ERZİROM - Kemikleri 3 yıl sonra bir kutu içerisinde ailesine verilen Yılmaz Uzun’un taziyesini ziyaret eden DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, “Bu insanlığa yapılan bir suçtur. Bu suçlar kamuoyuna yansıtılmalı” derken, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Buradan bir kez daha yüzyıllık mücadeleyi yürütmenin sözünü veriyoruz” diye belirtti.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Sêrt’te 2020 yılında yapılan hava saldırısında 5 arkadaşıyla birlikte yaşamını yitiren ve kemikleri 3 yıl sonra bir kutu içerisinde ailesine teslim edilen HPG’li Yılmaz Uzun’un (Tolhildan Tekman) taziyesini ziyaret etti. Erzirom’un Tatos ilçesine bağlı Bastok Mahallesi'nde kurulan taziye için kente gelen heyet, birçok noktada bekletilerek GBT kontrolüne tabi tutuldu.
Heyet, Tatos girişinde polisler tarafından "Yasak'" gerekçesiyle uzun bir süre bekletilirken, taziyenin bulunduğu mahallenin girişi de jandarma tarafından kapatıldı. Çevre kentlerden gelenler ise köyün girişinde bir araya geldi. Tüm engellemelere rağmen kitlesel bir şekilde taziyeye katılım gösteren heyet, "Şehit namirin" sloganlarıyla taziyeye katıldı.
‘İNSANLIK SUÇUDUR’
Saygı duruşunun ardından başsağlığı dileyerek konuşmasına başlayan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, "Türk devleti yine baskısını bu şekilde bize gösterdi. Söz konusu Kürt olunca baskı ve zulüm akla geliyor. Halise Aksoy, Ali Rıza ve şimdide bu ailemize bu yapıldı. Bu insanlığa yapılan bir suçtur. Bu suçlar kamuoyuna yansıtılmalı. İktidarın zulmü büyüdükçe Kürt halkının onurlu duruşu bin kat daha büyüyor. Bu köy günlerdir abluka altında, cenaze töreninin yapılmasına izin verilmedi, cenaze aracı verilmedi bu yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz. İmam 3 gündür köye gelmemiş, ezanın okunması dahi yasak kılınmış. Burada ailemize bir kez daha söz veriyoruz; yolumuz onurlu bir yoldur, kimlik mücadelesi veriyoruz. Bu yolda barışı var edene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" diye belirtti.
‘KÜRT HALKININ KİMSEYE İHTİYACI YOK’
Ardından konuşan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, mevcut iktidarının tüm politikalarını Kürt halkına yönettiğini söyledi. Uçar, “Kürdün ölüsüne dirisine, yurtdışında olana, yurtiçinde olana hepsine baskı uygulanıyor. Kürt halkı bunlara karşı mücadele etmeye devam edecek. Yüzyıl öncesindeki Erzurum Kongresi’nden bugün Kürt halkına çocuklarının kemiklerinin kutularda verildiği bir devirde yaşıyoruz. Agit İpek'in cenazesi kargo ile verildi, Hakan Arslan'ın cenazesi kutuda verildi, şimdi de Yılmaz Uzun'un kemikleri verildi. Biz bu yüzyıllık mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Her koşulda savaşa sarılan bir iktidar var. Çözüm üretmeyi bilmiyor musunuz? Sayın Abdullah Öcalan ‘Bir haftada çözerim’ diyor. 2013 yılında sayın Abdullah Öcalan tarafından yayınlanan deklarasyon hafızamızda, bu deklarasyon bizim siyasetimizde. Bu felsefe hayat buluncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Bugün yalnızlaştırılmaya çalışan bu cenazeyi Kürdistan’ın her kentinden sahiplendik. Kürt halkının kimseye ihtiyacı yok. Kendi cenazemizi de kendi mücadelemizi de kendi ellerimizde yarattık ve büyütmeye devam edeceğiz” dedi.
‘ŞEHİTLERE SÖZ VERİYORUZ’
Daha sonra heyete ziyaretlerinden dolayı teşekkür eden Uzun'un babası İbrahim Uzun, şunları belirtti: "Her şeyden önce insanlar ahlaklı olmalı. Eğer bir insanda ahlak yoksa hiçbir şeyi yoktur. Çocuklarımızın kemiklerini elimize vermek ahlak dışıdır. Fakat onlar iyi bilsin ki, tek damla kanımız var olduğu sürece, şehitlerimizin yanındayız, mücadelenin yanındayız. Şehitlerimizin kanı üzerine söz veriyoruz, bu yolda mücadele etmeye devam edeceğiz. Şehit namirin.”
Konuşmaların ardından köydeki kitle, Uzun'un posterini açarak "Şehit namirin", "Ey şehit rêyate rêya me ye", "Bijî Kurdistan", "Ey Şehit xwîna te erdê namîne", “Bijî Serok Apo” ve "Heval Yılmaz onurumuzdur" sloganlarıyla köyden ayrıldı.