İSTANBUL – Tahliye olan Rasim Sayın, cezaevlerinde tarihi bir direniş yaşandığını belirterek, “Tutuklular özgürlüğünü halkının özgürlüğünde görüyor. Bu nedenle sahip çıkılmalıdır” dedi.
Uygulamalarıyla gündemden düşmeyen cezaevlerinde, çıplak arama, kötü muamele, iletişim ve aktivite kısıtlamasının yanı sıra infaz ertelemeleri yaşanan hak ihlallerin başında geliyor. Silivri Cezaevi’nden 15 Ağustos'ta tahliye edilen 35 yaşındaki Rasim Sayın, bu uygulamalara maruz kalanlardan sadece biri.
Dicle Üniversitesi'nde öğrenci olan Sayın, aynı zamanda Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi üyesi. Amed’de 3 Ağustos 2016 tarihinde kaçırılıp ormanlık bir alana götürülerek işkenceye maruz kalan Sayın'a yaklaşık 5 saat işkence uygulandıktan sonra serbest bırakıldı. 11 Ağustos 2016'da İstanbul’un Esenyurt ilçesinde kardeşinin evinde gözaltına alınan Sayın, yaklaşık 20 günlük gözaltı sürecinin ardından 30 Ağustos'ta "Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.
11 Mayıs 2023’te tahliye olması gerekirken infazı, “İyi halli” olmadığı gerekçesiyle 3 ay ertelenen Sayın, 15 Ağustos’ta tahliye oldu.
‘AMED ZİNDANI’NDAKİ DİRENİŞ RUHU VAR’
Gözaltı sürecine değinen Sayın, gözaltında itirafçılığın dayatıldığını belirtti. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra cezaevlerinde kültürel, sosyal, toplumsal her alanda Kürt halkının iradesinin kırılmaya çalışıldığını ifade eden Sayın, 2016’dan 2018’e kadarki sürecin “darbe kanunlarıyla” ilerlediğini söyledi. Görüş, sağlık, savunma gibi tüm hakların ihlal edildiğini, kendilerine gelen özellikle Kürtçe kitapların içeriye alınmadığını kaydeden Sayın, pandemi sürecinde de benzer ihlallerle karşılaştıklarını kaydetti. Cezaevindeki zorluklara karşı büyük bir direnişin de olduğunu vurgulayan Sayın, cezaevlerinde Amed Zindanı’ndaki direniş ruhunun olduğunu söyledi.
GÖRÜŞÇÜLERE ENGEL
Tutukluların görüşüne gelenlerin “örgütsel ilişkisi var” denilerek görüşe kabul edilmediğini belirten Sayın, “Bununla ‘Gözümüz üzerinizde. Arkadaşlık, aile, dostani iletişimlerinizin bizim için önemi yok. Size kim selam verirse aranızda örgütsel iletişim var. Kim size para verirse, kıyafet gönderirse örgütsel’ denilerek, mesaj verilmek isteniyordu” dedi.
Özellikle son süreçlerde tedavi edilmeyen hasta tutukluların ölümle yüz yüze bırakıldığını belirten Sayın, “Doğrudan öldürmüyorlar, tedavi etmeyerek tabutla çıkartıyorlar. Tek başına iradesiyle ayak duran insanın bedenini önüne şantaj olarak koyuyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
‘AİLELER DE CEZALANDIRILIYOR’
Tutukluların ailelerinin uzak cezaevlerine gönderildiğine dikkat çeken Sayın, “Aileler yollarda yaşamını yitiriyor. Ailelerimiz bizi görmeye geldiğinde yolda başlarına bir şey gelir diye çok korkuyorduk. Sadece cezaevine koyduklarını değil, onlar üzerinden aileleri de cezalandırıyorlar” diye kaydetti.
‘KÜRT HALKI SAHİP ÇIKMALI’
Ailelere tutukluları sahiplenme çağrısı yapan Sayın, “Unutulduğunu düşünen insan kendi içinde eriyor” dedi. Tutukluların ailelerinden güç aldığını sözlerine ekleyen Sayın, aileler dışında Kürt halkının da cezaevlerine sahip çıkması gerektiğini vurgulayarak, “O insanlar özgürlüğünü halkının özgürlüğünde görüyor. BU nedenle sahip çıkmalı. Güçlü bir sahiplenme olursa, cezaevlerinde bu kadar işkence, zulüm olmaz. Sahiplenme biraz eksik olduğu için cezaevindeki arkadaşlar zorluk yaşıyor” diye kaydetti.
MA / Rukiye Adıgüzel