RIHA - DAİŞ için sonun başlangıcı olan ve 134 gün süren tarihi Kobanê direnişinde yer alan Suriye Gelecek Partisi Fırat Meclisi Başkanı Ferhan Hec İsa, “Kobanê’yi Önder Apo’nun seferberlik çağrısı özgürleştirdi” dedi.
Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaş sonrası Rakka başta olmak üzere birçok kenti ele geçiren El Kaide’nin oluşturduğu DAİŞ, 15 Eylül 2014 tarihinde yönünü Kürtlerin kontrolündeki Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentine çevirdi. 3 koldan kente saldıran DAİŞ, ancak burada Yekineyên Parastina Gel (YPG) ve Yekineyên Parastina Jin (YPJ) savaşçılarının tarihi direnişiyle karşılaştı. Köylerde ferdi silahlarla verilen direniş kısa bir süre içerisinde kent merkezine yayıldı. YPG-YPJ öncülüğünde ev ev, sokak sokak ve mahalle mahalle büyüyen direniş, Kürt coğrafyasının yanı sıra tüm dünyada da büyük bir yankı uyandırdı. 7'den 70'e herkesin yer aldığı direniş zaferle sonuçlanırken, bu aynı zamanda insanlığa karşı büyük suçlar işleyen DAİŞ için sonun başlangıcı oldu. Kobanê direnişi ise direnişin kalesi olarak hafızalara kazındı.
YPJ ve YPG savaşçıları öncülüğünde özgürleştirilen Kobanê’de verilen direnişte yer alan dönemin Kobanê Kantonu Halk Yüksek Mahkemesi Başkanı olan Suriye Gelecek Partisi Fırat Meclisi Başkanı Ferhan Hec İsa, Kobanê’de 134 gün yaşanan direnişi ve Türkiye’nin süre gelen saldırılarını değerlendirdi.
‘HALKLARIN UMUDU HEDEF ALINDI’
DAİŞ’in 3 koldan başlattığı saldırılardan önce Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), Cebhet El Nusra ve DAİŞ’in, Efrîn, Kobanê ve Cizîr kantonlarına yönelik saldırılar gerçekleştirdiğini ancak başarıya ulaşmadıklarını dile getiren İsa, “Birçok cephede saldırıyorlardı. Ancak yine de yenilgiye uğradılar. Bölgedeki birçok devletten güç alan çeteler, güzel kentimiz Kobanê’yi birçok defa ablukaya alma girişimlerinde bulundu. Çünkü hedefteki halkın bir arada özgür yaşama iradesiydi. Kobanê bütün bölgede yaşayan sorunlar için bir umuttu. Bu umut çeteler tarafından hedef alındı. Abluka girişimleri ile sonuç alınmayınca, karanlık bir güç olan DAİŞ ağır silahlar ile donatılarak devreye sokuldu. Musul gibi büyük kentler birkaç saatte el değiştirdi. DAİŞ bir projeydi ve bu projenin nihai amaca ulaşması için Kobanê’nin işgal edilmesi gerekiyordu. Ancak Kobanê halkı, 4 parça Kurdistan’dan kadınlar, gençler, enternasyonalistler direnerek buna izin vermedi” diye belirtti.
‘ZILGITLAR BOMBALARIN SESİNİ BASTIRDI’
Saldırıların başlamasından sonra bütün halkların bir arada direnişi ilmek ilmek ördüğünü vurgulayan İsa, “Kobanê halkı el ele vererek, ‘biz kentimizi karanlığa terk etmeyeceğiz’ dediler. Verdikleri kararın bedeli ne olursa olsun, bunu gerçekleştirmek için kenetlendiler. Bu çerçevede bütün hazırlıklar tamamlandı. Kobanê’nin işgali bütün bölgenin karanlığa teslimi demekti. Bu açıdan Kobanê’de direnenlerin yükü ağırdı. Bu yükün ağırlığı ile kararlar alındı. DAİŞ kente yaklaştığında, kantonun yöneticileri de eline silah alarak direnişe katıldı. Direnenler ile DAİŞ arasında kimi zaman birkaç metreyi bulan mesafeler söz konusu oldu. Çok büyük çarpışmalar oldu. DAİŞ ağır silahlar ile saldırıyordu, birçok devletin desteğini almıştı. Ama bizim irademiz her silahtan daha güçlüydü. Kadın savaşçıların zılgıtları, bütün silahların, bombaların sesini bastırıyordu” ifadelerini kullandı.
‘KÜRTLER TEK SES OLDU’
Kobanê’de savaşçıların 134 gün boyunca karamsarlığa düşmediğini dile getiren İsa, direnenlerin sınırın karşı tarafı olan Pirsûs’ta (Suruç) nöbet tutanlardan güç aldığına dikkat çekti. Kurdistan’da yaşanan direnişlerin Kobanê’de direnlere moral olduğunun altını çizen İsa, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 22 Eylül 2014’de gönderdiği “Kobanê’nin düşüşü, tüm Kurdistan’ın düşüşü demektir. Herkes bu gerçekliğe göre hareket etmeli” mesajıyla yaptığı çağrıdan sonra dört parça Kurdistan’dan Kürtlerin yönünü Kobanê’ye çevirdiğini hatırlatarak, “Çağrıdan sonra Kürtler, Kobanê şahsında Kürtlük ve Kurdistan'ı sahiplenmek için tek ses oldu. Önder Apo’nun çağrısı Kobanê’de umudu yeşertti. Yüzlerce genç çağrıdan sonra sınırı aşarak Kobanê’ye geldi” dedi.
‘SINIRLAR ORTADAN KALDIRILDI’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla yüzünü Kobanê’ye dönen gençlerin, 7 Ekim 2014 tarihinde AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Dîlok’ta Kobanê’ye dair sarf ettiği “Düştü, düşecek” sözlerine en güçlü cevap olduğunu kaydeden İsa, şunları söyledi: “Kobanê’ye gelen gençler ‘Kobanê düşmeyecek’ mesajını en net şekilde verdi. Bu hiçbir zaman unutulmayacak. Yüzlerce genç sınırı ortadan kaldırdı, sınırlar anlamsızlaştırıldı. Kurdistan’ın 4 parçasından gelen gençler, Kobanê sokaklarında direnerek şehit düştü. YPJ’nin dünyada bir benzeri yok. Birçok yerde kadınlar savaşlarda yer aldı ama kendi birlikleri ile hiçbir zaman yer almadı. Kadınlar tankların üzerine zılgıtlar ile yürüdü. Hala atılan zılgıtlar kulaklarımızda çınlıyor, hiçbir zaman unutulmayacak. Ölene kadar unutamayacağım şeylerden biri de bir kadın arkadaş ayağından yaralandı. Kanı durduracak imkanlarımız yoktu. Sınır kapısında uzun süre bekletildiği için arkadaşımız ellerimizde kan kaybından yaşamı yitirdi.”
‘TÜRKİYE DAİŞ’İN İNTİKAMINI ALIYOR’
Kobanê’de DAİŞ’in amacına ulaşmadığını, Türkiye’nin bölgeye dönük saldırıları ile DAİŞ’in intikamını almayı amaçladığını dile getiren İsa, “Türkiye ile DAİŞ’in ilişkileri adına birçok belge var. Zaten artık inkar etmiyorlar. Birlikte saldırdılar, hala birlikte hareket ediyorlar. Kuzey ve Doğu Suriye’de ilmek ilmek örülen yeni yaşam, bölgedeki ulus devletler için bir tehdit. Demokratik Ulus’u kendilerine tehdit olarak görüyorlar. Her şeyi denediler ama amaçlarına ulaşmadılar. Şimdi bölgede bulunan Arap halkını kışkırtarak sonuç almayı düşünüyorlar. Geçtiğimiz günlerde Dêrazor başta olmak üzere Minbic, Eyn İsa, Girê Spî, Til Temir ve Zirgan’da yaşananalar bu çerçevede planlandı. Ancak bölge halkları bu oyuna gelmedi ve QSD’nin yanında yer aldı. Aşiret adı altında çeteleri kullandılar. Ama ne yapılırsa yapılsın, Kobanê direnişi ruhuyla direneceğiz. Hiçbir abluka, baskı, bizi yeni yaşamı kurmaktan geri durduramaz. Kazanan biz olacağız, kazanan halklar olacak. Demokratik Ulus paradigması ile bu topraklarda bir arada yaşayacağız” şeklinde konuştu.
MA / Emrullah Acar