İZMİR - Komutanın baskısıyla askerlerin imzaladığı ifadeler gerekçesiyle 32 yıldır cezaevinde olan hasta tutuklu Hulki Güneş, mahkeme kararıyla kaldırılan “disiplin” cezaları gerekçesiyle tahliye edilmiyor.
İzmir Aliağa Şakran 4 Nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan tutuklu Hulki Güneş’in (59) tahliyesi, şartlı salıverilme süresinin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen daha önce aldığı “disiplin” cezaları gerekçesiyle engelleniyor. 1992 yılında Mûş'un Gimgim (Varto) ilçesi Çayçatı Beldesi Sarımsak Tepe bölgesinde çıkan çatışmada bir askerin hayatını kaybettiği olayla ilgili gözaltına alınan inşaat işçisi Güneş, gözaltında gördüğü işkenceler sonrası tutuklandı. Güneş, Diyarbakır 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından yapılan yargılama sonucunda, “Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
TUTUKLULUK BOYUNCA CEZALAR SİLSİLESİ
Gözaltında gördüğü işkenceler sonucu Ankilozan Spondilit ve akciğer hastalığına yakalanan Güneş, İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) hasta tutuklular listesinde yer alıyor. Sırasıyla Mûş, Amed, Tekirdağ ve son olarak İzmir Aliağa Cezaevi'nde sevk edilen Güneş hakkında, 32 yıllık tutukluluğu boyunca birçok disiplin soruşturması açıldı.
Güneş'e ayrıca 2009 yılında Muş Cezaevi’nde bulunduğu dönemde muayene sırasında doktorla yaşadığı tartışma sonucu, “Doktoru tehdit etme" iddiasıyla açılan soruşturmada, Muş Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 1 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Güneş, 2016 yılında Diyarbakır Cezaevi'nden Şakran Cezaevi’ne sevk edildiği sırada yaşadığı hak ihlallerine tepki göstermesi ve İzmir Aliağa Cezaevi’nde içeriye "Yasak eşya koymaktan” Aliağa Asliye Ceza Mahkemesi tarafından da 1 yıl ceza aldı. Güneş’e 2016 yılında Şakran Cezaevi’nde verilen 2 disiplin cezası daha bulunuyor.
İNFAZ HAKİMİ KARARLARI TANIMIYOR
Avukatların yaptığı itirazlar sonucu Diyarbakır Cezaevi'nde aldığı hücre cezası hem Karşıyaka hem de Diyarbakır İnfaz Hakimlikleri tarafından iptal edildi. Hücre cezası iptal edilmesine rağmen İzmir İnfaz Hakimliği kararı uygulamadı. Güneş’in avukatı Sedat Akbal, 27 Temmuz 2023’de konuyu 1’inci Ağır Mahkemesine taşıyarak, müvekkilinin tahliye edilmesini istedi.
TÜM CEZAEVLERİNDE AYNI SORUN
Akbal, sorunun tüm cezaevlerinde yaşandığını belirterek, “Müvekkilimin durumunu anılan bütün sorunların trajik bir sonucu olarak değerlendirmekteyiz. Bu trajedinin en kısa sürede sonlandırılmasını istiyor, adalete mutlaka erişeceğimize inanıyoruz” dedi. 2013 yılında çıkarılan "4'ncü yargı paketi" ile infaz hukukunda uyum yasalarıyla birlikte gelişmelerin yaşandığını anımsatan Akbal, "Ancak torba yasalarla yapılan değişiklikler, boşluklar halihazırda sistemin bütünlüğünü bozmuş durumda. 3713 Sayılı Yasada bulunan özel hükümler uyum yasalarıyla önemli çelişkiler içermektedir. Bu çelişkiler mutlaka yasal düzenlemelerle giderilmelidir. Müvekkilimin yaşadığı hak ihlallerine ilişkin konuyu Anayasa Mahkemesine taşıdım. Bu konuda adım atılmasını bekliyoruz” dedi.
Akbal, müvekkili hakkında verilen kararların bir an önce uygulanıp tahliye edilmesini istedi.
NE OLMUŞTU?
Hulki Güneş 1964 yılında Gimgim ilçesi Sazlıca (Qarqarud) köyünde doğdu. Evli ve beş çocuk babası olan Güneş, 1992 yılında Çayçatı Beldesi Sarımsak Tepe bölgesinde bir askerin hayatını kaybettiği çatışmaya katıldığı iddiasıyla inşaatta çalışırken gözaltına alındı. Gördüğü işkencelerin ardından tutuklanan Güneş, Diyarbakır 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından yapılan yargılama sonucunda “Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Güneşin avukatları dosyayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AHİM) taşıdı. 19 Haziran 2003 tarihinde AİHM, DGM’lerin yapısı ve tanıkların mahkemede dinlenmemesi, sorguya tabi tutulmaması nedenleriyle ihlal kararı verdi. AİHM kararına rağmen yeniden yargılama yapılmadı. 2013 yılında çıkarılan "4. Yargı Paketi"nin yasalaşması üzerine Güneş’in yargılaması yeniden yapıldı.
Yeniden yargılama sonrası olayda bulunan tanık askerler, verdikleri ifadelerde ve duruşmalarda pusuya düşürüldüklerini, hiç kimseyi görmediklerini, Güneş'i görmelerinin pusu nedeniyle imkansız olduğunu, tutanakları komutanların zoruyla imzaladıklarını, pişman olduklarını ve vicdan azabı çektiklerini anlattı. Ancak buna rağmen Güneş’e yine müebbet hapis cezası verildi.
MA / Delal Akyüz