AMED - Ayşe Altan, "Bir şans daha ver" baskısı nedeniyle boşanma aşamasındaki Abdulhamit Altan tarafından katledildi. Altan’ın ağabeyi Yasin Gencer, kadın katliamlarına karşı devletin sorumlu olduğu kadar ailelerin de sorumlu olduğunu belirtti.
Türkiye’de kadın cinayetler her geçen gün artarken, cezasızlık politikası bu katliamları kadın kırımı boyutuna ulaştırmış durumda. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP), Ağustos ayı raporuna göre 21’i şüpheli olmak üzere 29 kadın katledildi. Katledilen kadınların 8’i boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi bahanelerle katledildi.
Boşanma aşamasında katledilen yüzlerce kadından biri de 31 yaşındaki Ayşe Altan. Amed’in Peyas (Kayapınar) ilçesinde yaşayan ve boşanma aşamasında olan Altan, Abdulhamit Altan tarafından ateşli silahla katledildi. Katliamın ardından Abdulhamit Altan tutuklanırken, Ayşe Altan’ın biri henüz 10 aylık olan 4 çocuğu çocuk esirgeme kurumuna götürüldü.
8 yıllık evli olan Altan, evliliğinin son 3 yılında sistematik şiddet görmesine rağmen ilk süreçte bu durumu kimseye anlatamadı. Şiddet görmesine rağmen çocukları için boşanmayan Altan, aile bireylerinin “bir şans daha ver” söylemleri nedeniyle ölüme sürüklendi.
KATLİAM İÇİN PLAN YAPTI
Altan’ın ağabeyi Yasin Gencer, kardeşinin yaşadıklarını ve katliam gününü anlattı. Fail Altan’ın kardeşini katletmeden önce saat 22.30’da kendisine bir mesaj gönderdiğini aktaran Gencer, “Daha sonra beni aradı, bana bir video gönderdiğini söyledi. Çocukların fotoğraflarının yer aldığı müzikli bir video hazırlamıştı. Sabaha karşı saat 03.30 sıralarında yine bazı dokümanlar göndermiş. Bu mesajları olaydan çok sonra fark ettim. Orada da çocukları bana emanet ettiğini yazmış. Katlettiği gecenin sabahında saat 07.30 sıralarında beni aradı, ‘Ben Ayşe’yi öldürdüm, git çocukları evden al’ dedi. Bu sözleri duyunca afalladım. Telefonu kapattı, aradım, ulaşamadım kendisine. Eşimi ve kardeşimi alıp onların kapısına gittiğimde, emniyet, ambulanslar vardı. İçeri girmemize izin vermediler. Bir buçuk saat bekledik. Sonra Adli Tıp’a gittik ve cenazemizi aldık. Sonra de defnettik” dedi. Öte yandan failin Altan’ın ağabeyine attığı mesajda katliamı nasıl planladığına işaret eden detaylar da mevcut.
ŞİDDET VE HAKARETE MARUZ KALMIŞ
Kardeşinin evliliğinde sürekli sorun yaşadığını ancak aile olarak bu sorunlara dâhil olamadıklarını söyleyen Gencer, şöyle konuştu: “Son üç yıldır evliliğinde sorunlar yaşıyordu. İki aile olarak ‘yuvaları yıkılmasın, 4 çocukları var, çocuklar sahipsiz kalmasın diye, belki ilerde düzelir, kendini toplar’ diye hep mücadele ettik. Kız kardeşimin belirli aralıklarla daralıp, bize geldiği zamanlar oldu. Teselli etmeye çalıştık. O da çocuklarından vazgeçemiyordu. Boşanacaksa bile çocuklarının kendisinin yanında kalmasını istiyordu.
‘BİR ŞANS DAHA’ İLE GELEN KATLİAM
Aile bireyleri ile görüştük, kız kardeşimin o zamanda hamile olduğunu söylediler. Hamile olduğu için ‘Bir şans daha verelim’ dedik. Kardeşim eşinin ailesi ile birlikte yaşadı yıllarca. Aile bireyleri ile konuştuk, evleri ayırdılar. Erkeğin annesi vefat ettikten sonra son 4-5 aydır kız kardeşimi eve kapatmaya başladı, kapıyı üstüne kilitliyordu. Son zamanlarda yine çocuklarına ve kız kardeşime de şiddet uygulamaya başlamıştı. Kız kardeşim son aylarda şiddet gördüğünü söylemeye başladı. Yüzüne baktığımızda görmüyorduk ama kollarındaki morlukları gördüm. Kız kardeşim eşinin aşırı kıskanç olduğunu ve bunun kendilerine zarar verdiğini söyledi. Son birkaç gün misafirleri vardı, misafirler gittikten sonra ne kardeşimi vahşi bir şekilde öldürdü.”
‘DEVLET DE AİLELERDE SORUMLU’
Kadın katliamlarında hem devletin hem de ailelerin sorumlu olduğuna dikkati çeken Gencer, “Bölge insanının inandığı bir şey var, ‘erkek güçlüdür’, ‘erkeğin dediği olur’, olmak zorunda. Günde en az 10 kadın cinayeti yaşanıyor. Özellikle kadınların ailelerine sesleniyorum; Ben kız kardeşimi ihmal ettiğim kanaatindeyim. Bu katliamda ben de biraz kendimi suçlu görüyorum. Kız kardeşimi koruyamadım, önlem almadım. Bir şeyler sezmiştim sahip çıkmadım. Kadınlar bazı şeyleri saklamasınlar. ‘Abime, babama anlatırsam kavga ederler’ diye anlatmıyorlar. Ama olsun gerekirse kavga da olsun ama yeterki ölmesinler. Devletin de bu konuda eksik kaldığına inanıyorum. Devlet çok ağır cezalar verirse ancak caydırıcı olabilir. 3 veya 5 yıl sonra gelecek bir aftan dolayı bu insanlar dışarı çıkmasınlar. Yine birilerini öldürürler. Devlet bu konuda çok yetersiz” tepkisinde bulundu.
Altan’ın kuzeni B.K. ise, “Benimle biraz daha diyaloğu vardı. İlk zamanlarda çok mutlu olduğunu söylüyordu. Kuzenim merkeze taşınmak istiyordu, taşındıktan sonra maddi sıkıntılar yaşamaya başladılar. Eşi çalışmıyordu, parasını başka şeylere harcıyordu. Her gün daha da fazlalaşıyor bu cinayetler. Birinin dur demesi lazım. Ömür boyu cezaevinde kalmasını istiyoruz ” diye konuştu.
MA/ Eylem Akdağ- Şilan Çil