AMED - DBP Kadın Meclis Sözcüsü Aynur Sarıca, Abdullah Öcalan üzerindeki tecritte dikkati çekerek, “Ağırlaşan tecridin asıl amacı Sayın Öcalan’ın fikirlerinin halklara ulaşmamasıdır. Tecrit kırılana ve Öcalan özgür olana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi Sözcüsü Aynur Sarıca, Genel Merkez Danışma Bürosu’nda basın toplantısı gerçekleştirdi. Kadın gündemine dair değerlendirmelerde bulunan Sarıca, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekti.
İmralı’da tecridin her geçen gün daha da derinleştiğini dile getiren Sarıca, “Tecrit derinleştikçe Kürt halkına, topluma ve Ortadoğu’ya sirayet ediyor. Ağırlaşan tecridin asıl amacı Sayın Öcalan’ın fikirlerinin, düşüncelerinin halklara ulaşmamasıdır. Bizler de tecrit kırılana dek, Sayın Öcalan özgür olana dek mücadelemizi sürdüreceğiz ve büyüteceğiz. Tecrit bir insanlık suçudur. Tecridin derinleşmesi cezaevleri üzerinde de etkisini gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde Ağrı’da cezaevinde bulunan kadın tutsaklara domuz bağıyla işkence edildi ve ölümle tehdit edildiler. Sadece Ağrı’da değil tüm cezaevlerinde işkence ve baskı var. Mücadele eden kadınlar hiçbir zaman geri adım atmaz. Cezaevinde de olsak dışarıda da olsak mücadelemizi büyüteceğiz” diye konuştu.
'KADINLAR ENGEL TANIMADI'
Sarıca, katledilişinin birinci yıl dönümü Jina Emînî’yi anarak, şunları söyledi: “Jina Emînî’nin katledilmesinin üzerinden bir yıl geçti. Küçük bir kıvılcımdı ve ‘Jin Jiyan Azadî’ felsefesiyle tüm dünyaya yayıldı. Molla rejimi ve baskıcı güçler İran’da yine kendini gösterdi. Jina’nın anmasında babası ve amcası olmak üzere binlerce kişi gözaltına alındı. Kadınlar engellenmek isteniyor. İran başta olmak üzere kadınlar dünyanın hiçbir yerinde engelleri tanımadı.”
'BİRLİĞİ YÜKSELTECEĞİZ'
KDP’nin tarih boyunca ihanet çizgisinde yürüdüğünü belirten Sarıca, “Kürtler olarak birlikle varız ve birliğimizle kendimizi tanıtacağız. Türk devletinden Cumhurbaşkanı ve KDP’den Barzani’nin istekleri savaştır. Hem ekonomi hem de siyasi olarak gerilemişlerdir. Bunun için de halk arasında savaş ile kendilerini göstermek ve tutunmak istiyorlar. Her yere saldırıyorlar. DBP olarak bir haftadır eylemdeyiz ve ihaneti kabul etmediğimizi söylüyoruz. Silopi, Gever, İzmir, Mersin’de eylemler yaptık. Yapılan eylemler karşısında halka saldırı yapıldı. 100 yıl önce Kurdistan’ı bölenler bugün yine bölmeye çalışıyor. Kürtlerin birliği için çalışmalar yürütülüyor. Kürtler statüye bu kadar yakınken Barzani ile Kürtler bölünmek isteniyor. Biz olduğumuz sürece birliğimizi yükselteceğiz. Bir yerde savaş var ise bu savaştan en çok kadınlar etkileniyor. Kadınlar her yerde öncü rol üstleniyor. Kazançlarımız ve mücadelemizi büyütüyoruz. Kazançlarımıza dokunmanıza asla izin vermeyeceğiz. Kürtlere ihanet etmenize izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.
ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARI
Kurdistan’da yürütülen özel savaş politikalarına değinen Sarıca, “Özellikle Kürt kadınları üzerinden özel savaş politikaları yürütülüyor. Gever’de bulunan 13 yaşındaki Esra’ya tecavüz edenler serbest bırakılırken Esra yaşamına son verdi. Çünkü sesinin duyurulmadığını söyledi. Mardin’de 3 korucu 22 yaşındaki kadına tecavüz ediyor. Bu korucular da serbest bırakılıyor. Kurdistan’da kadınların lehine dönük kararlar verilmiyor. Devlete yakın olan erkekler korunuyor. Bu saldırılar özel savaş politikalarının bir sonucudur” ifadelerinde bulundu. Sarıca özel savaşın bir diğer uygulamasının da kargo ile cenaze ve hayatını kaybedenlerin elbiselerinin gönderilmesi olduğunu söyledi.
Özgür Kadın Hareketi’nin (TJA) başlattığı “Jin,jiyan,azadî ile özgürlüğe doğru” kampanyasına değinen Sarıca, kadınların olduğu her yerde mücadele edeceklerini belirtti.
DURUŞMAYA ÇAĞRI
Sarıca son olarak TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın 22 Eylül’de Nisêbîn’de görülecek duruşmasına, 28 Eylül’de ise TJA aktivisti Rojbin Sevil Çetin’in duruşmasına katılım çağrısı yaptı.