İSTANBUL - İmralı ile yürütülen diyalog sürecinde kurulan Akil İnsanlar Heyeti’nde yer alan Öztürk Türkdoğan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çözüm odaklı siyasetine karşı tecridin halklara kaybettirdiğini belirterek, “Öcalan’a uygulanan tecrit barışa uygulandı. Öcalan’a bugün hiç olmadığı kadar ihtiyaç var” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın, 2013 yılında Diyarbakır Newrozu’na gönderdiği mektubunda “Artık silahlar sussun, siyaset konuşsun” çağrısında bulunmasıyla birlikte Kürt sorununu demokratik temelde çözmeyi esas alan diyalog süreci başladı. Demokratik temelde ve barışçıl yöntemlerle Kürt sorununun çözümü konusunda Abdullah Öcalan ve AKP hükümeti tarafından görüşmeler yürütülürken, ölümlerin yaşanmadığı, toplumsal ve siyasal krizlerin derinleşmediği bu sürece Türkiye toplumunda da büyük destek oluştu.
Süreç ise, 22 Temmuz 2015 tarihinde Riha’nın Serêkaniyê (Ceylanpınar) ilçesinde yaşanan şaibelerle dolu bir cinayet bahane edilerek, AKP Hükümeti tarafından sonlandırıldı. Serêkaniyê’de görevli Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar isimli polisler evde uyurken öldürüldü ve cinayetin yaşandığı saatlerde olay yerine kilometrelerce uzaklıkta bulunan bir grup genç gözaltına alınıp tutuklandı. 24 Temmuz’da ise Kandil’in bombalanmasıyla yeniden çatışmalı sürece dönüldü. Bununla birlikte Abdullah Öcalan üzerinde derinleştirilen tecrit son 30 ayda ise "mutlak iletişimsizlik" haline dönüştürüldü.
Öztürk Türkdoğan
Yürütülen diyalog sürecinde Abdullah Öcalan’ın önerisiyle kurulan Akil İnsanlar Heyeti’nde yer alan İnsan Hakları Derneği (İHD) eski Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, tecridi, Abdullah Öcalan’ın çözüm odaklı yaklaşımlarını ve sürecin sona ermesinden sonra ülkede yaşananları değerlendirdi.
2013-2015 yılları arasında yürütülen sürecin sona erdirilmesinden sonra iktidarın savaş konseptini devreye koyduğunu belirten Türkdoğan, bunun ise İmralı’ya "mutlak tecrit" olarak yansıdığını söyledi.
ABDULLAH ÖCALAN VE BARIŞ SİYASETİ
O dönem Abdullah Öcalan’ın önerisiyle oluşturulan Akil İnsanlar heyetinin içerisinde yer aldığını aktaran Türkdoğan, tüm ülkeyi kapsayan barış atmosferini ve Abdullah Öcalan’ın barış için çabalarını şöyle vurguladı: “Heyet olarak 7 bölgede bulunan 81 ili gezdik. Öcalan’ın barış için önemini aktaracak olursam şöyle bir örnek vereyim; Toplantı yaptığımız bir yerde ülkücüler, ‘Eğer barış olacaksa ve bu kan duracaksa açık açık imza verebiliriz’ demişlerdi. Öcalan’ın barıştaki tavrına karşı çok samimi yaklaşımlar vardı. O dönem halk çok olumlu etkilenmişti ve barışa olan toplumsal destek yüzde 79’lara çıkmıştı. Herkes bu sürecin Öcalan’ın 2013 Newroz’una gönderdiği mektupla başladığını biliyordu. Bu bilinerek destek verilmişti. Dolayısıyla Abdullah Öcalan, barış siyasetini çok iyi bir şekilde uygulayan bir liderdir. Sadece Kürt halkını etkileyen değil, Ortadoğu’da tüm halkları etkileyen biri. Yani kısacası Öcalan’a uygulanan tecrit barışa uygulandı.”
‘TÜRKİYE’NİN ÖCALAN’A İHTİYACI VAR’
Türkdoğan, barış süreci gibi bir fırsatı hem devletin hem de örgütün kaçırdığını ifade ederek, savaş ve tecrit kararının ülkeyi başta sosyal, siyasal ve ekonomik olmak üzere tüm alanlarda büyük bir krize sürüklediğini belirtti.
“Bugün bu ülkenin hiç olmadığı kadar, tereddütsüz Sayın Abdullah Öcalan’a ihtiyacı var” diyen Türkdoğan, Abdullah Öcalan’ın başta Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözümü olmak üzere birçok sorunun çözüm adresi olduğunu ifade etti. Türkdoğan, savaşa ayrılan bütçenin halkı ekonomik krize sürüklediğini kaydederek, savaş kararının sonucunda bugün ülkenin mülteci sorunu da yaşadığını aktardı.
‘HALKLAR BARIŞ İSTİYOR’
Halkların barışa ihtiyacı olduğunu ifade eden Türkdoğan, toplumsal barışın sağlanmasının elzem olduğunu aktardı. Kurdistan illerinde yaşayan başta Kürt halkı olmak üzere birçok halkın, barışa özlem duyduğunu ve hala istediğini ifade eden Türkdoğan, 2023 Mayıs seçimlerini hatırlatarak, “Kemal Kılıçdaroğlu’na neden oy verdi bölge halkı, barışı istediğinden tabi ki. Kılıçdaroğlu’na verilen oy yüzdeleri bu durumu açıkça ifade ediyor. Tüm bunlar barış için verilmişti. Çünkü Kılıçdaroğlu, ‘Kürt sorununu çözeceğim’ demişti. Bugün halklar barış istiyor” dedi.
3’ÜNCÜ YOL VURGUSU
Tecridin kaldırılması için Abdullah Öcalan’ın önerdiği “3’üncü Yol” siyasetinin muhalefet tarafından uygulanması gerektiğine vurgu yapan Türkdoğan, “Cumhur İttifakı da Millet İttifakı da resmi ideolojiden besleniyor. Halklar bu iki kutbu seçmek zorunda değildir. ‘Üçüncü Yol’ siyaseti yeni kapılar açar, barışın yolunu açar. Bu kapıyı da siyaset kurumu açar” ifadelerini kullandı.
MA / Ergin Çağlar