ŞIRNEX - Basa ilçesine bağlı Bana köyü 2 aydır asker ablukasında. Köy sakinleri, 90’lı yılların uygulamalarının devrede olduğuna işaret ederek, hayvanlarını farklı bir köye götürdüklerini ve tarlalarına gidemediklerini belirtti.
Şirnex’in Basa (Güçlükonak) ilçesine bağlı Bana köyü yaklaşık iki aydır asker ablukasında. 1990’lı yıllardan bugüne kadar yurttaşlara koruculuk dayatılan ve iki kez boşaltılan köydeki ablukanın nedeni askeri operasyonlar. Köy sakinleri, ablukadan kaynaklı tek geçim kaynakları olan tarlalara gidemiyor, hayvanlarını burada otlatamıyor. Köy sakinleri bu nedenle hayvanlarını Kereşa ve Şerefan köylerine götürmek zorunda kalıyor. Abluka altındaki köyde iki ayrı nokta bulunuyor. Yurttaşlar burada kimlik kontrolünden geçiriliyor. Gece saat 12.00’dan sonra ise yurttaşların evlerinden çıkmalarına izin verilmiyor. Köydeki abluka sürerken, valilik yeni bir “yasak” kararı aldı. Valiliğin 15 gün süreyle giriş çıkışlara yasakladığı 5 bölge arasında Bana köyü kırsalı da bulunuyor.
'PRİNÇ TARLALARI KURUYACAK’
Köydeki ablukayı anlatan yurttaşlardan Muhammed Ali Ece (75), "Hayvancılık ve pirinçle geçimimizi sağlıyoruz. Valilik 15 gün süreyle sokağa çıkma yasağı ilan etti. 15 gün sonra pirinç tarlalarımız kuruyacak. Köyün hayvanları da köyden çıkarıldı. Hayvanlarımızı yaylaya çıkartıp otlatmamız lazım. Bugün bu köy 1990'ların politikalarını yaşıyor” dedi.
Köylülerden Meryem Özkan (53), yasağa ve ablukaya tepkili. Özkan, abluka nedeniyle evlerinden çıkamadıklarına işaret ederek, “Komşularımıza kadar gidemiyoruz. Koyunlarımızı köyden çıkarıp Kereşa köyüne göndermek zorunda kaldık. Tarlalarda meyvelerimiz ve ağaçlarımız var. Ama gitmek yasaklandı. Bu yasağın ve ablukanın kaldırılmasını istiyoruz. 15 gün içinde ağaçlarımız ve pirinçlerimiz kurumuş olacak. O zaman ne anlamı kalacak?” diye sordu.
‘GELİP GÖRÜN’
Köylülerden Abdullah Özkan (70) ise, yasağın ve ablukanın sona ermesini istedi. Özkan da benzer endişeleri dile getirerek, şöyle konuştu: “Herkesin buraya gelip görmesini istiyoruz. Binbir emekle ektiğimiz pirinç tarlalarımız kurumadan sesimizi duysunlar. Tarlalarımız kuruduktan sonra kimse gelmesin. 15 günlük yasaktan önce kimliğimize bakıp sabah saat 10.00'da tarlaya gider 16.00’da dönün diyorlardı. Bu şekilde tarlalarımızı, bahçelerimizi sulamamıza izin veriyorlardı. Ancak iki gün önce camide yapılan anonsla bu da yasaklandı. Bir haftadır askerler, köyün girişinde durup gelen geçen herkesi kontrolden geçiriyor.”