AMED - Gazeteciler Mehmet Şah Oruç ve Abdurrahman Gök’ün tahliye edilmemelerinin politik olduğunu belirten DFG Eşbaşkanı Serdar Altan, yaptıkları haberler nedeniyle gazetecilerden intikam alındığını söyledi.
Amed’te, açık tanık Ümit Akbıyık'ın ifadeleriyle başlatılan soruşturma kapsamında 25 Nisan'da gözaltına alınan ve 27 Nisan'da çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Abdurrahman Gök ile gazeteci Mehmet Şah Oruç’un duruşmaları dün görüldü. Bedlîs ve Amed’te görülen duruşmalarda tanık Akbıyık, dinlenmediği için gazetecilerin tutukluluğunun devamına karar verilerek, duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Oruç ve Gök şahsında gazeteciliğin yargılandığını belirtti.
GAZETECİLİK SAVUNULDU
Bir kez daha gazeteciliğin yargılandığına tanıklık ettiklerini söyleyen Altan, Gök ve Oruç'un 4 buçuk aydan sonra mahkeme karşısına çıktığını ve yaptıkları haberlerin suçlama konusu yapıldığını söyledi. Gök ve Oruç'un tahliyelerini beklediklerini ifade eden Altan, “Gerçekten elle tutulur, suçlama konusu yapılacak herhangi bir şey yoktu. Yargılamada bunu açık şekilde gördük. Ama ne yazık ki arkadaşlarımız tahliye edilmedi" diye belirtti.
Gazetecilerin yargılanıyor olmasının başlı başına politik bir tercih olduğunu ifade eden Altan, şöyle dedi: “Bir hukuktan bahsedemeyiz. Dünkü yargılamada da bu açık bir şekilde ortaya çıktı; arkadaşlarımız orada gazeteciliği, gazeteciliğin ilkelerini savundular. Mesleklerinin gereğini yaptılar. Yaptıkları haberleri savunmak zorunda kaldılar. Buda bize gösteriyor ki Türkiye'de düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda ciddi problemler yaşanıyor. Özellikle mevzu Kürt medyası, Özgür Basın olunca bu daha da katmerleşerek büyüyor” dedi.
‘İNTİKAM ALINIYOR'
Duruşmada bir kez daha Özgür Basın’ı kriminalize etme çabasını gördüklerini söyleyen Altan, Kürt medyasından intikam alınmaya çalışıldığını belirtti. Altan, şöyle dedi: “Abdurrahman Gök, Kemal Kurkut'un katledilmesini dünya kamuoyuna fotoğraflarla duyurdu. Bu konu ile ilgili yapılan yargılamada ceza aldı. Bu da yetmemiş olacak ki bir kez daha bunun intikamı alınıyor. Mehmet Şah Oruç ise, oğlunun cenazesini bir kutu içerisinde teslim alan Hakan Arslan'ın babasının haberini yapmıştı. Gök'e yapıldığı gibi bunun da bir intikam davası olduğunu düşünüyoruz. Aslında gazetecilere yönelik yönelimi bir bütün olarak görmek gerekiyor.”
‘GAZETECİLİĞE SAHİP ÇIKALIM’
Gazetecilerin tutuklanması ve yargılanmasının toplumun haber alma hakkına yönelik bir hukuksuzluk olduğunun altını çizen Altan, “Buna karşı daha gür bir sese ihtiyaç var. Gerek Özgür Basın’da çalışan tüm gazetecileri savunma olsun gerekse de mevcut tutuklu gazetecilerin bir an önce tahliye edilmesini sağlamak amacıyla olsun daha güçlü ses çıkması lazım. Daha güçlü sahiplenme olması lazım. Bu arkadaşlarımız bugünde olduğu gibi yargılanan değil yargılayandı. Suçlanan değil kendi haklarını mahkeme nezdinde savunanlardı. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bunu haykırmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.