RIHA - Ekonomik krizin nedeninin AKP-MHP iktidarının sürdürdüğü savaş politikaları olduğunu belirten Rihalılar, çözümün PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecridin kaldırılması olduğunu söyledi.
Ekonomik krizin etkisini her geçen gün daha fazla hisseden yurttaşlar, döviz kurundaki dalgalanma ile daha da yoksullaştı. Riha sokaklarında son dönemde en çok konuşulan konuların başında, temel tüketim ürünlerine yapılan zamlar geliyor. Birçok kalemde peş peşe yapılan zamlar nedeniyle yurttaşların alım gücü düşüyor. Sokakta “Hayat pahalılığı var mı?" sorusunu sorduğumuz esnaf ve yurttaşlar, ekonomik krizin hayatın her alanında kendisini hissettirdiğini belirtirken, nedeninin ise AKP-MHP iktidarının savaş politikaları olduğuna işaret etti.
RIHALILAR SAVAŞ İSTEMİYOR
Haşimiye Meydanı’nda kuruyemişçi Müslüm Çiftçi, 12 yıldır çarşıda esnaflık yaptığını belirterek, “Bugüne kadar bu denli ekonomik krizin hissedildiği bir dönem hatırlamıyorum” dedi. Geçen yıl 5 bin TL olan dükkan kirasının 15 bin TL’ye yükseltildiği bilgisini veren Çiftçi, “Urfa fıstığı ile tanınan bir şehir ama kilosu 440 TL. Kim alabilir? Kimse gönül rahatlığı ile alamaz. Bunun nedeni son 40 yıldır süre gelen savaş. Bu savaş devam ederse, ekonomi düzelmez, huzur bu topraklara gelmez. Bu savaşın bedelini sadece Kürt halkı değil, bu topraklarda yaşayan bütün halklar ödüyor” ifadelerini kullandı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 8 Ağustos 2019’da Sêwas’ta katıldığı bir programda ekonomiyi eleştirenlere yönelik söylediği, “Ne diyorlar; domates, patlıcan, patates, sivri biber… Düşünün bir merminin fiyatı nedir, düşünün” sözlerini hatırlatan Çiftçi, şunları söyledi: “Bu savaş devam ediyorsa, herkesin sorumluluğu var. Ekonomik krizin son bulması için PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecridin bir an önce kaldırılması gerek. Tecrit kalkarsa, halk bir nefes alır. Urfa’da Araplar da Kürtler de savaş istemiyor.”
'SAVAŞ BİTERSE EKONOMİ DÜZELİR'
Tarihi Aşağı Çarşıda nalbur işleten Ali Ekber (48), yaşanan ekonomik krizin nedeni olarak savaş politikalarını işaret etti. “Savaş çözüm değil” diyen Ekber, “Savaş ile bir yere varılmaz. Nerde savaş varsa, o ülkenin ekonomisi çöker. Barış olursa mermiye para ödenmez. Ekonomik krizin olmaması için, savaşın olmaması lazım. Savaş bittiği gibi ekonomi düzelir. Savaşa değil, halka bütçe verilmeli” ifadelerini kullandı.
‘BİZ SAVAŞ İSTEMİYORUZ’
Türkiye’de AKP-MHP iktidarının baskı politikaları nedeniyle ekonominin her geçen gün daha kötüye gittiğini dile getiren Muzaffer Toy (51), ekonominin Kürt meselesi ile bağlantılı olduğunu kaydetti. Türkiye’de her alanda bir çökme hali yaşandığına vurgu yapan Toy, “Bu ekonomik krizin nedeni AKP’dir. Kürt seçilmişler rehin alınmış durumda. Bir savaş var, bu savaş biterse ekonomi düzelir. Bütün halklar kardeş. Biz savaş istemiyoruz. İktidar savaşın bitmesini istemiyor. Savaş biterse, siyasetini yapacağı bir şey kalmaz. Biz barış, özgürlük istiyoruz” dedi.
‘HERKES BİLİYOR AMA SÖYLEMİYOR’
Kapaklı Pasajı’nda elektronik ürün satan esnaf Ramazan Demir (37), krizlerin kaynağında AKP-MHP iktidarının olduğunu belirterek, “Şu an TL diplerdedir. Her geçen gün eriyor. En düşük telefon fiyatı 7-8 bin TL. Asgari ücret ile geçinen biri nasıl alsın? Urfa’da ev kiraları 10 binden başlıyor. Nedenini herkes biliyor ama söylemiyor. ‘Bir mermi kaç para’ dediği zaman; her şeyin daha kötüye gideceğini aslında söylüyor” şeklinde konuştu.
Aynı çarşıda esnaf olan Mehmet Bulum (38) da, alım gücünün her geçen gün düştüğüne dikkat çekerek, nedenin ise AKP-MHP iktidarının yanlış politikalarda ısrar etmesi olduğunu kaydetti.
‘ÇÖZÜM İÇİN İKTİDAR DEĞİŞMELİ’
“Bu ülkede ifade özgürlüğü yok” diyen Mehmet Doğrur (28), ekonomi ile özgürlüklerin birbiriyle bağlantılı olduğuna değindi. İnsanların düşüncelerini ifade etmeye korkar hale getirildiğini söyleyen Doğrur, “Çok adaletsizlik yaşanıyor. Adaletsizlik her şeyi tetikliyor. Ekonomik krizi ‘dış güçlere’ bağlayanalar var. Krizin tek nedeni iktidar, başka yerde aramamak lazımdır. Ekonomik kriz olmasın diyorsak, bir değişim şart” diye belirtti.
‘FISTIK ALAMIYORUM’
Cebinden çıkardığı bin TL ile 23 gün geçimini sağlaması gerektiğini söylen emekli Halil Çiftçi (67) ise, emeklilere dilenmek dışında bir yol bırakılmadığını söyledi. Ekonominin kötü olmasının nedeninin hükümet olduğunu belirten Çiftçi, şunları söyledi: “En son ne zaman meyve aldım hatırlamıyorum. Canım fıstık istiyor, alamıyorum, kilosu 250-300 TL. Seçimler geliyor, o zaman emekliye zam yapacaklar. Seçimlerde kimse AKP’ye oy vermesin. Oy verenin namazı kabul olmaz.”
‘ÖNCE KENDİLERİ KEMER SIKSIN’
Tarım politikalarında atılan yanlış adımları eleştiren çiftçi Mehmet Reşat Güvenç (52), tarımda kullanılan ürünlere peş peşe yapılan zamlara tepki göstererek, “Çiftçiyi düşünen yok. Ekonominin kötü olmasının nedeni kötü tarım politikaları. Urfa tarım şehri ama birçok kişi toprağını yüksek masrafları nedeniyle ekemiyor” dedi. Tekerlekli sandalyede yaşamını sürdüren emekli yurttaş Servet Dağ (50), 7 bin 500 TL olan emekli ücretlerine zam yapılmamasına tepki gösterdi. İktidarın ekonomiyi bitirdiğini söyleyen Dağ, “Markette her istediğimizi alamıyoruz. İktidar partisi ‘herkes kemerleri sıksın’ diyor. Önce kendileri başlasın. Bakanlar, milletvekilleri önce kemerlerini sıksınlar. Altlarındaki makam araçlarını bıraksınlar, ondan sonra halktan istesinler” ifadelerinde bulundu.
‘ERDOĞAN’A OY VERDİĞİM İÇİN PİŞMANIM’
Mayıs ayında yapılan seçimlerde AKP ve AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy verdiği için pişman olduğunu belirten Halaf Beyazgül (60), seçim sonrası peş peşe yapılan zamlara tepki gösterdi. Artık AKP’ye oy vermeyeceğini dile getiren Beyazgül, “Bu güne kadar hep AKP’ye oy verdim ama bundan sonra vermeyeceğim. Ekmek 6 TL, 4 kişi her öğün 4 ekmek tüketiyoruz. Günde 12 ekmek alıyoruz. 72 TL günde ekmeğe veriyoruz. Sadece ekmek yesek, ayda 2 bin 160 TL ekmeğe gider” diye anlattı.
‘EKONOMİ KÖTÜNÜN DE KÖTÜSÜ’
Emekli yurttaş Ramazan Doğan (60), emekli ücretiyle geçinemediklerini belirterek, “Sadece simit ve çay içsem, maaşım bana yetmez. Ekonomi kötünün de kötüsü” dedi. Bir diğer emekli yurttaş Asım Sultan (72), “Açız. Her şey çok pahalı oldu. İnsanlar bunalımda” diyerek, içinde bulunduğu durumu özetledi. Bir restoranda kurye olarak çalışan 19 yaşındaki Mustafa Dal ise, emeklerinin karşılığını alamadıklarını belirterek, “Geleceğimi karanlık görüyorum. Bir şeylerin düzelmesi için baştakinin gitmesi lazım. Değişim şart. Bu kötü tablonun tek sorumlusu iktidardır” şeklinde konuştu.
MA / Emrullah Acar - Mahmut Altıntaş