İSTANBUL – Suruç Aileleri İnisiyatifi, Pîrsûs Katliamı’nın 98’inci ayında da adalet arayışından vazgeçmeyeceklerini belirterek, taleplerini sıraladı.
Suruç Aileleri İnisiyatifi, DAİŞ’in bombalı saldırısı sonucu 33 sosyalist gencin katledildiği Pîrsus katliamının 98’inci ayında Kadıköy’de bulunan Halitağa Caddesi’nde bir araya geldi. “Kalplerimiz adalet için atsın” pankartının açıldığı açıklamada sık sık “Suruç için adalet herkes için adalet”, “Suruç şehitleri ölümsüzdür” sloganları atıldı. Açıklamaya, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu ve Suruç'ta yaralananlar ile yaşamını yitirenlerin aileleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ile gençlik örgütleri destek verdi.
Açıklamayı, Suruç Aileleri İnisiyatifi adına Gamze Toprak okudu. Katliam faillerinin yargılanana kadar adalet arayışından vazgeçmeyeceklerini belirten Toprak, “Katliamı yapan katil Şeyh Abdurrahman Alagaöz’ü gözaltına alıp aynı gün serbest bırakmışken, katliamdan sonra ortaya çıkan belgeler ve kanıtlar devletin bilgisi dahilinde işlenen katliamı ortaya koymuşken; katliamın tüm yönleriyle aydınlatılmamış olması canımızı yakmaya devam ediyor. Yıllardır devam eden mahkemede bu kadar büyük çapta bir katliamı sadece tek bir sanık üzerine yıkarak dosya kapatılmak istendi” ifadelerini kullandı.
‘SOMUT DELİLLERE İŞLEM YAPILMADI’
Katliam faillerinden Yakup Şahin’e kimlerin yardım ettiğinin hakkında herhangi bir araştırma yapılmadığını belirten Toprak, “ Kimlerle nasıl ilişkileri olduğu ortaya çıkarılmadı. Katliam günü olay yerinin fotoğraflarını çeken Abdullah Ömer Arslan isimli kişi ile ilgili mahkeme heyetine defalarca suç duyurusunda bulunduk. Bu kişinin katliamı yapanlara yardım ettiği yönündeki belgelerin araştırılmasını istedik. Ancak Abdullah Ömer Arslan bir kez dahi şüpheli sıfatıyla dinlenmedi. Mahkeme heyeti, avukatlarımızın topladığı somut bulgularla ilgili hiçbir işlem yapmadı” diye belirtti.
Toprak, Suruç Aileleri olarak taleplerini ise şu şekilde sıraladı:
“*Tutuklu bulunan Suruç ailelerimiz, yaralılarımız ve avukatlarımız serbest bırakılsın.
*Dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu “7 Haziran-1 Kasım arasında nelerin yaşandığını” anlatsın.
*Kırmızı bültenle arandığı dönemde Ankara’da 5 yıldızlı otelde MİT görevlileriyle görüşen İlhami Bali’nin neden yakalanmadığı açıklansın.
*Mahkeme salonlarında adil yargılama talebini istedikleri için haklarında soruşturma açılanların soruşturmaları iptal edilsin.
*Katliam öncesi ve sonrasına ilişkin görüntüler dava dosyasına üç buçuk yıl sonra eklenirken, görüntülerde katliam sonrasına ilişkin 5 saatlik kısmın kesildiği ortaya çıkmıştı. Eksik görüntülerle ilgili bugüne kadar bir işlem yapılmadı. Bu görüntüler katliamın aydınlatılması için inceelnsin.
*Canlı Bomba Abdurrahman Alagöz’e katliam öncesi kimlik kontrolü yapan Suruç Emniyeti neden işlem yapmadığı araştırılsın.
*Birbiriyle bağlantılı olan Diyarbakır, Ankara ve Suruç katliamları başta olmak üzere IŞİD katliamları dosyaları birleştirilsin.”