AMED - İktidarın milliyetçi, dinci ve cinsiyetçi ideolojisini çocuklara empoze ettiğini söyleyen Eğitim Sen Örgütleme Sekreteri Tahir Çetin, “Bu konu sadece eğitim emekçilerinin problemi değil, bütün ülkenin sorunudur” dedi.
Yeni eğitim-öğretim yılı, iktidarın ders müfredatına müdahaleleri sonucu tartışmalarla başladı. Müfredata “Türk Toplumunda Aile” ve Osmanlı döneminde verilen “Adab-ı muaşeret (görgü kuralları)” dersleri de eklendi. Bu durum “AKP’nin eğitim sistemine ideolojik müdahalesi” olarak yorumlandı.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Amed 1 No’lu Şubesi Örgütlenme Sekreteri Tahir Çetin, iktidarın milliyetçi, cinsiyetçi ve dinci kodlarla yeni bir nesil yaratmaya çalıştığını söyledi.
İKTİDARIN İDEOLOJİK AMAÇLARI
İktidarın seçmeli ders konusunda ideolojik amaçlarını öncelediğini ve bunu uyguladığını söyleyen Çetin, “Seçmeli dersler çocukların ilgi ve yeteneklerinin geliştirilmesi konusunda seçilmesi gereken derslerdir. Ama maalesef mevcut iktidarın son dönemdeki uygulamalarına baktığımızda, siyasal ve ideolojik amaçlarının bir şekilde çocuklara empoze etmeye çalışılan dersler olarak görülüyor. İktidarın milliyetçi, dinci, cinsiyetçi ideolojilerini çocuklara bir şekilde empoze ettirmek için dersleri kullanıyorlar. Okullarda da bunun zeminini çok rahat buluyorlar. Çünkü mevcut idareciler, kendilerinin siyasi kadro elemanları gibi çalışıyor. Hal böyleyken, farklı bilime dayalı dersler seçildiği zaman, ‘yeterli öğretmen yok, okulun fiziki şartları uygun değil’ gerekçeleriyle kendi ideolojilerine yakın derslere yönlendiriyorlar” diye belirtti.
‘BİAT EDEN NESİL’ YARATMA ÇABASI
“İktidar kendilerine biat eden, hiçbir şekilde itiraz etmeyen bir nesil hayal ediyor” diyen Çetin, “Bu hayallerinin kilometre taşları olarak da diğer eğitim kurumlarını kullanıyorlar. Ülkenin ekonomik durumu ne olursa olsun, hiçbir şekilde iktidara itiraz etmeyen, iktidarı kutsayan, kutsal devlet anlayışını benimseyen halklarla bu ülkeyi daha rahat idare edebileceklerinin bilincindeler. O yüzden bu bahsetmiş olduğumuz dersleri de okul idarelerinin yönlendirmesiyle çocuklara verdirerek, çocukları bir şekilde hayal ettikleri nesle doğru bir yolculuğa çıkarıyorlar” dedi.
‘EĞİTİM KALİTESİ DAHA DA DÜŞECEK’
Müfredata yeni eklenen derslere başka branştan eğitimcilerin girmesinin eğitim sisteminde sorun yaratacağını dile getiren Çetin, “Şimdiden norm fazlası olan eğitim emekçileri ortaya çıkmaya başladı. Bilime dayalı olan branşlardaki hocalarımız bir bir okullarda norm fazlası olmaya başlıyorlar. İl Milli Eğitim Müdürlükleri de bu norm fazlası olan öğretmenleri farklı branşlara yönlendiriyorlar. Bir felsefe öğretmenin farklı bir branşa girmesi, eğitim kalitesini düşürecek en önemli etkenlerden birisidir. Zaten son yıllarda eğitim kalitesinin ne kadar düştüğünü, PİSA sonuçlarından da görüyoruz. Farklı bir branştan derse girmesi, eğitim kalitesini çok düşürecektir” ifadelerini kullandı.
‘MERDİVEN ALTI DİN YERLERİ ÇOĞALDI’
Son günlerde Amed ve Êlih’te çocukların namaza götürülmesi görüntülerine dikkat çeken Çetin, “Kendilerinden sorumlu yetişkin şahısların elinde çikolata ve gofretler, yanlarında onlarca çocuk, tekbir çekerek orada yürüyordular. Kendilerinden sorumlu olan yetişkin şahısların ellerindeki gofret ve çikolatalar birçok şeyi de anlatıyor. Birçok kurumu da kullanıyorlar, okullara imamlar giriyor. Merdiven altı yerler çok fazla, örneğin bizim bulunduğumuz sitede de defalarca başvuru yapmamıza rağmen kim olduğu belli olmayan şahısların küçücük çocuklara eğitim verdiğini görüyoruz. İnsanların yoksulluğunu, çaresizliğini kullanıyorlar. Tabi çocuklar açısından da bir istismar yaratıyor. O çocukların hiçbirisinin kendi isteğiyle oraya gittiklerini zannetmiyorum. Ailelerinde birçoğunun çaresizlikten bunlara göz yumduğunu düşünüyorum” diye belirtti.
‘ÇOCUKLARIMIZI ONLARA BIRAKMAYACAĞIZ’
Seçmeli ders konusunun eğitim sisteminde her zaman bir sorun olduğunu ve konuya ilişkin defalarca başvuruda bulunduklarını aktaran Çetin, “Defalarca başvurduk, davalarımızı açtık. Taleplerimiz onlar karşısında çok karşılık bulmadı. Yargı konusunda da defalarca dava açtık, maalesef yargıyı da mevcut iktidar ele geçirdiği için, orada mahkemeler tarafsız işlemiyor. Mücadelemize devam edeceğiz. Çocuklarımızı bunların eline bırakmayacağız. Böyle geldi ama böyle gitmeyecek. Bu konu sadece eğitim emekçilerinin problemi değil, bütün ülkenin sorunudur, STÖ’ler, halk, topyekûn bunlara karşı bir mücadele vermek zorundayız” şeklinde konuştu.
MA / Eylem Akdağ