MERSİN - Beyaz tülbentleriyle 1 Eylül'de alanlarda olacak olan Barış Anneleri, "Ortadoğu'ya barışı getirecek olan Abdullah Öcalan'dır, görüşme sağlanmalı" çağrısında bulundu.
Türkiye, yine 1 Eylül Dünya Barış Günü'ne savaşın gölgesinde giriyor. AKP-MHP iktidarının Kürtlere dönük savaş politikaları her geçen gün derinleşirken, barışı en çok dillendiren Kürt kadınlar gözaltı ve tutuklamalara rağmen sokakları terk etmiyor. Savaşın son bulması ve Kürt sorunun barışçıl yollarla çözülmesi için meydanlara çıkan Barış Anneleri bu yıl da taleplerini 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde yineleyecek.
Kentte savaşa, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı her eylemde yer alan Barış Anneleri 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde taleplerini dile getirdi.
3 ÇOCUĞU ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNE KATILDI
1 oğlu, 2 kızının özgürlük mücadelesine katılan ve 14 yıldır Barış Anneleri Meclisi'nde yer alan 66 yaşındaki Meryem Erbey, savaşlarda binlerce canın yaşamını yitirdiğini belirtti. Erbey, insan ölümlerine karşı birçok eylemde yer aldığını belirterek, "Bizler gerilla ya da askerler ölmesin istiyoruz. Bu nedenle birçok kez operasyon bölgelerine gidip savaşın önüne geçmek istedik fakat her defasında asker ve polisler tarafından darp edilip geri gönderildik" dedi.
HER EYLEM SONRASI BASKI
Mersin'de yapılan her eylem etkinlik sonrası gözaltına alınıp, evinin polislerce basıldığını anlatan Erbey, "Tüm bu baskılara rağmen mücadeleme devam edeceğim. Türk devleti demokratik bir ülkenin önüne geçiyor ve kendi çıkarları için asker ve polisini öldürüyor. Oysa bizim mücadelemiz Türk ve Kürt halkı için” diye belirtti. Aynı zamanda tutuklu yakını olduğunu ifade eden Erbey, “Oğlum 13 yıldır cezaevinde her türlü işkence gördü. Çocuklarımızı bizden en uzak yerlere gönderiyorlar, 1 yıldır oğlumu göremiyorum. Savcılık ifadesi için Gever'den Colemerg'e giden 2 barış annesi yolda yaşamını yitirdi. Bu zulme dur dedikleri için gözaltına alındılar, demokrasi ve insanlık adına canlarından oldular. Bunun sorumlusu Türk devletidir" şeklinde konuştu.
'BARIŞIN ANAHTARI ÖCALAN'
Baskılara karşı Kürtlerin ulusal birliğini sağlaması gerektiğine vurgu yapan Erbey, "Erdoğan Kürt halkını birbirine düşürmeye çalışıyor, Barzani bu oyunlara gelmemeli. Kurdistan'da yapılan operasyonlarla her gün doğamız vahşi bir şekilde katlediliyor. 40 yıldır süren bu savaşa karşı herkes ses çıkarmalı. Abdullah Öcalan'la iletişim sağlanmalı. Öcalan'ın deneyimlerinden korktukları için bugün tecrit ediyorlar. Görüşme sağlanmış olsaydı tüm Ortadoğu'ya barış gelmiş olurdu. Ortadoğu'nun anahtarı Öcalan'ın elinde, tüm dünya da biliyor barışın mimari Abdullah Öcalan’dır. Buradan tüm Kürt halkına çağrım; tecrit altındaki önderlik için, cezaevlerindeki çocuklarımız için, doğa talanına karşı 1 Eylül'de bu savaşa karşı ses olalım. Tüm Kürt kadınları sokağa mücadeleyi büyütmeye çağırıyorum" diye konuştu.
'BEYAZ TÜLBENTLERLE ALANLARDAYIZ'
Barış Annesi Kadriye Oğuz (62) ise, bu yıl da beyaz tülbentleriyle alanlarda olacaklarını belirterek, "Eğer Kürt halkı birlik olmazsa yok olacak” dedi. Özellikle Kürt kadınların savaşa karşı olması gerektiğini ifade eden Oğuz, “3O aydır Öcalan'dan tek haber alınmış değil. Çocuklarımız cezaevlerinde işkence ediliyor, hasta tutuklular orada ölüme terk ediyor. Vicdanım bu durumu kabul etmiyor, evlerimizde oturamayız. Biz yıllardır kan akmasın diye mücadele veriyoruz. Savaşın son bulması için Öcalan'la görüş sağlanmalı. Artık yeter bu savaşa, barış hepimizin isteği olmalıdır. 1 Eylül'de hep birlikte alanlarda barışı haykıralım" çağrısında bulundu.