İSTANBUL - Cumartesi Anneleri, tüm engellemelere rağmen polis barikatını aşarak, meydana karanfil bıraktı.
Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerinin 965’incisini gerçekleştirdi. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) verdiği “ihlal” kararına rağmen 25 haftadır Galatasaray Meydanı’na girmeleri engellenen Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın bu haftaki eylemi, yine Beyoğlu Kaymakamlığı’nın “yasak” kararı gerekçe gösterilerek engellendi. Kararı gerekçe göstererek eyleme izin vermeyen polis, bu hafta da meydan ve meydana çıkan tüm ara sokakları saatler öncesinden bariyerlerle kapattı.
Bu haftaki eyleme Cumartesi Anneleri/İnsanlarının yanı sıra İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Eren Keskin, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Temsilcisi Ümit Efe, Yeşiller ve Sol Gelecek Sol Partisi (Yeşil Sol Parti) Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın yanı sıra çok sayıda insan hakları savunucusu katıldı.
POLİSTEN MİLLETVEKİLİNE SÖZLÜ TACİZ
Cumartesi Anneleri/İnsanları ve hak savunucuları İstiklal Caddesi üzerinde iki grup halinde farklı noktalardan meydana yürümeye başladı. Cumartesi Anneleri/ İnsanları, Yeşil Sol Parti Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan ve birçok insan hakları savunucusu, İstiklal Caddesi’nden Galatasaray Medyanı’na doğru yürümek isterken, polis tarafından ablukaya alındı. Abluka esnasında polis Yeşil Sol Parti Milletvekili Ayşegül Doğan’a “Geçen hafta saçınız fönlüydü bu hafta değil, neredeyse tanıyamadık” diyerek sözlü tacizde bulundu.
‘YÜZLEŞMEK İSTİYORUM’
Polis barikatının arkasında bırakılan Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, evladının hesabını sormak istediğini söyleyerek, “Benim evladım için yapamayacağım şey yok. Çatılara mı çıkayım, ne yapayım ben? Ben Ramazan Kaya’yla, Tahir Şerbetçi’yle, İsmail Öztürk’le görüşmek istiyorum. Ben bunlarla yüzleşmek istiyorum. Ben oğlumu karakola götürmüş anayım, bana bunu nasıl yaptılar. Ben bunları soracağım. Sizin kameranız nerede? O komiser Ramazan Kaya’ya seslenmek istiyorum. 28 yıl oldu, beni kandırdın, oğlumu benden aldın. Şimdi yok, ben ne yapacağım, tek evladımdı benim. Benim sesim kesilmeyecek” dedi.
Bu sırada eylemi görüntülemek isteyen gazeteciler de alanın dışına çıkarıldı.
BARİYERLER AŞILDI, MEYDANA GİRİLDİ
Cumartesi İnsanlarından Maside Ocak, Besna Tosun ve beraberindeki grup ise ellerinde karanfillerle bariyerleri aşarak meydana girdi. Meydana giren grup hemen ablukaya alındı. Polis gruba “yasaklama” kararını gerekçe göstererek, izin vermezken eylemciler bu karara itiraz ettiklerini belirtti. Polis, Cumartesi Annelerinin sanal medya hesaplarından eyleme çağrı yapıldığını belirtirken, kayıp yakını Besna Tosun ise bunun doğru olmadığını, ne bireysel ne de kurumsal hesaplarından böyle bir çağrının yapılmadığını aktardı.
‘AYM CUMARTESİ ANNELERİNİ KORUYUN DİYOR’
Polisin engellemesine AYM kararlarını hatırlatarak, itiraz eden Ocak, AYM kararının ve kaymakamlığın yasak kararının birbiriyle çeliştiğini dile getirerek, “AYM bu meydanın açılması gerektiğini belirtiyor. AYM kararında şunu diyor: Eğer kolluk ve kaymakamlık bir bilgi almışsa görevi Cumartesi Annelerini korumaktır. Ve siz her hafta bizi burada kelepçeleyerek gözaltına alıyorsunuz” diye belirtti.
GÖZALTINA ALINDILAR
Daha sonra polis ablukaya aldığı çok sayıda kayıp yakını ve hak savunucusunu kelepçeleyerek, gözaltına aldı.
HAKSIZ ENGEL
Meydana yürümeleri engellenen diğer grup ise meydana yakın bir yerde ablukaya alındı. Ablukaya ve engellemeye tepki gösteren İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, bir kez daha haksız bir şekilde engellendiklerini belirtti.
‘HUKUK BU CUMARTESİ DE ASKIDA’
Cumartesi Anneleri sanal medya hesabından yaptıkları açıklamada, İstiklal Caddesi’nde yürümenin herkese yasak olduğunu belirterek, “Hukuk, anayasa ve insan hakları bu cumartesi de askıda! Galatasaray Meydanı polis ablukasında” ifadelerine yer verdi.
YAHYA YAKUT’UN AKIBETİ SORULDU
Cumartesi Anneleri/İnsanları daha sonra İHD dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Kayıp yakınlarının katıldığı toplantı salonuna “Galatasaray bizim, Galatasaray Hepimizin. Vazgeçmiyoruz” pankartı asıldı. Kayıp yakınlarının bu haftaki açıklamasında, 1993’te Mêrdîn’in zorla gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Yahya Yakut’un durumuna dikkat çekildi. Kayıp yakını Setenay Yarıcı, 23 yaşındaki 3 çocuk babası Yakut’un Kerboran ilçesinde o dönem koruculuk dayatmasına karşı çıktığı asker tarafından tehdit edildiğini ve bu nedenle kentten ayrılmak zorunda kaldığını belirtti. Ardından Yakut’un Konya’ya gitmek üzereyken otogarda kendisini polis olarak tanıtan kar maskeli kişiler tarafından şiddet uygulanarak gözaltına alındığı bilgisini paylaşan Yarıcı, o günden bu yana Yakut’tan haber alınmadığını söyledi.
‘TÜM KAYIPLARIMIZ İÇİN ADALET’
Yarıcı, eylemlerinin 965’inci haftasında Yakut’un akıbetinin açığa çıkartılması ve suçlular hakkında etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmesi taleplerini yineleyerek, “Yakut için tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan ve kayıtlarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” diye belirtti.