AMED/ÊLİH - İHD ve kayıp yakınları, Amed’in Pîran ilçesinde 1996 yılında bahçesini sularken polislerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Hatice Atalay’ın faillerini sordu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” eyleminin 761’inci haftasında Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Kayıpların fotoğraflarının yer aldığı pankartı açan aileler, kaybedilen ve faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitiren yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Eyleme çok sayıda kayıp yakını ve hak savunucusu katıldı.
‘MÜCADELELERİNİ SAHİPLENİYORUZ’
Eylemde konuşan İHD Amed Şube Sekreteri Ömer Saman, Cumartesi Annelerinin mücadelesini sahiplendiklerini belirterek, “90’lı yılların karanlık dehlizlerinde kaybedilen, katledilen insanların hesabını sormak için yine alanlardayız. Biz buradan yine Cumartesi İnsanlarının Galatasaray Meydanı için haklı talebini sahiplendiğimizi bir kez daha söylemek istiyoruz. Anayasal bir hakkın abluka ve işkenceyle sonuçlanmasını doğru bulmuyoruz. Bu mücadelenin alanda demokratik bir şekilde yapılması için alanların açılmasını ve bu insanların mücadelesine saygı duyulmasını talep ediyoruz” dedi.
‘BAHÇEYE GİDERKEN ATEŞ AÇILDI’
Bu haftaki eylemde, Amed’in Piran ilçesinde bahçesini sulamaya giderken katledilen Hatice Atalay’ın hikayesi okundu. Hikâyeyi okuyan İHD Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Üyesi Berfin Elçi, 10 Eylül 1996 tarihinde Hatice Atalay, eşi ve komşuları Hatice Akkoç’un, eve yaklaşık 1 kilometre mesafede olan ve Dicle Emniyet Müdürlüğü’nün karşısında bulanan sebze bahçelerini sulamaya gittiğini belirterek, "Sulama sırası gelen aile Emniyet Müdürlüğü’ne bir gün öncesinden bilgi verirdi. Atalay ailesi de öncesinde bu durumla ilgili Emniyet’i bilgilendirir. Atalay bahçeyi sulamaya başladıktan bir süre sonra, Emniyet Müdürlüğü’nün arka kısmında bulunan Ziyaret Tepesi’nden orada sürekli bir şekilde konumlanan özel harekât timleri tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açılır. İlk taramadan sonra, bir el silah sıkılır, sonra tekrar seri bir şekilde ateş edilir. O esnada Hatice Atalay’ın Eşi Emniyete doğru feryat-figan koşarak silah sıkmamalarını söyler. Ancak orada bir polis kendisine hakaret edip ‘seni de öldüreceğiz’ diyerek ona bağırır.
‘KAN KAYBINDAN HAYATINI KAYBETTİ’
Atalay’ın yaralandığını ve hastaneye yetiştirmek istediğini eşi o esnada polislere bildirir. Ancak sabah saat 06.00’a kadar Emniyet mensupları onları orada oyalar. Atalay orada kan kaybından hayatını kaybeder. Daha sonra olay yerine Cumhuriyet Savcısı ve doktor getirilir. Atalay’ın cenazesi, hastane işlemleri bittikten sonra aileye teslim edilir. Soruşturma sonucu emniyet yetkilileri, olay yerinde mermi bulamadıklarını ve olayla ilgilerinin olmadığını söyler ve dosya cumhuriyet savcısı tarafından kapanır. Olayın işlendiği tarihten bugüne yetkililer tarafından etkin ve bağımsız bir soruşturma yapılmadığı için olay faili meçhul olarak kalır.”
Hikayenin okunması ardından açıklama oturma eylemi ile son buldu.
ÊLİH’TE 597’NCİ HAFTA
Êlih’te de İHD ve kayıp yakınları, eylemlerinin 597’inci haftasında Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" pankartının açıldığı eyleme, kayıp yakınları, insan hakları savunucuları, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Êlih Şubesi üyeleri, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Şubesi yöneticileri katıldı.
Eylemde, Êlih’te 4 Eylül 1993’teki saldırıda yaşamını yitiren Demokrasi Partisi (DEP) Milletvekili Mehmet Sincar ve partinin il yöneticisi Metin Özdemir’ın failleri soruldu. Burada konuşan İHD Şube Yöneticisi Sinan İslam Gegin kayıpların akıbetini sonuç alınıncaya dek sormaya devam edeceklerini söyledi.
Açıklama oturma eylemi ile son buldu.