AMED - Tutuklu kızı Gülistan Al’ın 6 yılda 5 cezaevine sevk edildiğini aktaran Emine Al, “Sevkler işkenceye dönüştü. Bu tecridi kabul etmiyoruz” dedi.
Cezaevlerinde siyasi tutuklulara yönelik hak ihlalleri her geçen gün artarken, bu ihlaller sonucu tutuklularla birlikte aileleri de cezalandırılıyor. 2017 tarihinde Adana’da gözaltına alınıp tutuklanan Gülistan Al (30) hakkında "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Dava sonucu mahkeme Al’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.
6 YILDA 5 CEZAVİNE SEVK EDİLDİ
6 yılda isteği dışında birçok cezaevine sevk edilen Al, 15 gün Adana Cezaevi’nde tutulduktan sonra Osmaniye T Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Burada da kısa bir süre kalan Al, daha sonra Antep L Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Al burada 6 ay boyunca tekli hücrede tutuldu. Daha sonra yine Antep’te başka bir cezaevine sevk edilen Al, 2021 yılında Kayseri'ye sevk edildi. Al, sevk sırasında darp edildi ve ailesine bilgi verilmedi. Yaklaşık 3 yıldır Kayseri Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Al, bu süre zarfında çeşitli hastalıklara yakalandı.
Amed’te yaşayan Al’ın ailesi onu görebilmek için kilometrelerce yol gitmek zorunda kalıyor. Sürgünlerle birlikte ailelerin de cezalandırılmak istendiğini kaydeden Gülistan Al’ın annesi Emine Al, sevklerin işkenceye dönüştüğünü söyledi.
365 GÜNE 12 DAKİKA
Kızı Gülistan’ın 6 yılda 5 ayrı cezaevine sevk edildiğini vurgulayan anne Al, kızının gözlerinden rahatsız olduğunu ve unutkanlık başladığını belirtti. Al, şöyle devam etti: “6 yılda onu en fazla 4 defa görebildik. Kurban Bayramı’nda ailemizden 5 kişi onu görmeye gittik. Bir saat görüşme hakkımız vardı ve her birimize sadece 12 dakika düştü. 12 dakikada özlem gideremedik, sadece yanına gittik, sarıldık ve çıktık.”
2 GÜN SÜREN YOLCULUKLAR
Tutukluların ailelerinden uzak kentlere sevk edildiklerini ve bu nedenle ailelerin zorlandığını ifade eden anne Al, “Kayseri Amed’e çok uzak, kızımın bulunduğu cezaevi de Kayseri'nin dışında zaten. Bir dağ başına cezaevi yapmışlar, etrafında 4 binadan başka hiçbir şey yok. Kayseri merkezden cezaevine ulaşmak için 3 araç değiştiriyoruz. Zaten Diyarbakır'dan Kayseri'ye 9 saat sürüyor. Ben de eşim de çok hastayız bu kadar saat yol gitmek bizi perişan ediyor. Neredeyse iki günümüz yolda geçiyor. Eve geldiğimizde birkaç gün toparlanmaya çalışıyoruz. Yakın olsaydı sürekli kızımı görmeye gidebilirdim” şeklinde konuştu.
17 AYDIR TEKLİ HÜCREDE
Kızının Osmaniye Cezaevi’nde tutulduğu sürede işkence gördüğünü ifade eden anne Al, “Birgün görüşe gittiğimizde yüzü gözü hep morluklarla doluydu. İnsan hakları derneğinden avukatlar gitmişti, bunu da gerekçe göstererek sürgün ettiler. Antep'e getirdiler, burada da işkence gördü. Şuan Kayseri'de 1 yıl 5 aydır tekli hücrede tutuluyor. Gözlerinde sorun var başka hastalığı var mı bilmiyorum çünkü bize hiçbir şekilde anlatmıyor ama unutkanlık başlamış” ifadelerinde bulundu.
“Hem bize hem de kızıma uygulanan bu tecridi kabul etmiyoruz” diyen Al, insan hakları savunucuları ve siyasetçilere cezaevlerinde yaşanan ihlallere karşı duyarlı olmaları çağrısında bulundu.
KİTAP BEKLİYORLAR
Duyarlı herkesin ve yayınevlerinin cezaevlerine kitap göndermeleri çağrısında bulunan anne Al, “Yayınevlerine sesleniyorum; cezaevindeki tutsakların sesini duyun ve onlara kitap gönderin” dedi.
Gülistan Al’ın avukatı Yusuf Çakas da, defalarca yapılan sevk başvurularının Adalet Bakanlığı tarafından “doluluk ve güvenlik” gerekçesiyle kabul edilmediği bilgisini vererek, “Şuan tek başına kalan Gülistan’ın tüm hakları tecrit edilmektedir” diye belirtti.