COLEMÊRG - Ot biçen çocuklarına yemek götürürken uzman çavuş tarafından katledilen Sürmi İnce'nin ölümüne ilişkin AYM’ye savunma sunan Adalet ve İçişleri bakanlıkları, bölgede hiçbir çatışma çıkmadığı halde “çatışma çıktı” iddiasında bulundu.
Colemêrg’in Gever ilçesine bağlı Xirvate (Büyükçiftlik) beldesinde 18 Temmuz 2016 tarihinde ot biçen çocuklarına yemek götüren Sürmi İnce'nin (55) katledilmesiyle ilgili açılan dava, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşındı. Tutuksuz yargılanan uzman çavuş Ali Dalgıran hakkında, "Bilinçli taksirle öldürmek" suçlamasıyla verilen 3 yıl 10 ay 20 gün cezanın Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi’nde kesinleşmesinin ardından avukatlar, hem Yargıtay’a hem AYM’ye başvuru yaptı. Yapılan başvurunun ardından AYM’nin istemi üzerine Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı savunma gönderdi.
KURGULANMIŞ SAVUNMA
Adalet Bakanlığı, İnce’nin katledildiği yerde çatışmanın yaşandığını, İnce’nin ölümünden kısa bir süre sonra emniyetin bölgede inceleme yaptığını ve örgüte ait malzemeler bulunduğunu iddia etti. Ancak İnce’nin öldürüldüğü sırada çatışmanın 6 kilometre uzaklıkta olan bir bölgede olduğu, emniyetin hiçbir şekilde söz konusu olay yerinde inceleme yapmadığı ve örgüte ait eşyaların ise olayın yaşandığı yerden bir saat uzaklıkta bulunan bir bölgede bulunduğu ortaya çıktı. İçişleri Bakanlığı ise, hiçbir kusurlarının olmadığını, alanda çatışma yaşandığını ileri sürdü.
İçişleri Bakanlığı, AYM’ye gönderdiği savunmada, “Yüksekova İlçe Jandarma Komutanlığı personeline örgüt mensuplarınca uzun namlulu silahlarla ateş açılması sebebiyle kobra aracı ile bölgeye hareket edildiği, karşılaşılan kalabalığa dağılmaları konusunda uyarı yapıldıktan sonra duyulan silah sesleri ve başvurucuların 20 metre kadar gerisinde kaçan kişilerin görülmesi üzerine ateş açıldığı ve maktulün bu esnada yaralandığı anlaşılmaktadır” iddiasında bulundu.
SAVUNMA AMAÇLI HAREKET EDİLMİŞ!
Askerlerin ateş açma nedeninin koruma ve savunma amaçlı olduğunu savunan bakanlık, “Bölgenin örgüt mensuplarının barınma ve eylem yapma faaliyetleri açısından elverişli bir bölge olması, karakol hizmet binası ile Yüksekova-Hakkari Devlet Karayolu arasında bulunan ve karakolun kulanım alanında olan yolun Mayın/EYP yerleştirilme hassasiyetinin üst seviyede olması hususları ve olaydan hemen önce yol kontrolü yapan personele ateş açılması sonucunda olayın gerçekleştirildiği değerlendirildiğinde; fiilin kasten işlenmesinin mümkün olamayacağı ve tamamen koruma/savunma amaçlı hareket edildiği değerlendirilmektedir” ifadelerine yer verdi.
SÖZ KONUSU BÖLGEDE ÇATIŞMA YAŞANMADI
Adalet Bakanlığı ise gönderdiği savunma yazısında, tüm raporların tutulduğunu ve olay yeri incelemenin yapıldığını iddia etti. Sürmi İnce’nin katledildiği yerde çatışmaların yaşandığını iddia eden bakanlık, İnce’nin 20 metre gerisinde kaçan kişilerin görülmesi üzerine ateş açıldığını, söz konusu bölgede yapılan inceleme örgütsel materyaller bulunduğunu savundu. Ancak söz konusu tüm raporlarda olayın yaşandığı yerde çatışmanın yaşanmadığı, çatışmanın yaşandığı yerin bölgeye 6 kilometre uzaklıkta olduğu ve bölgede örgütsel hiçbir materyal ve yaşam malzemesine ulaşılmadığı da ortaya çıktı.
ASKERİN SAVUNMASI: OĞLU TUTUKLU
Yapılan başvuruların en önemli noktalarından birinin dosyada tanık olarak yer alan bir askerin, “Arazide bulunan bir şahsı tanıyordum, o da Hasan İnce idi. Bu şahsın oğlu olan kişi terör örgütü üyesi olmaktan 4-5 ay öncesinde tutuklanmıştı” şeklindeki iddiası oldu.
6 KİLOMETRE UZAKLIKTA ÇATIŞMA
Bakanlık, askeri personellerin başvuruculara ve katledilen yakınlarına “burayı terk edin” şeklinde uyarı yaptığının da asılsız olduğu ortaya çıktı. Kamera görüntülerinde olayın 5-6 saniye içerisinde olduğu ve 60 metre uzaklıktan İnce’ye ateş edildiği de raporlara yansıdı. Adalet Bakanlığı, aynı gün İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından olay yeri incelemesi gerçekleştirildiğini iddia etti ancak olay yerinde hiçbir incelemenin yapılmadığı, söz konusu olay yeri incelemesinin ise İnce’nin öldürüldüğü yerin 6 kilometre uzağında bulunan ve çatışmaların yaşandığı yerde yapıldığı kayıtlara geçti.
‘CEZASIZLIK DEVREYE GİRMEMELİ’
Bakanlıkların savunmalarını değerlendiren Sürmi İnce’nin oğlu avukat Bünyamin İnce, “Mahkeme hiçbir şekilde etkin bir soruşturma yürütülmedi. Dosyada olay yeri keşfi bile eksik. Biz bu dosyanın AYM’de bozulacağını düşünüyoruz. Cezasızlık politikasının devreye girmemesi ve kararın bozulması, askerlerin yargılanması gerekiyor. Burada adalet sağlanmadığı durumda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) hak ihlali vereceğini düşünüyorum” dedi.
SÜRMİ İNCE DAVASI
12 çocuğu olan 55 yaşındaki Sürmi İnce, Colemêrg’in Gever ilçesine bağlı Xirvate Beldesi'nde 18 Temmuz 2016 tarihinde ot biçen çocuklarına yemek götürdükten sonra dönüş yolunda askerlerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi. Askerler, "örgüt mensubu gördük" iddiasıyla geldikleri yerden hiçbir şey olmamış gibi karakola geri döndü ve İnce'ye herhangi bir müdahalede bulunmadı. Eşinin de aralarında bulunduğu yakınları tarafından bir kamyonetle Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırılan İnce, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
İnce'nin katledilmesiyle ilgili gözaltına alınıp tutuklanan uzman çavuş Ali Dalgıran, 25 Temmuz 2016 tarihinde mahkemenin tensip kararıyla tahliye edildi. Dalgıran hakkında “olası kastla öldürme” suçundan dava açıldı. Ancak bu suçlama yargılama aşamasında "taksirle öldürme" olarak değişti.
ASKERLER TANIKLIK ETTİ
Olay sırasında bölgede bulunan emir-komuta zincirindeki diğer askerler hakkında ise soruşturma başlatılmadı. Aksine karakol komutanının da aralarında bulunduğu askerler, mesai arkadaşları hakkında “tanık” sıfatıyla ifade verdi. İnce'nin avukatları, her ne kadar “Aralarında hiyerarşik ve mesleki bağ ve dayanışma olan kişilerin bağlı oldukları karakolda ifadelerinin alınması açıkça hukuka aykırıdır" şeklindeki itirazları reddedildi.
DURUŞMAYA BİR KEZ KATILDI
Sanık Dalgıran hakkındaki yargılama, 5'inci duruşmada karara bağlanıp, "taksirle öldürme" suçundan 4 yıl hapis verildi. Bu ceza da sanığın yargılama sürecindeki olumlu davranışları dikkate alınarak, 3 yıl 4 aya indirildi. Sadece ilk duruşmaya katılan Dalgıran hakkında, "olumlu davranış" sergilemesinden cezai indirimine gidildi.
Mahkemenin gerekçeli kararında, olayın yaşandığı bölgeye dair herhangi bir yasak kararı bulunmamasına rağmen "yakın ve somut tehlike” ile "bölgenin teröre müzahir bir alan" gerekçeleri öne sürüldü.
SANIK GÖREV BAŞINDA
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi, kararı sanık lehine bozdu. İstinaf mahkemesi, sanık Dalgıran'a verilen cezayı "fazla" bularak, dosyayı yeniden yerel mahkemeye gönderdi. Yeniden başlayan yargılamada, Dalgıran’ın Denizli'de halen Uzman Çavuş olarak görev yaptığı ortaya çıktı. Dalgıran, savunmasında "Herkes hata yapabilir" diyerek kendini savundu.
KARAR 22 GÜNDE ONANDI
Mahkeme, sanık Dalgıran hakkında açılan davada “iyi hal” indirimine giderek, 3 yıl 10 ay 20 gün ceza verdi. İstinaf kararı 22 gün içerisinde onadı. Avukatlar karara karşı hem Yargıtay hem AYM’ye başvurdu.
MA / Mazlum Engindeniz