WAN - IHR NGO Direktörü Mahmood Amiry-Moghaddam, Jîna Emînî’nin katledilişinin birinci yılında gerçekleşen eylemlere dönük saldırılarda neler yaşandığına dair net bir tabloya sahip olmadıklarını belirterek, durumdan endişe duyduklarını söyledi.
Tahran’da 13 Eylül 2022 yılında Jîna Emînî, Geşt e İrşad devriyeleri tarafından başörtüsünü “İslama uygun olmadığı” gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltındaki Emînî’nin 3 gün sonra hayatını kaybettiği açıklandı. Rejim ilk başta gözaltındaki işkenceyi kabul etmese de daha sonra ortaya çıkan görüntülerde Emînî’nin işkenceye maruz kaldığı ortaya çıktı. Jîna Emînî’nin katledilişinin ardından uzun bir süre İran halkları sokaklarda direndi. Halk, Emînî’nin katledilmesinin birinci yıl dönümü olan 16 Eylül’de bir kez daha sokaklara döküldü. Rejim güçleri eylemcilere saldırdı. Çok sayıda kişi yaralanırken, en az 700 kişi gözaltına alındı ya da tutuklandı. Iran Human Rights (IHR NGO) Direktörü Mahmood Amiry-Moghaddam, 16 Eylül’de yaşananları değerlendirdi.
‘NET TABLOYU BİLMİYORUZ’
İran’da 16 Eylül gecesinde neler yaşandığına dair hala net veriler olmadığını belirten Moghaddam, “Hala resmin tamamına sahip değiliz. Güvenlik güçlerinin her yerde yoğun bir şekilde bulunduğunu biliyoruz. Kesin olan şu ki Jîna Emînî’nin ailesi, Jîna’nın mezarı başında bir tören düzenleme hakkından mahrum bırakıldı. Babası (16 Eylül) kısa bir süreliğine tutuklandı ve edindiğimiz bilgilere göre evden dışarı çıkmasına izin verilmedi” diye konuştu.
‘BİLGİLERİ TEYİT ETTİREMİYORUZ’
Seqiz’de mezarlık alanına girmek isterken Fardin Jafari’nin vurulduğunu hatırlatan Moghaddam, “Ülke genelinde baskıcı güçlerin toplantılara saldırdığına dair bilgiler aldık. Vurulma, yaralanma ve tutuklama haberleri geldi ancak elimizde kesin ve teyit edilmiş rakamlar yok. Bazı yerlerde ateş açıldığına dair haberler aldık ancak henüz net bir tabloya sahip değiliz. Endişe duyuyoruz” şeklinde konuştu.
‘ÖNLEMLER REJİMİN KORKUSUNU GÖSTERİYOR’
Eylemler öncesinde İran'ın tamamında yoğun askeri önlemlerin alındığını belirten Moghaddam, “Başta Kürt bölgeleri ve büyük şehirler olmak üzere ülkenin her yerinde güvenlik (baskıcı) güçlerinin görülmemiş bir varlığı söz konusu. Bu askerler hala sokaktalar. Bazı gözlemcilere göre güvenlik güçlerinin sayısı geçen yılki protestolardan bile daha fazla. Bu da rejimin yeni protestolardan ne kadar korktuğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.