Sara Aktaş: 'Jin, jiyan, azadî' ortak bir kadın hareketine dönüştü

  • kadın
  • 09:01 16 Eylül 2023
  • |
img
HABER MERKEZİ - "Jin, jiyan, azadî"nin ortak bir kadın hareketine dönüştüğünü belirten kadın hakları aktivisti Sara Aktaş, "Bu felsefe, mücadelenin tarihte az rastlanan bir özgürleşme ve özneleşme pratiği olarak şekillenmesine yol açmaktadır. Kalıcı olan yanı ise tüm insanlık için arzu edilen özgür ve eşit bir yaşamın olabileceğini göstermesidir" dedi. 
 
Kürt özgürlük hareketinin 45 yıllık mücadelesinin temeli olan “Jin, jiyan, azadî” felsefesi son bir yıldır başta Rojhilat olmak üzere Ortadoğu’da yeni bir yaşamın inşaası olarak hayat buluyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlükçü ideolojisinden doğan “Jin, jiyan, azadî”, bir slogan olmanın ötesinde yeni bir sistemi inşa etme ifadesi olarak yaşamsallaşıyor. 
 
Kadınları “tarihte ilk köleleştirilmiş ulus” olarak tanımlayan Abdullah Öcalan, yaptığı birçok değerlendirmesinde bu sloganın nereden doğduğunu ve neden yaşamsal olduğunu belirtiyor. Öcalan Nisan 1989’da yaptığı bir değerlendirmesinde, “Her zaman söylerim; kadın yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Ama sadece objektif bir parçası değil, bilinçli, kararlı bir öznesi olmayı da sağlamalıdır” ifadelerinde bulundu. 25 Haziran 1994’te yaptığı bir diğer değerlendirmesinde de “Bizde adı nedir? Jiyan (Yaşam). Siz neye döndürmüşsünüz? Mirin, ketin (Ölüm, düşüş). Bunu değiştirmek gerekir. Bu işe öncülük etmelisiniz değil mi? Erkekler size hayran olsun. Birkaç savaşı başarmaya güç getirecek kadar ilişkileriniz, buna yön verecek kadar olmalısınız” diyen Abdullah Öcalan, kadın özgürlüğünün önemine işaret etti. Abdullah Öcalan, 26 Şubat 1998 ise “Halkımızın tarihinde kadınla yaşamın kelimesi aynıdır. Ama şimdilere doğru geldiğimizde, birbirilerine en zıt iki kelime haline geldi. Biz bu uçurumu tekrar kapatıyoruz. Yani ‘Jin û Jiyan’ı artık birleştiriyoruz. Bu güzel bir gelişme” dedi. 
 
Öcalan’ın kadın özgürlükçü paradigmasından doğan “Jin, jiyan, azadî” sloganı etrafında birleşen İranlı kadınlar bir yıldır molla rejimine karşı direniyor. Ağır bedeller ödeyen Rojhilatlı ve İranlı kadınları bir araya getiren bu felsefeyi ve İran’ın tarihsel kadın mücadelesini kadın hakları aktivisti ve yazar Sara Aktaş ile konuştuk.
 
13 Eylül’de gözaltına alınan ve 16 Eylül’de ölüm haberini aldığımız Kürt kadın Jina’nın ardından başlayan eylemler bir yılı geride bıraktı. İran tarihinde kadınların başörtüsü, eğitim ve bir bütünen kadın haklarına dair talepleri kısa sürede devrim talebine dönüştü. İran’da nasıl bir kadın mücadelesi vardı, bugünlere nasıl gelindi? 
 
 
 Bu coğrafya tarihsel geleneği ve toplumsal direniş kültürü itibariyle merkezi uygarlığa, devletli sisteme karşı bir direniş mekanıdır. Tarihten bildiğimiz Hürremilerin, Mazdekin ve Babekin isyanlarının başladığı ana merkezlerdendir. Yine Hürrem Bint-i Kade’nin, Banu Khorremdin’in, Aferit’in, Quretulayn’ın, Mina Qazi’nin, Qedem Xêr’in yaşadığı ve erkek egemen zihniyete karşı iz bıraktığı topraklardır. 
 
Geçtiğimiz bir yıllık süreçte Jîna Emînî’nin İran devleti tarafından katledilmesi ile Rojhilat’tan başlayarak dünya geneline yayılan “Jin, jiyan, azadî” isyanı özellikle Kurdistan kadın hareketinin en temel gündemlerinden biri oldu. Elbette evrensel düzey kazanan bu serhildanın önemli sonuçları olduğu kadar, dayandığı bir tarihsel mirası da var. Bu eylemsellikleri tetikleyen iki temel tarihsel direniş damarından bahsetmek mümkündür. Bunlardan birincisi; İran’ın dayandığı köklü kültür ile kadınların verdiği mücadeledir. Dahası bu coğrafyanın kendisi tarihsel geleneği ve toplumsal direniş kültürü itibariyle merkezi uygarlığa, devletli sisteme karşı bir direniş mekanıdır. Tarihten bildiğimiz Hürremilerin, Mazdekin ve Babekin isyanlarının başladığı ana merkezlerdendir. Yine Hürrem Bint-i Kade’nin, Banu Khorremdin’in, Aferit’in, Quretulayn’ın, Mina Qazi’nin, Qedem Xêr’in yaşadığı ve erkek egemen zihniyete karşı iz bıraktığı topraklardır. Her ne kadar İranlı kadınların 19’uncu yüzyılın sonlarından itibaren toplumsal hareketlere katılım gösterdiği belirtilse de, çok daha eskiye dayanan bir mücadele geleneğinin olduğunu söyleyebiliriz. 
 
Kaçar ve Pehlevi Monarşileri döneminde kadınlar hayatın her alanında önemli bir dinamiktir. 1906’da kurulan yurtsever kadın örgütleri, Kaçar Hanedanlıgı’na karşı direnişte etkin rol oynamıştır. İranlı kadınlar ilk kez toplumsal aktör olarak ortaya çıktıkları bu süreçte ulusal gelişim için kadınlara yönelik ayrımcılığa son verilmesini istemiştir. 1979 sonrasında ortaya çıkan kadın hareketlerinin temel motivasyonları ise kadınların devrimle birlikte kaybettiği haklarının geri verilmesi ve kamusal alanda uygulanan başörtü zorunluluğuna karşı çıkılması oldu. 
 
İslam Devrimi ile beraber ortaya çıkan islami yönetim, kadınların 100 yıldır mücadele sonucu elde ettiği kazanımlardan cinsiyet eşitliği, çok eşliliğin yasaklanması, giyim kuşam özgürlüğü gibi pek çok hakkı ellerinden aldı. Kadının kamusal alandan uzaklaştırılarak eve hapsedilmeye çalışılması kadın mücadelesinin yürütülmesini beraberinde getirmiştir. Nitekim bu dönemlerde Liberal, Marksist/Leninist ve seküler erkeklerin desteğini alan kadınlar, devrimin ilk kadın hakları eylemini 8 Mart 1979’da gerçekleştirmiştir. 1994 yılında doğrudan Humeyni’nin ağzından iş ve siyasette cinsiyet eşitliğine dair açıklamalar duyuldu. 1997 yılında Cumhurbaşkanı olan Muhammed Hatemi’nin seçimi kazanmasında kadınların sağladığı destek önemli rol oynamıştır ve onun döneminde kısmi serbestlik yaşanmıştır. 8 Mart kutlamalarına izin verilirken kadınların çalışma saatleri kısalmıştır. 2005 yılında seçilen Ahmedinejad döneminde ise bu konularda yeniden bir geriye gidiş yaşanmış ve kadın haklarına yönelik yayın yapan dergi ve gazeteler kapatılmıştır. 
 
2013 yılında göreve gelen Hasan Ruhani döneminde ise yeniden serbestleşmeye rastlanır. Beyaz Çarşamba Hareketi 28 Aralık 2017’de Vida Movahed’in kamusal alanda başörtü takma zorunluluğuna karşı başlattığı eylem yeni bir protesto türünü ortaya çıkarmıştır. Movahed, İran’ın en kalabalık caddelerinden birinde elektrik kutusunun üstüne çıkmış ve sopanın ucuna geçirdiği beyaz başörtüyü sallayarak bu eylemi gerçekleştirmişti. Bu eylem, 2014 yılında muhalif Masih Alinejad tarafından bir facebook grubu çerçevesinde başlatılan Beyaz Çarşambalar Hareketi’nin devamı olmuştur. 
 
Özellikle son 20 yılda, toplumsal problemlerin zirveye çıktığı Rojhilat ve İran’da ekonomik buhrana, siyasal baskılara, anadilde eğitim hakkının kısıtlanmasına, zorunlu örtünme yasasına ve daha pek çok cinsiyetçi-dinci-faşist uygulamaya karşı sayısız serhildan süreçlerinin yaşanmasını elbette bu tarihsel direniş damarlarından ayrı ele alamayız. 
 
Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından kadınlar isyan bayraklarını kuşandı ve sokaklara çıktı. Tarihe baktığımızda kadınların her direnişinin bir sloganı olduğunu görüyoruz. Kadınların 21’inci yüzyılda direniş sloganı “Jin, jiyan, azadî” oldu. Bu slogan ilk nerede duyuldu. Slogan tarihi hakkında neler söylemek istersiniz?
 
 
 ‘Jin, Jiyan, Azadî kimin sloganı?’ diye çok tartışıldı, ancak bundan daha önemlisi bu sloganın ruhunu kimin kardığıdır, kimin bu sloganı bir direniş felsefesine dönüştürdüğüdür. Kurdistan çıkışlı olan bu slogan Önder Apo’nun yol göstericiliğinde Kürt kadın hareketinin Kurdistan’dan başlatarak geliştirdiği bir yaşam ve mücadele yol haritası olmuştur.
 
‘Jin, jiyan, azadî’ sloganı etrafında gelişen bu direniş için tarihsel bir sıçrama anı ve devrimsel bir dinamik yaratmıştır diyebiliriz. ‘Jin, Jiyan, Azadî kimin sloganı?’ diye çok tartışıldı, ancak bundan daha önemlisi bu sloganın ruhunu kimin kardığıdır. Kimin bu sloganı bir direniş felsefesine dönüştürdüğüdür. Kurdistan çıkışlı olan bu slogan, Önder Apo’nun yol göstericiliğinde Kürt kadın hareketinin Kuzey Kurdistan’dan başlatarak geliştirdiği bir yaşam ve mücadelenin yol haritası olmuştur. Nitekim Aryenik kültür grubuna dahil dillerin birçoğunda ‘Jin’ ve ‘Jiyan’ kelimeleri aynı kökenden gelmektedir. Bu kökene Önder Apo ‘azadî’ arayışını da eklemiştir. Dolayısıyla bana göre bu slogana ruh veren Önder Apo olmuştur onu yaşamsallaştıran ise Kürt kadınlarının öncülüğünde tüm kadınlar olmuştur. 
 
Nitekim Önder Apo ‘Büyüleyici yaşam burada doğdu; Kurdistan’da jin û jiyan olarak gerçekleşti. Bin yıllar içinde yaşam bu sefer hiyerarşi ve devlet iktidarlarında jin û jiyan somutunda aynı mekânlarda kaybedildi’ tespitleriyle bu sloganın kaynağının neye dayandığını ortaya koymaktadır. Bu ekimin toplumsal bellekteki izdüşümü ise özgür yaşama duyulan özlem olmuştur. “Jin, jiyan, azadî” sloganının bugün küresel düzlemdeki etki gücü ve yankısının hikâyesi aslında kırk yılı aşkın bir süredir Kürt kadın hareketinin verdiği mücadelenin de hikâyesidir.  
 
Önder Abdullah Öcalan, 2001 yılında yaptığı bir avukat görüşmesinde, çağın niteliğini ‘21. Yüzyılın kadın özgürlük yüzyılı olacaktır’ tespitiyle belirtiyor. 19. ve 20. yüzyıl toplumsal hareketlerinden farklı olarak bu yüzyılın taşıdığı özgürlük mücadelesi potansiyelini ve öncülüğünün ana bileşkesini kadınlar oluşturuyor diyebiliriz. Dolayısıyla dünyanın hemen her yerinde, kadın hareketleri her zamankinden daha aktif ve en önemlisi de sonuç alıcı mücadele odaklarıyla direnmektedir. 
 
Peki bu slogan bize neyi anlatıyor? Kürt kadınlarının yol haritası olan bu slogan bir anda nasıl tüm dünya kadınlarının yol haritası haline dönüştü? 
 
‘Jin, jiyan, azadî’ bir slogan değildir, bir mücadele manifestosudur. Gücünü demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü bir topluma duyulan özlem ve inançtan almaktadır. Toplumsal tüm dinamiklerin ‘jin’ etrafında kenetlendiğinde iradesinin ne denli güçlü ve yenilmez olduğunu anlatmaktadır. Hiç bir şeyin özgürlükten ve onurlu bir yaşamdan daha değerli ve güçlü olamayacağını tüm dünyaya haykırmaktadır. Bu iradenin toplumsallaşmasını ve evrensel bir direniş hattına dönüşmesinin kapısı anlamına gelmektedir. Nitekim serhildanların daha ilk dönemlerinden itibaren başlayan küresel destek ve dünyanın her yerinde ve her kesimden kadınların, erkeklerin başlattığı saç kesme eylemi, ‘Jin, jiyan, azadî’ devriminin akışında önemli bir rol oynamıştır. Dünya çapında cinsiyetçi dinsel faşizme karşı direnme cesaretini örgütlemiş ve her şeyden önemlisi başarma umudunu bir kez daha canlandırmıştır. 21. yüzyılın kadın özgürlük yüzyılı olacağının en sade ve çarpıcı anlatımı olmuştur. Daha da önemlisi bu yüzyılın öncülüğünü Kürt kadınlarının radikal mücadelesi motive etmektedir.
 
Bu serhildan sürecinin gelişmesinde yukarıda belirttiğim nedenin yanı sıra ikinci daha özel bir etkiden yani Kürt kadın hareketinin Kurdistan’dan başlayarak Ortadoğu ve giderek dünyada yarattığı radikal mücadelenin belirleyiciliğini ifade edebiliriz. Kürt kadınlarının bu bakımdan yarattığı direniş modeli 40 yılı aşkın bir süredir, Kurdistan özgününde tüm dünyada deneyimlenmeye ve ilham kaynağı olmaya başlamıştır. Özgür dağlardan, Bakurê Kurdistan ve Türkiye deneyiminden bilinen ve en son Rojava Kadın Devrimi’nde olgusal gerçekliğe kavuşmuş olan bu gerçeklik, Önder Abdullah Öcalan’ın demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmasının hakikatinde kristalize olmuştur. 
 
Kürt kadınlarının hem ulusal mücadele içinde öncüleşmesi hem de bu mücadelede kadın özgürlük sorununa merkezi bir rol biçerek giderek bir kadın özgürlük mücadelesine dönüştürmesi çifte bir mücadeleyi iç içe geliştirmesine yol açmış ve bu mücadele erk ve erkeklik ideolojilerine meydan okuyacak bir düzeye gelerek sadece İran ve Rojhilat’ta değil tüm dünyayı etkileyen bir anlam kazanmıştır. Mina Qazi, Qedem Xêr gibi tarihsel direniş referanslarının yanı sıra 2008 yılından bu yana tutsak olan Zeyneb Celaliyan’ın direnişi, 2010’da idam sehpasına yürürken ‘Bedenimi teslim alabilirsiniz ama şerefimi asla’ diyen Şirin Elemhuli’nin duruşu, öz savunmasını gerçekleştirdiği için idam edilen Reyhan Cebari’nin isyanı yakın tarih açısından çarpıcı örnekler olmuş ve bu eylemselliklerin boyutlanmasında da tetikleyici olmuşlardır.
 
Son olarak Kurdistan, Ortadoğu ve dünya kadınlarının mücadelesi bu yüzyıla damga vurdu. Kadınlar hangi talepler etrafında birleşti. Bu talepler nasıl gerçekleşir?
 
 
‘Jin, jiyan, azadî’ devrimsel sürecinin aynı zamanda ortak bir kadın hareketine dönüşmesi, devrimci bir sinerjinin fışkırmasına, devrimci mücadele tarihinde az rastlanan bir özgürleşme ve özneleşme pratiği olarak şekillenmesine de yol açmaktadır. Sonuç olarak ‘Jin, jiyan, azadî’ devrimsel sürecinin esası ve kalıcı olan yanı, tüm insanlık için arzu edilebilecek özgür ve eşit bir yaşamın olanaklı olabileceğini göstermesidir.
 
Dünyanın neresinde olursa olsun erkek politikalarının direkt sonuçlarını kadınlar yaşamaktadır. Ortadoğu’da özgür iradesiyle yaşama kendi renginde katılamayan, aile, toplum, devlet, din, gelenek bağlarıyla sınırlandırılan, denetim altında tutulan, bastırılan kadın hala kırbaçlanma, idam, recm, yakılma gibi ilkel cezalandırma yöntemleriyle karşı karşıya bulunmaktadır. Dolayısıyla dünyadaki tüm kadınlar gibi Ortadoğulu kadınların da ortak talepleri; onurlu ve özgür yaşama talebidir. Dünyanın dört bir yanında kadınlar ellerinden alınmaya çalışılan özgürlük iradelerini insanlık düşmanlarına teslim etmeme mücadelesi veriyor. 
 
Dolayısıyla Ortadoğu’daki tüm kimliklerin ve ezilen halkların binyıllardır mahkum edildikleri kaostan çıkış kapısı olarak şekillenen devrimsel süreç, elbette kadın karakterli gelişirken, aynı zamanda kadınların özgürlük talebinde merkezileşen tüm özgürlükler için de bir çağrı niteliği taşımaktadır. 'Jin, jiyan, azadî' devrimsel sürecinin aynı zamanda ortak bir kadın hareketine ve ruhuna dönüşmesi, devrimci bir sinerjinin fışkırmasına, devrimci mücadele tarihinde az rastlanan bir özgürleşme ve özneleşme pratiği olarak şekillenmesine de yol açmaktadır. 
 
Sonuç olarak ‘Jin, jiyan, azadî’ devrimsel sürecinin esası ve kalıcı olan yanı, tüm insanlık için arzu edilebilecek özgür ve eşit bir yaşamın olanaklı olabileceğini göstermesidir. Bu bakımdan ‘Jin, jiyan, azadî’ devrimsel süreci insanlık tarihinde onurlu bir yer almayı fazlasıyla hak etmiştir. Ve dahası bu devrimin başarısı da başarısızlığı da sadece Kürt halkını ve kadınları değil artık bölgedeki tüm halkları ve dünyadaki kadın hareketlerini bağlayan bir boyut kazanmıştır. Dolayısıyla barıştan, demokrasiden, eşitlikten yana olan, ezilen ve sömürülenlerin yanında duran ve başka bir dünyanın olanaklı olduğuna inananların hayati görevi ‘Jin, jiyan, azadî’ devrimsel sürecine sahip çıkmak, destek vermek ve en önemlisi bu devrimin kendi devrimleri ve gelecekleri olduğunu görmesidir.
 
MA / Berivan Kutlu 
 

Diğer başlıklar

18/09/2023
23:01 YNK: Havaalanına saldırı sınırların ihlali ve açık bir suçtur
22:52 HDK: Halklara yönelik bu komploya karşı mücadeleye çağırıyoruz
22:08 KDP protestosunda gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
21:46 Özerk Yönetim’den Türkiye'nin saldırılarına ilişkin çağrı
21:31 Yeşil Sol Parti: Saldırılar Kürt kazanımları ve ulusal birliğine yönelik
20:06 Gök, ödülünü cezaevindeki gazetecilere adadı
19:49 5 kişi girdikleri kuyuda zehirlendi
19:27 ‘Hastane müdürünün kızının nişan bohçasını dikmedi, yeri değiştirildi’ haberine erişim engeli
19:11 Polis ablukasına rağmen KDP saldırısı protesto edildi
19:03 45 gündür tedavi gören tutuklu ameliyat oldu
18:13 Bismil’de silahlı kavga: 3 ölü, 1 yaralı
17:27 Silêmaniyê’de havalimanında patlama
17:18 Silah seslerinin yükseldiği köye girişlere engel
17:02 Hewlêr’de KNK binasına silahlı saldırı: 1 kişi katledildi
16:00 Bat'ın tahliyesi bir kez daha ertelendi
15:45 İnşattaki kule vinç devrildi: 1 işçi öldü
14:25 Akın: İktidar insanlık dışı uygulamalarla büyük bir felaket yaratıyor
14:24 Gever’de KDP protestosu
14:15 Ankara Kadın Platformu: Kürt kadınlarına saldırı arttı
13:52 Hakkında 82 dava açılan tutuksuz dolandırıcı
13:44 TİHV’liler beraat etti
13:44 Abdulmenaf Osman için yapılan itirazlara ret
13:40 Recep Balta tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi
13:24 Abluka altındaki Bana’da asker ateşi yangın çıkardı
13:09 BİSAM: Açlık sınırı 12 bin 34 liraya çıktı
11:58 Tutuklu gazeteci Arslan’a yönetmeliğe rağmen bağlama verilmedi
11:40 Mêrdîn’de şüpheli kadın ölümü
11:36 Düğünde yaralanan bebek yaşamını yitirdi
11:15 Lozan konferansı sonuç bildirgesi: Kürtlerin varlığı, dili ve statüsü tanınmalı
10:59 SİHA saldırısında hayatını kaybeden YBŞ'lilerin kimlikleri açıklandı
10:57 Kürt partileri: Ulusal birliği sağlamalıyız
09:49 Xwebûn’un 196’ncı sayısı çıktı
09:20 Moghaddam: 16 Eylül’deki tabloyu net bilmiyoruz, endişeliyiz
09:00 Kadınlar 'jin, jiyan, azadî' kampanyasında buluşacak!
09:00 Depremzede kadınlar konteynerlerde kendilerini güvende hissetmiyor
09:00 Rojava toprakları kadınların eliyle yeniden yeşeriyor
09:00 18 EYLÜL 2023 GÜNDEMİ
08:48 Qoser’deki silahlı saldırıda bir kişi yaşamını yitirdi
07:40 KDP protestosunda gözaltına alınanlar serbest
00:18 Musa Anter ödülü MA’nın tutuklu editörü Gök’e verildi
17/09/2023
22:15 Baraja düşen helikopterdeki 3 kişi yaşamını yitirdi
21:38 ‘Mücadele ruhu ‘jin, jiyan, azadî’ ile dünyaya yayıldı’
21:11 Alanya’da orman yangını: 17 ev boşaltıldı
19:55 Amedspor deplasmanda galip geldi
19:25 İsmet Argül 30 yılın ardından cezaevinden çıktı
18:46 İran’daki protesto eylemlerinde 700 kişi gözaltına alındı
18:28 Kastamonu’daki yangında 10 ev yandı
17:55 KDP saldırıları yarın Gever’de protesto edilecek
17:35 Licê’de bağ ve bahçelerin ateşe verildiği iddiası
17:19 Amed'te kadınlar ‘Yaşanılabilir bir kent için’ pedal çevirdi
17:17 Şengal'e saldırıda 3 YBŞ üyesi hayatını kaybetti
17:11 KDP sevkiyat yapmıştı: Kaymakam birçok alanın boşaltılmasını istedi
16:56 Qamişlo-Amûdê yolunda bir araca saldırı
16:03 Beyoğlu ve Akdeniz'de KDP’nin saldırıları protesto edildi
16:01 İstanbul'da 6’ıncı Kürt Böreği Festivali
15:44 Aksarayspor-Amedspor maçı: Statta 'Ölürüm Türkiyem' şarkısı çalındı
15:16 Kadınlar yerel yönetimleri tartıştı: Birliktelik başarıya götürür
14:15 Şengal'de bir araca SİHA saldırısı
13:52 Almanya Kürt Enstitüsü Başkanı Özmen hayatını kaybetti
13:40 Hızlı tren biletlerine zam
13:07 İstanbul’da gemiler çarpıştı
12:55 Brezilya'da uçak düştü: 14 ölü
12:10 Göçmenleri taşıyan otobüs kaza yaptı: 5 ölü
12:08 Hastanede silahlı çatışma
10:27 Licê kırsalında askeri operasyon
10:17 Amed’te Lozan konferansı: Partiler üstü mesele olarak ele alınmalı
09:41 ‘Jin, jiyan, azadî’ direnişi Jin Dergi’nin kapağında
09:25 Helikopter baraja düştü
09:05 Akkuyu’da zehirlenen işçi: İğne yapıp, geri gönderdiler
09:03 Bana’da 90’lı yılların uygulamaları devrede
09:02 Barış annelerinden saldırılara tepki: İhanete ‘dur’ denilmeli
09:00 AYM'den işkenceye ihlal kararı: Yeniden soruşturma açılmalı
09:00 17 EYLÜL 2023 GÜNDEMİ
16/09/2023
22:55 ‘Jin jiyan azadî’ rejimin temelini bir kez daha sarstı
22:13 Colemêrg’te şüpheli ölüm
21:48 Rejim güçlerinin vurduğu Jafari hayatını kaybetti
21:42 Qarchak Varamin Cezaevi’nde yangın çıktı
20:35 AB’den Türkiye’ye: Tüm tarafların katıldığı bir çözüm süreci başlamalı
19:53 ‘Diktatöre ölüm’ diyen İran ve Rojhilat halkı sokakta
19:35 Silopiya’da çatıdan düşen işçi ağır yaralandı
19:21 ‘Diktatörlüklere karşı Jin, Jiyan, Azadi demeye devam edeceğiz'
18:41 ÇEDES'e karşı mitingte buluştular: İktidar elini çocuklardan çek!
18:22 Mersin’de KDP saldırılarını protesto etme çağrısı
18:06 İstanbul’da ‘Yükselen ırkçılık ve ve şiddet’ paneli
18:00 İzmir’de gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
17:47 Jîna Emînî Kuzey ve Doğu Suriye’de anıldı
17:21 Şirnex’te eylem ve etkinliklere 10 günlük yasak
17:18 Cumartesi Anneleri/İnsanları serbest bırakıldı
17:15 Darp edilen Bayındır taburcu oldu
16:43 Amed Surları ve Hevsel Bahçeleri 'Tehlike Altındaki Dünya Mirası Listesi'ne alınmadı
15:32 Ayşe Altan boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından katledildi
15:17 Aydeniz: Saldırılar Kurdistan’ın geleceği için değil, Barzani ailesinin çıkarı içindir
15:00 Kadınlardan 'tarihi direniş etrafında kenetlenelim' çağrısı
14:31 ‘Hasta tutuklu Erdemci tahliye edilsin’
14:27 Ağır hasta tutuklu Gürkan’ın tahliyesi engelleniyor
14:23 Emine Şenyaşar sağlık sorunları nedeniyle eylemine ara verdi
14:19 Jîna Emînî’nin babasına ev hapsi verildi
14:02 İHD: Kayıplar için adalet aramaktan vazgeçmeyeceğiz
13:54 Kayıp yakınları: Atalay ve Tan’ın failleri bulunsun
12:37 KDP saldırıları İstanbul’da protesto edilecek
12:27 Rojhilat kentlerinde genel grev: Kepenkler açılmadı, insanlar işe gitmedi
12:06 Cumartesi Anneleri’nden polise: İnsanlar kaybettirilirken neredeydiniz?
11:20 Evin Cezaevi'ndeki kadınlar protestolara destek amacıyla eylem başlattı
10:58 Jîna Emînî’nin babası gözaltına alındı
10:27 Beytocan’nın arkadaşları: Kürt halkının gönlünde yer edinmişti
10:18 Kandıra’da bir kadın yaşamını yitirmiş halde bulundu
09:01 Sara Aktaş: 'Jin, jiyan, azadî' ortak bir kadın hareketine dönüştü
09:01 Kadınlar 8 Mart’a kadar alanlarda olacak: Tecridi kıracağız
09:01 Öğrenci Veli Derneği: Çocukların gelişimi yavaşlıyor
09:00 Hasta tutuklu Yılmaz’ın ailesi: Tahliye edilsin
09:00 'Akdeniz Belediyesi hizmetsiz borçlandırıldı'
09:00 Mahkeme: Rosa Kadın Derneği örgüt güdümünde kurulan dernek değildir
09:00 Çandar: Öcalan'ın sesi duyulursa işler çözüme doğru gider
09:00 16 EYLÜL 2023 GÜNDEMİ
08:59 Kürt müzisyen İbri’den Jîna Emînî klibi
15/09/2023
23:08 Nefret diline karşı ortak mücadele çağrısı
22:29 İBB çalışanı Saltık’ın duruşması ertelendi
21:56 Sancar, ameliyat olan Emine Şenyaşar’ı ziyaret etti
21:27 Bagok Dağı kırsalında askeri operasyon
19:26 Yeşil Sol Parti’den abluka altındaki Bana köyüne ziyaret
19:17 Amed Barosu’ndan madde kullanımına ilişkin rapor
19:11 İzmirli kadınlar: Laik, bilimsel ve karma eğitimi savunacağız
19:01 Rızabey Apartmanı'na ilişkin dava ertelendi
18:49 Hasta tutuklu Özalp'ın ameliyatı için hastane yönetimine dilekçe
18:04 Brüksel’de Jîna Emînî anısına heykel dikildi
18:01 Cezaevinden izinli çıkan erkek bir kadını katletti
17:41 Agrobay işçilerine saldırı: Çok sayıda gözaltı
17:33 Kobanê Davası: Tutukluluk tedbiri ceza olarak uygulanıyor
17:24 HDP ve Yeşil Sol Parti'den Akbelen'e ziyaret
17:22 Mêrdîn'de silahlı kavga: 1 ölü
16:52 Hâkimlik Hanönü’nü zehirleyen işletme sahibinin ‘itibarı’nı korudu!
15:38 Uluslararası sendikalardan Abdullah Öcalan’a özgürlük çağrısı
15:37 Hakimden katibe 'Dehak' uyarısı: Örgüt diliyle yazma, küçük yaz!
15:04 İHD: Yüksek güvenlikli ve S tipi cezaevleri kapatılsın
14:26 Aksaray Cezaevi’nde tutuklular tedavi edilmiyor
14:23 Çoban Şen davasında sanık askerin tutuklanması talebine ret
14:18 ‘Haklarımız ve geleceğimiz için sokağa çıkacağız’
13:37 Kılıçdaroğlu’ndan ameliyat olan Emine Şenyaşar’a ziyaret
13:33 Yüksekdağ’dan Kobanê Davası heyetine: Bu bir darbe mahkemesidir
13:27 Sivas Katliam davası düştü: Refleks gösterilmezse bu örneklerle çok karşılaşılır
13:00 Osmaniye’de gözaltına alınan Günana serbest bırakıldı
12:54 ÇEDES'e karşı mitinge çağrı
12:41 Ailelerden İmralı başvurusu
12:21 Silopiya’da yarın yürüyüş düzenlenecek
12:04 'Jin Jiyan Azadî ile Özgürlüğe Doğru' kampanyası: Toplumsal özgürlüğü büyütelim
11:33 DFG Eşbaşkanı Altan: Gazetecilerden intikam alınıyor
11:17 Amed’te KDP’nin saldırılarına tepki: Halkımız affetmeyecek
11:13 'Jin, jiyan, azadî' yürüyüşüne katılım çağrısı
10:40 Gazeteci Gök: Dayanışmayı görünce mutlu oldum
10:18 9 kişide Eris varyantı görüldü