BEDLÎS - Tetwan’da gazeteci Sinan Aygül’e saldıran belediye başkanının 2 koruması hakkında “Kasten Yaralama” suçundan dava açılırken, azmettirici olarak soruşturmaya dahil edilen AKP’li belediye başkanı Mehmet Emin Geylani hakkında ise takipsizlik kararı verildi.
Bedlîs’in Tetwan ilçesinde 17 Haziran’da AKP’li Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin silahlı iki korumasının saldırısına uğrayan Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül, ağır yaralandı. Görüntülerin kamuoyuna yansıması üzerine Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından polis Engin Kaplan ve koruma görevlisi Yücel Baysalı hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı. Savcılığın hazırladığı iddianame, Tatvan 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İddianamede tutuklu saldırganlardan polis Engin Kaplan ve koruma görevlisi Yücel Baysalı hakkında “Silahla Kasten Yaralama” “Silahla Tehdit” ve “Hakaret” suçlarından ceza istenirken, azmettirici olarak soruşturmaya dahil edilen Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani hakkında ise alınan ifadesinin ardından ek kararla takipsizlik verildi.
GAZETECİ AYGÜL: BU İŞ BU KADAR BASİT DEĞİL
Konuyla ilgili açıklama yapan saldırının mağduru gazeteci Sinan Aygül ise iddianamenin bekledikleri şekilde olmadığını, işlenen suç ve kamuoyunda yarattığı infiale karşılık davanın açılma şeklinin ve istenen cezaların orantısız olduğunu söyledi. Aygül “Bu iş bu kadar bir basit değil. Bir gazeteciye yaptığı haberlerden, yani yerine getirdiği kamu görevinden dolayı, önceden tasarlayarak, öldürme kastı taşıdığı görülen bir yöntem ve silahla saldırmak fiili olabilecek en basit şekilde ele alınmış ne yazık ki. Soruşturma sürecine ilişkin olumlu değerlendirdiğimiz yönler olmakla beraber iddianameye yönelik bir dizi eleştirimiz var, olay birçok yönüyle eksik işlenmiş. Dava bence ‘Nitelikli Kasten Öldürme Suçuna Teşebbüs’ şeklinde açılmalı ve Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeliydi. Bu haliyle olayın küçültüldüğünü ve basite indirgendiğini, kamu vicdanına zarar veren bir yere gideceğini düşünüyorum” dedi.
‘KAMUNUN AYDINLANMA HAKKINA YÖNELİK BİR SALDIRI’
Saldırının yaptığı yolsuzluk haberlerinin ardından susturmak amacıyla yapıldığına dikkat çeken Aygül, “Bu bireysel bir mesele değil. Yerleşik tüm teamüllere göre tartışmasız şekilde kamu görevi sayılan gazeteciliğe yönelik bir saldırıdır. Kamunun aydınlanma hakkına, anayasal güvence altına alınmış haber alma-verme hakkına yönelik bir saldırıdır. Bu yönüyle kamuoyunu, sıradan adli bir davadan daha öte ilgilendiren bir dava. Dolayısıyla davaya yaklaşım ve çıkacak sonuç kamuoyunu tatmin edecek düzeyde olmalı” dedi.
ORAK: İDDİANAME BEKLENTİMİZİ KARŞILAMIYOR
Gazeteci Aygül’ün avukatı Av. Diyar Orak ise soruşturma süreci ve gidişatın usule kısmen uygun olduğunu ancak davanın sıradan bir dava olmadığına dikkat çekti. Orak, “Çıkacak sonuç her şeyden önce kamu vicdanını rahatlatmalıdır. Soruşturmanın şekli ve gidişat belki kısmen usule uygundur ancak beklentimizi karşılamıyor. Davanın yaralamadan açılması, Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek olması, bizce de yetersiz, o yüzden her şeyden önce mahkemeden görevsizlik ve yetkisizlik kararı vermesini ve davayı Ağır Ceza Mahkemesine göndermesini talep edeceğiz” dedi.
DURUŞMA 14 EYLÜL’DE
Davanın ilk duruşması 14 Eylül Perşembe günü Bitlis Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.