AMED - Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, ÇEDES protokolünün arkasında dinci vakıf ve derneklerin olduğunu belirterek, protokolün iptali için 16 Eylül’de İzmir’de miting düzenleyeceklerini söyledi.
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesi kapsamında “Manevi danışman” olarak görevlendirilen imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur'an kursu hocaları, MEB okullarındaki öğrencilere "Değerler eğitimi" veriyor.
PROJEDE NELER VAR?
3 bakanlık arasında 2021 yılında imzalanan ÇEDES protokolü ortaokullar ve imam hatip okullarını kapsarken, 2023 yılında imzalanan ek protokolle proje erken yaştaki ilkokul öğrencileri dahil tüm öğrencileri kapsayacak şekilde genişletildi.
Öğrencilerle çeşitli faaliyetler yürütülmesini hedefleyen proje, 3 bakanlığa belli sorumluluklar yüklerken, okullarda değer eğitimi vermek üzere “Değerler Kulübü” kurulmasını öngörüyor. Proje sadece MEB’e bağlı okulları değil, diğer iki bakanlığa bağlı gençlik merkezlerini de kapsıyor. Ayrıca proje kapsamındaki etkinlikler, “İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin onay vermesi” halinde protokol taraflarınca sağlanan okul dışı mekanlarda da gerçekleştirilebiliyor. Protokolde “ÇEDES Uygulama Mekanları” diye tarif edilen bu mekanların hangi mekanlar olacağı yönünde ise herhangi bir tarif ya da kısıt bulunmuyor.
Diyanet Gençlik Merkezleri’nde yürütülecek faaliyetlerde görev alacak personeller ve gönüllü öğrenciler, il ve ilçe müftülüklerince belirleniyor. Eğitimcilerden ve velilerden tepki toplayan ÇEDES projesine karşı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 16 Eylül’de İzmir’de bir miting düzenleyecek.
Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, tepkilere neden olan ÇEDES projesinin amacına ilişkin ajansımıza konuştu.
'DİYANET EĞİTİME MÜDAHELE EDİYOR’
MEB’in “Manevi destek” iddiasıyla yürürlüğe koyduğu ÇEDES’in, eğitim alanını dini kurallara göre dizayn etmenin projesi olduğunu söyleyen Kurul, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın son zamanlarda eğitime müdahale etmeye çalıştığını ifade etti. Kurul, “Diyanet İşleri Başkanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve MEB olmak üzere bu üç kurum bir araya gelip bir protokol imzalamışlar. Bu protokol süresiz ve ne zaman biteceği belli değil. Bütün illeri kapsamıyor, başlangıç noktası ise İzmir oldu. 842 okula ‘vaiz’, ‘manevi danışman’ adı altında din görevlilerinin okullara girip çıkmasının önü açıldı” dedi.
'PROJENİN ARKASINDA DİNCİ VAKIFLAR VAR'
Projenin görünür kısmında kamu kurumlarının, arkasında ise dinci vakıf ve derneklerin olduğunu vurgulayan Kurul, “Daha önceki protokollerde vakıf ve dernekler doğrudan sisteme giriyordu. Şimdi kamu kurumları var. Fakat biz okula gelenlerin vaiz, imam, manevi danışmanlar yoluyla çocuklarımız ve gençlerimizle bağ kurmaya çalıştığını ve çocuklarımızı okuldan alarak, okul dışı kendi alanlarına taşımaya çalıştığını biliyoruz. Bu alanlar diyanet işleri merkezinin kendi gençlik merkezleri dahi olsa bu çocukların okuldan kamu eliyle alınıp, başka bir yere taşınıyor olması o çocuğun eğitim hakkına müdahaledir. O çocuğu telkinlerle yönetmeye çalışmaktır. O çocuğun hayatını dinsel olarak baskı altına almaya çalışmaktır” ifadelerini kullandı. İktidarın kamu eliyle öğrencileri bu dinci vakıflara taşıyacak projenin önünü açtığını belirten Kurul, laik eğitim ilkesinin her gün ihlal edildiğini söyledi. Kurul, “Kamuoyu bunu yaşama bir müdahale olarak algılıyor, biz de öyle algılıyoruz” şeklinde konuştu.
16 EYLÜL’DE İZMİR’DE MİTİNG
ÇEDES projesinin İzmir’deki okul ve gençlik merkezlerinde başlamış olmasının sebebinin toplamsal tepkiyi ölçme olduğuna dikkat çeken Kurul, bu sebepten dolayı projeye karşı yapacakları miting için İzmir’i seçtiklerini ifade etti. “Eğer İzmir’den 842 okula din görevlisi göndermeye başlamışlarsa biz de cevabı İzmir’den vereceğiz” diyen Kurul, projeden vazgeçilmemesi üzerine eylemlerini birçok kente taşıyacaklarını söyledi.
Kurul, şöyle devam etti: “Taleplerimizi 16 Eylül’de İzmir’de yapacağımız bölgesel mitingde çok net bir şekilde kamuoyuna anlatmaya çalışacağız. Kamuoyunu uyaracağız, dikkatini çekmeye çalışacağız. İktidara ‘ÇEDES’ten vazgeç’ diyeceğiz. Mitingde ‘Çocuklarımız için bilimsel, laik, demokratik, cinsiyet eşitlikçi, ekolojik, parasız aynı zamanda anadilinde eğitimin yolunu açın’ diyeceğiz.”