AMED - Eğitim Sen Amed şubelerinin gerçekleştirdiği depremin eğitim sistemi üzerindeki etkileri çalıştayında konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, demokratik eğitim sistemine mahalle meclislerinden başlanması gerektiğini söyledi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Amed şubeleri, 6 Şubat depremlerinin eğitim sistemi üzerinde bıraktığı etkilere ilişkin Plaza Otel'de “6 Şubat 2023 Depreminin Eğitim Sistemi Üzerindeki İzdüşümüne Bakmak: Yaşananlar, Sorunlar ve Çözümleri Çalıştayı” gerçekleştirdi. İki gün sürecek olan çalıştayın ilk gününde 4 oturumda depremin eğitim sistemi üzerindeki etkileri tartışıldı.
Üçüncü oturumda Eğitim-Sen Genel Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, afet sonrası çocukların eğitim hakkına erişimde yaşadığı sorunlara değindi. Yardım, “Sadece afet, pandemi, savaş koşullarında değil her anlamıyla eşitsizliklerin yaşandığını görüyoruz. Ciddi bir eğitim hakkı ihlaliyle karşı karşıyayız. Eğitime erişemeyen kişi sayısı her geçen gün artıyor. MEB, deprem sürecinde de genel geçer çözümler dışında hiçbir sorunu çözmemeye devam etti. Eğitim açısından bizi karanlık bir tablo bekliyor. Eğitimin yarattığı eşitsizlikler üzerine geniş tartışmalar yürütülmeli. Çocukların üstün yararını esas alan, demokratik, laik, anadilinde eğitim sistemini kurmalıyız” diye konuştu.
ANADİLDE EĞİTİM
“Afet sonrası kısa, orta ve uzun vadede planlama” üzerine sunum yapan Eğitim-Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, Türkiye’de herhangi bir konuya dair planlamanın olmadığını söyledi. Kurul, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Türkiye’yi bir şirket gibi yöneteceğiz’ söylemlerini hatırlarsınız, artık bu şirketin patronları var. Artık üniversite yönetimleri de böyle, okullar da öyle. Anadilinde eğitim konusunda konuşmuyoruz, sınavlarda başarılı olan çocukları konuşuyoruz. Okulun içinde kendini öteki hisseden çocuklara çok uzağız. Kapitalist eğitim sisteminde çocukları yarıştırırlar. Okullar arasındaki makas inanılmaz derecede açılmış durumda” dedi.
Kız ve erkek çocukların ayrı okullarda eğitim görülmesi tekliflerine tepki gösteren Kurul, bu durumu “Kapitalist sistemde bile mantık dışı” diyerek yorumladı. Mahalle meclislerinin önemine vurgu yapan Kurul, planlama aşamalarının buralardan başlaması gerektiğini söyleyerek, “Sezgisel ve demokratik bir eğitim planlaması, yerelden, çocukların da katılımcı olmasıyla oluşur. Özyönetimi daha dikkate çekerek, alandan ve sahadan bu çalışmaları sürdürebiliriz. Ülkenin genel yasaları olmak üzere tüm konularda böyle olması gerekiyor. Yeniden dayanışmacı ve kolektif çalışma içerisinde olmak önemli” diye belirtti.
‘EĞİTİM SİSTEMİ TEKTİPLEŞTİRİLİYOR’
Dr. Zeki Kanay da, afet, çocuk ve yeniden inşa konularına değinerek, “Eğitim sistemi tek tipleştiriyor, kendi doğasından koparıyor. Şehirleşmede insanları birbirinden uzaklaştırıyor. Eğitim anlayışımızı daha deneyime dayalı hale getirebiliriz. Eskiden olduğu gibi okulların yakınlarında tarım köşeleri olabilir” dedi.
Son oturumda da Uzm. Psikolog Düzgün Uğur; “Afet ve bakım veren / Ebeveyn”, Eğitim-Sen Adıyaman Şube Sekreteri Zeynel Polat; “Afet ve eğitim emekçisi”, Barış İçin Kültürel Araştırmalar Derneğinden Aysel Fidan ise; “Afet sonrası eğitim ve bakım vereni güçlendirme” konuları üzerine sunum yaptı.
Oturumların ardından çalıştayın ilk günü soru cevaplarla son buldu. Çalıştay yarın farklı sunumlarla devam edecek.