WAN - Zamlar karşısında artık geçinemediklerini belirten Wanlı kadınlar, “Semt pazarlarına 300 TL ile geliyoruz, elimiz boş dönüyoruz” dedi.
Türkiye’de gıda fiyatları başta olmak üzere neredeyse her şeye, artık aylık zamların yanında günlük zamlar da ekleniyor. Kısa bir süre önce Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), aylık enflasyonu yüzde 8,59, yıllık enflasyonu ise yüzde 128,05; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) da, Ağustos ayı enflasyonu yüzde 9,09, yıllık enflasyonu ise yüzde 58,94 olarak açıkladı. Mevsim nedeniyle yerellerdeki üretimden kaynaklı fiyat düşüklüğü beklenen sebze ve meyvede tam tersi bir durum yaşanıyor. Pazarlarda yüksek ücretlerle sebze ve meyveler satılırken, pazarlarda herkes geçim sıkıntısından şikayetçi.
KADINLAR PAZARDAN ELİ BOŞ DÖNÜYOR
Wan’da kurulan semt pazarlarında en ucuz domatesin kilosu 17, salatalık 20, soğan 20, patates 18, biber 25, karpuz 10-15, kayısı 40, çilek 50, üzüm ise en az 40 TL’den satılıyor. Alışveriş için pazara giden kadınlar, pazardan eli boş döndüklerini ifade ederek, yaşanan durumdan dolayı geçinemediklerini ifade etti.
‘İSTEDİKLERİMİZİ ALAMIYORUZ’
Kadınlardan Nafiye Kahraman, geçim sıkıntısının daha da ağırlaştığını ifade ederek, pazara geldiklerinde artık istedikleri hiçbir şeyi alamadıklarını anlattı. Her yerde büyük bir pahalılığın olduğunu söyleyen Kahraman, ev kirası dahi ödeyemediklerini ifade etti. 300 TL ile pazara geldiğini kaydeden Kahraman, “Eşim evde ve çalışamıyor. Ben, alış-veriş için getirdiğim parayla ancak iki poşet eşya alabildim. Geçtiğimiz yıllarda 300 TL ile alışveriş yapmaya geldiğimizde bir aylık eşyamızı alabiliyorduk ancak şimdi durum tam tersine döndü. Bir kilo meyvenin fiyatı 40 TL olmuş. Yani bu fiyatlar çok pahalı. Biz, önceden ekmeği 3 TL’ye alıyorduk, şu an ekmek 6 TL olmuş, 50 kilogramlık unun torbası 300 TL’den 600 TL’ye çıkmış. Bu kriz ne zamana kadar devam edecek?” diye sordu.
‘AKŞAM BİR, SABAH FARKLI BİR ZAM GELİYOR’
Birçok ihtiyacını artan fiyatlar nedeniyle pazardan alamadığını anlatan Behiye Durmaz ise, “Bu yıl fiyatlar geçen yıllara göre çok daha fazla artmış durumda. Alım gücümüz tamamen düşmüş. Önceki yıllarda 50 TL ile geldiğimiz pazarda tüm istediklerimizi alıyorduk ama bu yıl 300 TL ile geliyoruz, elimiz boş dönüyoruz. Şu an evimin birçok ihtiyacı var ama alım gücü olmadığı için bir şey yapamıyoruz. Pazara geldiğimizde istediğimiz şeyleri alamıyoruz, yani aldığımız şey 1 kiloyu geçmiyor. Paranın da artık bir kıymeti kalmamış. Akşam yatıyoruz bir zam, sabah kalkınca farklı bir zam geliyor. İki çocuğum çalışıyor ama yetmiyor. Umarım bu durum düzelir” dedi.
‘ARTAN ZAMLARIN NEDENİ DEVLET YÖNETİMİDİR’
Yaşanan fiyat artışı ve zamların tek sorumlusunun devlet yönetimi olduğunu ifade eden Sevval Demir ”Pazarda fiyatlar çok yüksek olduğu için istediğimiz eşyayı alamıyoruz. Daha önce kasayla aldığımız şeyleri şu an kilo ile alıyoruz. Emekli aylığımız 7 bin 500 TL, biz bu parayla nasıl geçinelim? Yetkililer bu aldığımız parayla geçinebiliyorsa biz de geçiniriz. Her geçen gün artan bu pahalılığın sebebi devlettir. Eşim 60 yaşında olmasına rağmen halen ek iş yapıyor ve çalışmazsa biz geçimimizi sağlayamıyoruz. Geçen yıl emekli maaşımız 4 bin TL iken, biz daha iyi geçiniyorduk. Geçen yıl 100 TL gelen elektrik ve su parası şu an 500 TL geliyor” diye anlattı.
‘DURUMUMUZ ÇOK KÖTÜ’
Pazara bin TL getirdiği halde haftalık erzaklarını alamadığını ifade eden Züleyha Demir ise şöyle konuştu: “Belki benim alım gücüm var ama başkalarının alım gücü yok. Ben de bir esnafım ve geçen yıl aldığım malı, bu yıl iki kattı fiyat üstüne koyuyorum, yine de alamıyorum. 20 TL olan bir mal, 100 TL olmuş. Durumumuz çok kötü. Bu durumun düzelmesi ancak Tayyip Erdoğan’ın gitmesi ile mümkündür.”
‘GÜN GEÇTİKÇE KÖTÜYE GİDİYOR’
Ekonomik krizin kendilerini çok etkilediğini ifade eden Meryem Aslan da, ağır ekonomik kriz olmasına rağmen halen fiyatlara durmadan zam geldiğini belirtti. İnsanların artık geçinemediğini dile getiren Aslan, “Özellikle kiracılar çok zor durumda ve geçimlerini sağlayamıyorlar. Biz, geçen yıl 100 TL ile bir haftalık meyve ve sebzemizi alıyorduk, bu yıl 300 ile 400 TL getiriyoruz ama bir şey alamıyoruz. Çocuklarımız hepsi işsizdir. İş olmayınca para da olmuyor. İş ve para olmadığı için hiçbir şey alamıyoruz. Gün gittikçe daha da kötü duruma geliyoruz” diye konuştu.