İSTANBUL - Ekonomik krizi en derinden yaşayan kesimlerin başında gelen kadınlar, “Bize ‘Sabredin’ diyen Erdoğan bin odalı saraydan çıksa kriz biter” dedi.
Türkiye'de ekonomik kriz halkın alım gücünü her geçen gün biraz daha düşürüyor. Her yeni güne yeni zamlarla uyanan yurttaşlar, beslenme ve barınma sorunlarıyla mücadele ediyor. Yurttaşların yaşadığı ekonomik krize karşı açıklamalarıyla tepki toplayan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan son kabine toplantısında “Ekonomik sorunların farkındayız” diyerek çözüm üretmek yerine, halktan yine sabır istemişti.
Ekonomik krizi derinden hisseden kesimlerin başında gelen kadınlar, temel gıda ürünleri dışında alışveriş yapamadıklarını belirterek, gram ve taneyle sebze ve meyve aldıklarını söyledi. Kadınlar krizin sorumlusu olarak da AKP iktidarını gösterdi.
Tekstil firmasında çalışarak ailesinin geçimini sağladığını söyleyen İlknur Baş (42), “Artık çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamıyoruz” dedi. Et alamadıklarını, peyniri dilimle zeytini ise gramla aldığını ifade eden Baş, “Bize sürekli ‘sabredin’ diyorlar nereye kadar sabredelim, yeter artık” diye tepki gösterdi.
‘ÖĞÜNLERİ HESAPLIYORUM’
Baş, her gün gelen zamlarla hayatlarının daha da zorlaştığını ifade ederek, “Ben ayda 11 bin TL maaş alıyorum. Bu 11 bin TL’nin 2 bin TL’si vergilere gidiyor. Devlet işverenden vergiyi kesmiyor, vergi yükünü işçiye yüklemiş. Benim işverenimden kesilsin, benim işverenim zaten kazanıyor, işçiden neden kesiyorsun? Ben günlük hesap tutuyorum, gelir giderlerimi bu ay toplam harcamalarım 13 bin TL ama aldığım para 11 bin TL” dedi.
‘TOST ALDIĞIMDA SUYA PARA YETMİYOR’
Öğrenci olduğunu ve hiçbir sosyal aktiviteye katılamadığını ifade eden Büşra Baş ise, “Başımızdakiler bize ‘bir porsiyon azaltın’ diyorlar. Kendileri azaltsın, biz zaten doymuyoruz neyi azaltalım” dedi. Yaşanan krizden öğrencilerin de etkilendiğini dile getiren Baş, “Kantinde bir tost aldığımda suya para yetmiyor. Bir genç olarak hiçbir sosyal aktivitemi gerçekleştiremiyorum çünkü en basitinden bir yerde kahve içmek istesem 50-100 TL’yi gözden çıkarmalıyım, nasıl içeyim?” diye belirtti.
‘EN ÇOK KADINLAR ETKİLENİYOR’
Gülhava Şiranlı (69) ev ekonomisini kadınların yönettiğini bu nedenle krizden en çok kadınların etkilendiğini söyledi. Şiranlı, “Ayda bir kez bile dışarı çıkamıyoruz. Torunumla dışarı çıkıyoruz hiçbir şey alamıyorum. Sabrımız artık bitti, bardak doldu taştı. Ev kiraları asgari ücretin çok üstünde olduğu için aileler bunu ödeyemiyor ve parklarda yaşıyor. Yönetimin değişmesi şart, ya da bu krizi çözecek birilerinin başa geçmesi gerek” şeklinde konuştu.
‘KİMSE HALKA KULAK VERMİYOR’
Nilüfer Gül (45) 5 bin TL’lik yetim maaşıyla geçinmeye çalıştığını söyledi. Gül, “Okullar açılıyor ama çocuklarıma ayakkabı bile alamıyorum. Devletten sosyal yardım istedim ancak ‘dulluk maaşını’ bahane ederek yardım etmediler. Baştakiler milyar dolar alıyor, bizim de 5 bin TL ile geçinmemizi istiyorlar. Herkes koltuk derdinde kimse halka kulak vermiyor” diye kaydetti.
Ayşe Ay (60), “Ekonomik kriz çok kötü, birbirimizi yiyecek duruma geldik” diyerek tepkisini dile getirdi. Ay, “Bu yaşıma kadar böyle bir şey görmedim. Eskiden 50 TL ile pazara gidiyordum, arabayı doldurup geliyorduk. Şimdi bir ekmek 10 TL olmuş. Hiçbir şey alamıyoruz” şeklinde konuştu. Rümeysa Üçen (23) de, Radyoloji Teknisyenliği Bölümü’nü bitirdiğini ama ataması yapılmadığı için işsiz olduğunu söyledi. Kişisel bakım ve eğitim, ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını belirten Üçen, “Bu devirde kitap bile alamıyorsun. Kitaplar 200-300 TL” dedi.
‘ERDOĞAN SARAYDAN ÇIKSA KRİZ BİTER’
Kadınlardan Suzan Kocaman, krizin sorumlusunun AKP iktidarı olduğunu belirtti. Kocaman, şöyle devam etti: “Zenginler yatlarda, katlarda geziyorlar. Fakirler de çöpten ekmek topluyor. Eskiden et yiyebiliyorduk, yiyemiyoruz, süt içebiliyorduk, içemiyoruz. ‘Sabredin’ diyen, Erdoğan bin odalı sarayda oturmasın o da daireye insin, ekonomik kriz biter.”
‘BAŞKAN SARAYDA, BAKAN LÜKS ARAÇTA’
Emine Erdoğan’ın kriz önlemleri kapsamında halka “porsiyonlarınızı küçültün” önerisini hatırlatan Müslüme Çelik (72) ise, yaşananların bir zulüm olduğunu belirterek, “Emine Erdoğan porsiyonunu küçültsün. Çantalarının fiyatını düşürsün, benim taktığım çantadan taksın. Neden takmıyor? O da bir vatandaş, ben de. Cumhurbaşkanı sarayda yaşıyor, bize, ‘Sabredin’ diyor. Diyanet İşleri Bakanı lüks araçlara biniyor. Biz bir taksi parası veremiyoruz” sözleriyle tepkisini dile getirdi.