Lozan konferansı sonuç bildirgesi: Kürtlerin varlığı, dili ve statüsü tanınmalı

AMED - Amed'te yapılan Lozan konferansının sonuç bildirgesinde, Kürt sorununun çözümü için yeni bir başlangıcın yapılması gerektiğine vurgu yapılarak, yapılacak yeni anayasa ile Kürtlerin varlığının, dilinin ve statüsünün tanınması çağrısı yapıldı. 
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Partiya Azadî, Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) ile İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), dün Amed'te çok sayıda aydın ve yazarın katılımıyla +Lozan Antlaşması'nın Yüzüncü yılında Kürtler ve Kurdistan" başlıklı konferans düzenledi. Konferansın sonuç bildirgesi bugün Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde açıklandı. Basın toplantısında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Kürt halkının kazanımlarının engellenmeye çalışıldığını ve buna cevap vereceklerini söyledi. Aydeniz, ulusal birlik için de mücadele edeceklerini söyledi. 
 
Konferansın sonuç bildirgesinin Kürtçesini KKP Sözcüsü Nusrettin Maçin, Türkçesini ise PİA Genel Başkanı Mehmet Kamaç okudu. 
 
SONUÇ BİLDİRGESİ
 
Lozan Antlaşması ile birlikte Kurdistan coğrafyasının dörde bölündüğüne dikkat çekilen bildirgede şu ifadelere yer verildi: "24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması, halkımız için karanlığın, sonu gelmeyen baskı, soykırım ve zulümlerin adıdır. Halkımızın temsil edilmediği ve iradesinin yok sayıldığı Lozan Antlaşması’nı tanımıyoruz ve bu antlaşmayı imzalayıp uygulayanları şiddetle kınıyoruz. 
 
Lozan Antlaşması sadece Kürt milletini meşru ulusal demokratik haklarından ve devlet imkânından mahrum etmekle kalmadı. Aynı zamanda Ortadoğu’da düşmanlık ve nefret tohumlarını ekerek yüz yıllık bir istikrarsızlık, savaş ve çatışma dönemine yol açtı. Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma sürecinde din kardeşliği adına Kürtlerin desteğini isteyen, kurulacak devletin Türklerin ve Kürtlerin ortak devleti olacağını söyleyen, Lozan’da Türkleri ve Kürtleri temsil ettiğini ifade eden Kemalistler, Lozan Antlaşması’nın imzalanmasından hemen sonra bütün sözlerini unuttular.  Lozan Antlaşması’nın 38-39. maddelerinde yer alan dil haklarını bile yerine getirmediler. Lozan Antlaşması’yla varlığının resmen tanınmasını sağlayan Ankara hükümeti, üç ay sonra 29 Ekim 1923’te cumhuriyeti ilan etti. Cumhuriyetin ilanı Kürt halkına karşı ret ve inkârı yasallaştırarak resmileştirdi.  Türkiye Cumhuriyeti, üzerinde kurulduğu coğrafyanın çok uluslu, çok kültürlü, çok dinli yapısı yok sayılarak, Türklük temelinde tekçi ve ırkçı bir temelde kuruldu.
 
KÜRT HALKI İNKAR EDİLDİ
 
1924 yılında yapılan anayasa Kürt halkının varlığını, dilini ve kültürünü inkâr eden, Türkiye’de yaşayan herkesi Türk sayan bir vatandaşlık kavramı getirdi. 1925 yılında çıkarılan 'Takrir-i Sükûn' ve peşinden gizlice hazırlanıp uygulamaya koyulan 'Şark Islahat Planı' ise Kürdistan’da yüzyıl devam edecek askeri rejimlerin, Umumi Müfettişliklerin, OHAL sisteminin temelini oluşturdu. Kürt dilini resmen yasakladı, Kürdistan’ı Kürtsüzleştirme hedefini önüne koydu, bu amacını gerçekleştirmek için toplu kıyımlar gerçekleştirdi.
 
KATI TECRİT UYGULANIYOR
 
Kemalist rejim, Kürt halkının 1921 Koçgiri’de, 1925 Şeyh Said, 1928-30 Ağrı, Zilan, 1938 Dersim’de ulusal özgürlük için başkaldırı ile direnişlerini katliamlar dâhil her türlü yol ve yöntem kullanarak bastırdı. Kürt dili ve kültürüne karşı yüz yıl devam eden bir kültürel soykırım politikası uyguladı. Bu ırkçı tek tipleştirme siyaseti devlet stratejisi olarak, yüz yıl boyunca farklı biçimler ve araçlar kullanılarak sürdürülmüş ama özü değişmemiştir. 
 
Bugün de Kürdistan Federe Bölgesi ile Özerk Rojava’da halkımızın kazanımlarına karşı saldırılar devam ediyor. Kuzey Kürdistan’da halkımızın iradesi gasp edilerek yerel yönetimlere kayyımlar atanıyor, Kürdistan partileri kapatılma tehdidiyle kıskaca alınıyor, siyasi kadrolara karşı kesintisiz operasyonlar sürdürülüyor, her türlü hukuku hiçe sayan katı bir tecrit politikası uygulanıyor.
 
MÜCADELE KESİNTİSİZ SÜRDÜ
 
Buna karşın halkımızın ulusal özgürlük mücadelesi kesintisiz devam etti, bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edecek. Halkımız dört parçada ulusal özgürlük mücadelesini bütün saldırı ve katliamlara rağmen aralıksız sürdürdü, sürdürüyor. Kürdistan’ın Güney parçasında halkımız 2005 yılından bu yana federal bir statüye kavuşmuş durumdadır. Kürdistan’ın güneybatısında Kürt halkı özgürlük yolunda önemli fırsatların eşiğinde bulunuyor. Her iki parçadaki kazanımları koruyup geliştirmek ve iç çatışma ortamlarından uzak durmak hayati düzeydedir. Doğu ve Kuzey Kürdistan’da da halkımız ulusal kurtuluş mücadelesinde önemli mevziler kazandı. Bu iki parçadaki mücadeleyi kazanımlarla sonuçlandırmak için ulusal ittifakı kurmak ve büyütmek temel bir görev ve sorumluluktur.
 
TÜRKİYE DE ZARAR GÖRDÜ
 
Öte yandan Kürt karşıtı inkâr ve asimilasyon anlayışı sadece Kürt halkına büyük zararlar vermekle kalmadı, aynı zamanda Türkiye’nin demokratikleşme süreci de bu anlayıştan olumsuz yönde etkilendi. Türk devleti Kürtlere karşı şiddete başvurduğu her dönemde ordunun siyaset üzerindeki etki ve vesayeti arttı, şovenizm dalgası yükseldi. Bu durum Türkiye’nin çağdaş bir toplum olma yönündeki ilerleyişini engelledi. Bütün bu nedenlerle Türk ordusu her bir on yılda askeri darbe gerçekleştirerek yönetime el koydu.
 
TOPLUMSAL KUTUPLAŞMA ARTTI
 
Türk devleti aynı zamanda bütün Kürt başkaldırılarını kendi muhalefetini ezmek için kullandı. Türkiye’de demokratik hareketin gelişmesi ve toplumun örgütlenmesinin önünü kesti. Bu ise Türkiye’de siyasal yapının otoriterleşmesine, ırkçılığın yükselmesi ve toplumsal kutuplaşmanın artmasına neden oldu. Gelinen aşamada Türkiye izlediği Kürt karşıtı şiddet ve çatışma politikası nedeniyle çok yönlü ve derin bir krize girmiştir. Ekonomik yapı iyice çökmüş, siyasal sistem tıkanmış, ahlaki değerlerde büyük bir yozlaşma söz konusudur.
 
40 YILDA 4 TRİLYON DOLAR HARCANDI
 
Sadece son 40 yıldaki çatışmalı ortamdan dolayı 4 trilyon dolar para harcanmıştır. Söz konusu dev kaynak savaş, silah ve şiddet anlayışı için tüketilmiştir. Söz konusu kaynak Türkiye’nin yıllık milli gelirinin beş katından daha büyüktür. Kürt meselesinin çözümsüzlüğü hem Türkiye hem de Orta Doğu’da siyasi istikrarsızlığı derinleştirmektedir. Yüz yıllık deneyler gösteriyor ki Kürt meselesi barışçıl ve eşitlik temelinde çözülmediği sürece bölgede barış, istikrar ve refah sağlanamaz. Türkiye ve bölgede Kürt meselesinin çözümü barış ve istikrarın anahtarı durumuna gelmiştir.
 
100 YILLIK HAKSIZLIK SON BULMALIDIR
 
Kürt halkına karşı yüzyıllık tarihi haksızlık artık son bulmalıdır. Her halk gibi Kürt halkının da kendi ülkesinde özgür ve onurlu bir şekilde yaşama hakkı vardır. Bu hak uluslararası evrensel hukuka uygundur, kalıcı barış için olmazsa olmaz bir koşuldur. Gelinen aşamada Kürt halkının varlığının inkârı üzerine kurulu, Kürt karşıtı tekçi rejim miadını doldurmuştur. Türkiye’nin çok uluslu, çok kültürlü, çok dinli ve inançlı yapısına uygun çoğulcu, ademi merkeziyetçi, demokratik bir sistemin kurulması yakıcı bir ihtiyaç halini almıştır.
 
KÜRTLER VE DİLLERİ TANINMALI
 
Bu ise her şeyden önce yeni bir toplumsal sözleşme anlamına gelen yeni bir anayasa yapımı ile mümkündür. Kürt halkının millet olmaktan kaynaklanan ulusal demokratik hakları bir bütün olarak güvence altına alınmalıdır. Yapılacak yeni anayasada; Kürt halkının varlığı ve kimliği resmen tanınmalı, Kürt dili anaokulundan üniversiteye kadar eğitim dili olarak kabul edilmeli ve Türkçenin yanı sıra ikinci resmi dil olarak tanınmalıdır. Kürtlerin, Kürt ve Kürdistan isimleriyle özgürce örgütlenmeleri ve kendilerini ifade etmelerinin önünü açan demokratik bir zemin oluşturulmalıdır. Kürt halkına, Kürdistan’da kendi kendisini yönetmesine imkân verecek bir statü tanınmalıdır. Kürdistan’da ismi değiştirilen yerleşim birimlerinin, coğrafik ve tarihi yerlerin Kürtçe isimleri iade edilmelidir. Mezarları yok edilen ya da gizlenen tarihi Kürt şahsiyetlerin mezar yerleri açıklanmalıdır. Böylece Kürt halkının diğer haklarla bir arada, eşit, özgür ve onurlu bir şekilde yaşaması yasal ve toplumsal güvence altına alınmalıdır. Kürdistan’da yaşayan Kürt, Ermeni, Asuri-Süryani, Keldani, Arap, Azeri, Türkmen halklara; Alevi-Sünni, Hıristiyan, Musevi, Ezdi gibi din ve inanç kesimlerine karşı izlenen inkârcı ve baskıcı anlayış son bulmalı. Kürdistan toplumundaki etnik, dini, kültürel farklılıklar ve çoğulculuk bir zenginlik olarak anayasal güvenceye kavuşmalıdır.
 
ÇAĞA UYGUN MÜCADELE
 
Bunun için ilk görev Kürt siyasi aktörlerine düşmektedir. Bilinmelidir ki özgürlük bahşedilmez, bunun için çağa uygun bir mücadele anlayışı ve ulusal stratejiye ihtiyaç var. Bugün Kürt halkı için ulusal özgürlüğün biricik anahtarı geniş kapsamlı bir ulusal birlik, diyalog ve dayanışmadır. Unutmayalım ki Kürt halkı, yüz yıl önce esas olarak ulusal ittifak kuramadığı için Lozan sürecinde kaybetti. Yaşadığımız 21. yüzyılı; ulusal ittifakı kuran, dost halkasını genişletip düşman halkasını daraltan politikalarla kazanabiliriz. Bu politikalarla Kürt siyaseti, ulusal özgürlüğün önündeki engelleri aşıp fırsatları kullanabilir ve Lozan Antlaşmasını hükümsüz kılabilir.
 
TARİHİ HAKSIZLIĞA SON VERİN
 
Geçen yüzyılın başında Kürdistan’ın ikinci defa parçalanıp Kürt halkının statüsüz bırakılmasında önemli rol oynayan ve Lozan 1923 Antlaşmasını imzalayan başta Britanya ve Fransa olmak üzere imzacı devletleri Lozan Antlaşması ile Kürt halkına dayatılan tarihi haksızlığa son vermeye çağırıyoruz. BM, Avrupa Konseyi, AB ve diğer uluslararası kurumları halkımızın ‘Kendi Kaderini Tayin Etme ve Lozan Cenderesini Aşma’ mücadelesine destek vermeye davet ediyoruz.
 
Kürt halkı önümüzdeki yüz yılı, başta, Türk, Fars, Arap halkları olmak üzere bölge halklarıyla her alanda eşitlik hukuku temelinde birlikte yaşamak istiyor. Ret ve inkâr sürdürülerek değil, ülkesiyle, ulusal kimliğiyle tanınarak ve eşit siyasi, coğrafik statüye dayalı zeminde birlikte yaşam koşullarının yaratılması için mücadele veriyor.
 
HEP BİRLİKTE BAŞARABİLİRİZ
 
Türkiye devletine de çağrımız şudur; Kürt halkının inkârı üzerine kurulan mevcut düzen sürdürülemez. Mevcut düzen sadece Kürtlere büyük haksızlıkları reva görmekle kalmamış, Türk halkına da yaşamı cehenneme çevirmiştir. Kürt halkı özgürleşmeden Türk halkının da özgürleşmeyeceği deneyimlerle sabittir. Gelin savaş ve inkâr siyaseti yerine Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik çözümü için yeni bir başlangıç yapalım. Enerjimizi ve kaynakları savaş ve çatışmaya değil, Kürtlerin, Türklerin ve öteki hakların özgür, onurlu ve eşitlik temelinde bir arada yaşamasına imkân veren yeni bir anayasa için seferber edelim. Bu mümkündür. Hep birlikte başarabiliriz."
 

Diğer başlıklar

18/09/2023
23:24 DTK, TJA, DBP: Saldırılara ulusal birlik ruhuyla tepki gösterelim
23:01 YNK: Havaalanına saldırı sınırların ihlali ve açık bir suçtur
22:52 HDK: Halklara yönelik bu komploya karşı mücadeleye çağırıyoruz
22:08 KDP protestosunda gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
21:46 Özerk Yönetim’den Türkiye'nin saldırılarına ilişkin çağrı
21:31 Yeşil Sol Parti: Saldırılar Kürt kazanımları ve ulusal birliğine yönelik
20:06 Gök, ödülünü cezaevindeki gazetecilere adadı
19:49 5 kişi girdikleri kuyuda zehirlendi
19:27 ‘Hastane müdürünün kızının nişan bohçasını dikmedi, yeri değiştirildi’ haberine erişim engeli
19:11 Polis ablukasına rağmen KDP saldırısı protesto edildi
19:03 45 gündür tedavi gören tutuklu ameliyat oldu
18:13 Bismil’de silahlı kavga: 3 ölü, 1 yaralı
17:27 Silêmaniyê’de havalimanında patlama
17:18 Silah seslerinin yükseldiği köye girişlere engel
17:02 Hewlêr’de KNK binasına silahlı saldırı: 1 kişi katledildi
16:00 Bat'ın tahliyesi bir kez daha ertelendi
15:45 İnşattaki kule vinç devrildi: 1 işçi öldü
14:25 Akın: İktidar insanlık dışı uygulamalarla büyük bir felaket yaratıyor
14:24 Gever’de KDP protestosu
14:15 Ankara Kadın Platformu: Kürt kadınlarına saldırı arttı
13:52 Hakkında 82 dava açılan tutuksuz dolandırıcı
13:44 TİHV’liler beraat etti
13:44 Abdulmenaf Osman için yapılan itirazlara ret
13:40 Recep Balta tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi
13:24 Abluka altındaki Bana’da asker ateşi yangın çıkardı
13:09 BİSAM: Açlık sınırı 12 bin 34 liraya çıktı
11:58 Tutuklu gazeteci Arslan’a yönetmeliğe rağmen bağlama verilmedi
11:40 Mêrdîn’de şüpheli kadın ölümü
11:36 Düğünde yaralanan bebek yaşamını yitirdi
11:15 Lozan konferansı sonuç bildirgesi: Kürtlerin varlığı, dili ve statüsü tanınmalı
10:59 SİHA saldırısında hayatını kaybeden YBŞ'lilerin kimlikleri açıklandı
10:57 Kürt partileri: Ulusal birliği sağlamalıyız
09:49 Xwebûn’un 196’ncı sayısı çıktı
09:20 Moghaddam: 16 Eylül’deki tabloyu net bilmiyoruz, endişeliyiz
09:00 Kadınlar 'jin, jiyan, azadî' kampanyasında buluşacak!
09:00 Depremzede kadınlar konteynerlerde kendilerini güvende hissetmiyor
09:00 Rojava toprakları kadınların eliyle yeniden yeşeriyor
09:00 18 EYLÜL 2023 GÜNDEMİ
08:48 Qoser’deki silahlı saldırıda bir kişi yaşamını yitirdi
07:40 KDP protestosunda gözaltına alınanlar serbest
00:18 Musa Anter ödülü MA’nın tutuklu editörü Gök’e verildi
17/09/2023
22:15 Baraja düşen helikopterdeki 3 kişi yaşamını yitirdi
21:38 ‘Mücadele ruhu ‘jin, jiyan, azadî’ ile dünyaya yayıldı’
21:11 Alanya’da orman yangını: 17 ev boşaltıldı
19:55 Amedspor deplasmanda galip geldi
19:25 İsmet Argül 30 yılın ardından cezaevinden çıktı
18:46 İran’daki protesto eylemlerinde 700 kişi gözaltına alındı
18:28 Kastamonu’daki yangında 10 ev yandı
17:55 KDP saldırıları yarın Gever’de protesto edilecek
17:35 Licê’de bağ ve bahçelerin ateşe verildiği iddiası
17:19 Amed'te kadınlar ‘Yaşanılabilir bir kent için’ pedal çevirdi
17:17 Şengal'e saldırıda 3 YBŞ üyesi hayatını kaybetti
17:11 KDP sevkiyat yapmıştı: Kaymakam birçok alanın boşaltılmasını istedi
16:56 Qamişlo-Amûdê yolunda bir araca saldırı
16:03 Beyoğlu ve Akdeniz'de KDP’nin saldırıları protesto edildi
16:01 İstanbul'da 6’ıncı Kürt Böreği Festivali
15:44 Aksarayspor-Amedspor maçı: Statta 'Ölürüm Türkiyem' şarkısı çalındı
15:16 Kadınlar yerel yönetimleri tartıştı: Birliktelik başarıya götürür
14:15 Şengal'de bir araca SİHA saldırısı
13:52 Almanya Kürt Enstitüsü Başkanı Özmen hayatını kaybetti
13:40 Hızlı tren biletlerine zam
13:07 İstanbul’da gemiler çarpıştı
12:55 Brezilya'da uçak düştü: 14 ölü
12:10 Göçmenleri taşıyan otobüs kaza yaptı: 5 ölü
12:08 Hastanede silahlı çatışma
10:27 Licê kırsalında askeri operasyon
10:17 Amed’te Lozan konferansı: Partiler üstü mesele olarak ele alınmalı
09:41 ‘Jin, jiyan, azadî’ direnişi Jin Dergi’nin kapağında
09:25 Helikopter baraja düştü
09:05 Akkuyu’da zehirlenen işçi: İğne yapıp, geri gönderdiler
09:03 Bana’da 90’lı yılların uygulamaları devrede
09:02 Barış annelerinden saldırılara tepki: İhanete ‘dur’ denilmeli
09:00 AYM'den işkenceye ihlal kararı: Yeniden soruşturma açılmalı
09:00 17 EYLÜL 2023 GÜNDEMİ
16/09/2023
22:55 ‘Jin jiyan azadî’ rejimin temelini bir kez daha sarstı
22:13 Colemêrg’te şüpheli ölüm
21:48 Rejim güçlerinin vurduğu Jafari hayatını kaybetti
21:42 Qarchak Varamin Cezaevi’nde yangın çıktı
20:35 AB’den Türkiye’ye: Tüm tarafların katıldığı bir çözüm süreci başlamalı
19:53 ‘Diktatöre ölüm’ diyen İran ve Rojhilat halkı sokakta
19:35 Silopiya’da çatıdan düşen işçi ağır yaralandı
19:21 ‘Diktatörlüklere karşı Jin, Jiyan, Azadi demeye devam edeceğiz'
18:41 ÇEDES'e karşı mitingte buluştular: İktidar elini çocuklardan çek!
18:22 Mersin’de KDP saldırılarını protesto etme çağrısı
18:06 İstanbul’da ‘Yükselen ırkçılık ve ve şiddet’ paneli
18:00 İzmir’de gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
17:47 Jîna Emînî Kuzey ve Doğu Suriye’de anıldı
17:21 Şirnex’te eylem ve etkinliklere 10 günlük yasak
17:18 Cumartesi Anneleri/İnsanları serbest bırakıldı
17:15 Darp edilen Bayındır taburcu oldu
16:43 Amed Surları ve Hevsel Bahçeleri 'Tehlike Altındaki Dünya Mirası Listesi'ne alınmadı
15:32 Ayşe Altan boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından katledildi
15:17 Aydeniz: Saldırılar Kurdistan’ın geleceği için değil, Barzani ailesinin çıkarı içindir
15:00 Kadınlardan 'tarihi direniş etrafında kenetlenelim' çağrısı
14:31 ‘Hasta tutuklu Erdemci tahliye edilsin’
14:27 Ağır hasta tutuklu Gürkan’ın tahliyesi engelleniyor
14:23 Emine Şenyaşar sağlık sorunları nedeniyle eylemine ara verdi
14:19 Jîna Emînî’nin babasına ev hapsi verildi
14:02 İHD: Kayıplar için adalet aramaktan vazgeçmeyeceğiz
13:54 Kayıp yakınları: Atalay ve Tan’ın failleri bulunsun
12:37 KDP saldırıları İstanbul’da protesto edilecek
12:27 Rojhilat kentlerinde genel grev: Kepenkler açılmadı, insanlar işe gitmedi
12:06 Cumartesi Anneleri’nden polise: İnsanlar kaybettirilirken neredeydiniz?
11:20 Evin Cezaevi'ndeki kadınlar protestolara destek amacıyla eylem başlattı
10:58 Jîna Emînî’nin babası gözaltına alındı
10:27 Beytocan’nın arkadaşları: Kürt halkının gönlünde yer edinmişti
10:18 Kandıra’da bir kadın yaşamını yitirmiş halde bulundu
09:01 Sara Aktaş: 'Jin, jiyan, azadî' ortak bir kadın hareketine dönüştü
09:01 Kadınlar 8 Mart’a kadar alanlarda olacak: Tecridi kıracağız
09:01 Öğrenci Veli Derneği: Çocukların gelişimi yavaşlıyor
09:00 Hasta tutuklu Yılmaz’ın ailesi: Tahliye edilsin
09:00 'Akdeniz Belediyesi hizmetsiz borçlandırıldı'
09:00 Mahkeme: Rosa Kadın Derneği örgüt güdümünde kurulan dernek değildir
09:00 Çandar: Öcalan'ın sesi duyulursa işler çözüme doğru gider
09:00 16 EYLÜL 2023 GÜNDEMİ
08:59 Kürt müzisyen İbri’den Jîna Emînî klibi
15/09/2023
23:08 Nefret diline karşı ortak mücadele çağrısı
22:29 İBB çalışanı Saltık’ın duruşması ertelendi
21:56 Sancar, ameliyat olan Emine Şenyaşar’ı ziyaret etti
21:27 Bagok Dağı kırsalında askeri operasyon
19:26 Yeşil Sol Parti’den abluka altındaki Bana köyüne ziyaret
19:17 Amed Barosu’ndan madde kullanımına ilişkin rapor
19:11 İzmirli kadınlar: Laik, bilimsel ve karma eğitimi savunacağız
19:01 Rızabey Apartmanı'na ilişkin dava ertelendi
18:49 Hasta tutuklu Özalp'ın ameliyatı için hastane yönetimine dilekçe
18:04 Brüksel’de Jîna Emînî anısına heykel dikildi
18:01 Cezaevinden izinli çıkan erkek bir kadını katletti
17:41 Agrobay işçilerine saldırı: Çok sayıda gözaltı
17:33 Kobanê Davası: Tutukluluk tedbiri ceza olarak uygulanıyor
17:24 HDP ve Yeşil Sol Parti'den Akbelen'e ziyaret
17:22 Mêrdîn'de silahlı kavga: 1 ölü
16:52 Hâkimlik Hanönü’nü zehirleyen işletme sahibinin ‘itibarı’nı korudu!
15:38 Uluslararası sendikalardan Abdullah Öcalan’a özgürlük çağrısı
15:37 Hakimden katibe 'Dehak' uyarısı: Örgüt diliyle yazma, küçük yaz!
15:04 İHD: Yüksek güvenlikli ve S tipi cezaevleri kapatılsın
14:26 Aksaray Cezaevi’nde tutuklular tedavi edilmiyor
14:23 Çoban Şen davasında sanık askerin tutuklanması talebine ret
14:18 ‘Haklarımız ve geleceğimiz için sokağa çıkacağız’
13:37 Kılıçdaroğlu’ndan ameliyat olan Emine Şenyaşar’a ziyaret
13:33 Yüksekdağ’dan Kobanê Davası heyetine: Bu bir darbe mahkemesidir
13:27 Sivas Katliam davası düştü: Refleks gösterilmezse bu örneklerle çok karşılaşılır
13:00 Osmaniye’de gözaltına alınan Günana serbest bırakıldı
12:54 ÇEDES'e karşı mitinge çağrı
12:41 Ailelerden İmralı başvurusu
12:21 Silopiya’da yarın yürüyüş düzenlenecek
12:04 'Jin Jiyan Azadî ile Özgürlüğe Doğru' kampanyası: Toplumsal özgürlüğü büyütelim
11:33 DFG Eşbaşkanı Altan: Gazetecilerden intikam alınıyor
11:17 Amed’te KDP’nin saldırılarına tepki: Halkımız affetmeyecek
11:13 'Jin, jiyan, azadî' yürüyüşüne katılım çağrısı
10:40 Gazeteci Gök: Dayanışmayı görünce mutlu oldum