi olduklarını belirtiyor. Sığınakta kimsenin kimseyi görmediğini ama birbirlerine ad soy ad ve köylerinin ismini bağırarak söylediklerini bu takdirde oradan kurtulan birinin ailelere haber vermesini istediklerini aktarmıştır. Silvan’da bulunan Jandarma Karakoluna başvuran aile müspet bir cevap alamadıklarını belirtmiştir. Yıllar sonra askerlik şubesinden kendilerine gelen celp kâğıdı üzerine M. Zeki’nin babası Askerlik Şubesine gidip oğlunun 1992 yılında Hizbullahçılar tarafından kaçırılıp kaybedildiğini söyler. Ancak askerlik şubesindeki görevliler baba Salih Akyıldız’ın sözlerine inanmaz ve ‘Oğlun PKK’ye katılmıştır. Bize gelip, Hizbullahçılar kaçırdı deme’ şeklinde karşılık verirler.”
Açıklama oturma eylemi ile son buldu.