RIHA - Bêrecûk'un Fırat'a 4 kilometre mesafedeki Gire Hişk Mahallesi’nde, içme suyu sorunu hayvanların ölümüne, çocukların hastalanmasına yol açıyor.
Riha’nın Bêrecûk (Birecik) ilçesine bağlı Fırat Nehri’ne 4 kilometre uzaklıktaki Gire Hişk kırsal mahallesinde, 20 gündür “arıza var” gerekçesiyle şebeke suyuna erişilemiyor. İki bin nüfusa sahip mahallenin tek geçim kaynağı olan hayvancılık, suların kesik olması nedeniyle olumsuz etkileniyor. Yaklaşık 40 bin küçükbaş, bin büyükbaş hayvanın beslendiği mahallede, yeterli ölçüde su içemeyen hayvanlar hastalanarak ölüyor. Her gün birkaç hayvanın öldüğü mahallede, yurttaşlar içme suyu ihtiyacını karşılamak için traktörün arkasına bağladıkları paslı tankerlerle başka köylerden su taşıyor. Her taşımanın ücreti ise 250-300 TL arasında değişiyor. Su kesintisi nedeniyle Urfa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’ne (ŞUSKİ) birçok kez başvuruda bulunan yurttaşlar, verdikleri dilekçelerin cevapsız bırakıldığını, muhatap bulamadıklarını söyledi.
ALT YAPI VAR AMA SU YOK
Mahallede yaklaşık 10 yıldır şebeke suyu sıkıntısı olduğunu belirten Şakir İzici (55), “Eskiden su kuyuları vardı ama kurudular. Şebeke suyu için alt yapı var ama su yok. Çevre köylerde sıkıntı yok. Tankerlerle su taşımak zorunda kalıyoruz. Depolara doldurduğumuz su bize bir gün yetmiyor. Hayvancılık yapıyoruz ama hayvanlarımıza yeterli su vermediğimiz için ölüyor. TOKİ yapılıyor bize 2 kilometre uzaklıkta, orada su var ama bizim köye su verilmiyor. TOKİ’den bizim mahalleye su verilebilir, bir hat çekilebilir. Yetkililer her zaman ‘tamam halledeceğiz, su verilecek’ diyor ama su verilmiyor. Köye su verilmez ise, hayvancılık yapamayız” diye konuştu.
SU YOK FATURA VAR!
Suları kesik olmasına rağmen borulardan geçen hava akımı nedeniyle su sayaçlarının çalıştığını ve fatura ödediklerini aktaran Saadetin İzci (24), “Su yok ama herkes fatura ödüyor. Su sorunu kışın yok ama yazın var. Kışın su tüketimi az, yazın ise sulamadan kaynaklı artıyor. Buna göre bir alt yapı hazırlanması gerek. Biz bu sorunu yıllardır yaşıyoruz. Bunu CİMER’e dahi yazdık. Yetkililer bizi her seferinde oyalıyor. Fatura kesmeyi biliyorlar ama su vermiyorlar” dedi. Fırat Nehri’nin mahalleye 4 kilometre uzaklıkta olduğunu belirten İzci, “Fırat suyu ile birçok yer sulanıyor ama bize verilmiyor. Köye su vermek zor değil. Hayvancılık yapıyoruz, hayvancılık dışında da bir gelimiz yok. Yetkililer artık sesimizi duysun. Şikayet ediyoruz ama sonuç alamıyoruz” şeklinde konuştu.
‘TAŞINAN SULAR HİJYENİK DEĞİL’
Traktör yardımıyla her gün başka mahallelerden su taşıyan Mustafa İzci (46) ise, şunları söyledi: “Mazot fiyatları yükselmesinden kaynaklı her gün su taşıma ücretlerinde de değişkenlik oluyor. Millet taşınan suyu hem kendisi içiyor hem de hayvanlarına veriyor. Tankerlerin içi pas dolu ve taşınan su hijyenik değil. Hijyenik olmayan bu suyu içen çocuklar hastalanırken, yeterli su içmediği için hayvanlarda çeşitli hastalıklara kapılıp telef oluyor. Benim bir haftada 7 küçükbaş hayvanım öldü. Su sorunu olmadığı zamanlarda bu tarz ölümler olmuyordu. Bir hayvanın günde en az 50 litre su içmesi gerekirken, bazı günler hiç içemiyor.”
‘HER SEÇİM VAAT EDİLİYOR’
Mahallede yaşanan su sorununa karşı birçok girişimde bulunduklarını dile getiren İbrahim İzci (24) “Geçen sene protesto eylemleri de yaptık. Protesto sonrası su bırakıldı ama bir ay sonra yine kesildi. Biz başka köylerden tankerlerle su getiriyoruz. Çevre köyler sularını bizimle paylaşıyor, yarın bir gün vermezlerse ne yapacağız?” diye sordu. Her seçimde AKP’li siyasetçilerin “Su sorununu çözeceğiz” vaatlerinde bulunduğunu kaydeden İzci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Seçim sonrası vaat unutuluyor. Son yapılan seçimlerden sonra da bu vaat verildi. Ama seçimden sonra unuttular. Bize ‘Şu kadar oyu çıkarsanız, söz sizin su sorununuzu çözeceğiz’ dediler. Seçim bitti, aynı tas aynı hamam. İstenilen oylardan daha fazlası da çıktı. Biz sadece su istiyoruz. Yetkililer sesimizi duysunlar.”
‘TOPRAKLARIMIZI BIRAKMAK İSTEMİYORUZ’
Yeterli su tüketmedikleri için bir hafta içinde 9 küçükbaş hayvanının öldüğünü aktaran Cuma İzci (57), “Yaklaşık 400 küçükbaş hayvan besliyorum. Her gün onlara su yetiştirmeye çalışıyorum ama taşımayla bu mümkün olmuyor. Bazı günler hiç su olmuyor. Susuz kaldıkları için hastalanıyorlar. Uzun süre susuz kaldıktan sonra bir anda su içen hayvanlar şişiyor ve ölüyorlar. Bizim tek isteğimiz su. Mahallemize su verilsin. Sesimizi birileri arttık duysun. Bizi seçimden seçime oyalamayı bırakın. Birçok kişi hayvancılık yapmayı bıraktı. Hayvancılık yapmazsak, göç etmek zorunda kalırız. Biz topraklarımızı bırakmak istemiyoruz” dedi.
MA / Emrullah Acar