İSTANBUL - Gazeteci Veysi Sarısözen, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Bağdat ve Hewlêr ziyaretlerinde şantaj politikası izlediğini belirterek, “Eğer Irak hükümeti böyle bir şantaj politikasına boyun eğerse, çok kanlı savaşlar yaşanabilir. Herkes uyanık olmalıdır” dedi.
Türkiye’nin KDP işbirliği ile Zap, Metîna ve Avaşîn’e yönelik saldırıları devam ederken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Irak ve Federe Kurdistan Bölgesi'nde 3 gün boyunca temaslarda bulundu. Bağdat hükümet yetkilileri ile görüşen Fidan, Hewlêr’de KDP Genel Başkanı Mesut Barzani, Federe Kurdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani ve Başbakanı Mesrur Barzani ile görüştü. Yapılan ziyaretlerin gündeminde su krizi, petrol, ekonomik ve ticari ilişkilerin yanı sıra Federe Kurdistan Bölgesi’ne dönük saldırılar yer aldı. Fidan, Mesrur Barzani ile yaptığı ortak basın toplantısında, KDP’ye işbirliği için teşekkür ederken, özellikle Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine dönük saldırılarda işbirliğinin sürdürüleceği mesajı verildi.
Gazeteci yazar Veysi Sarısözen, Fidan’ın Irak temaslarını ve olası sonuçlarına dair değerlendirmelerde bulundu.
Hakan Fidan’ın Federe Kurdistan Bölgesi’nde yaptığı görüşmelerin temel nedeninin savaş ve ekonomik kriz olduğunu söyleyen Sarısözen, iktidarın dış politikada ve Kurdistan’da yürütülen savaşta çıkmazda olduklarını ifade etti. Türkiye’nin 2 yıla yakındır Zap ve Avaşîn başta olmak üzere birçok noktada yürüttüğü savaşı kaybettiğini belirten Sarısözen, Türkiye'nin ağır kayıplar verdiğini ve ciddi bir mevzi kaybettiğini vurguladı. Türkiye'nin savaş politikasının şimdiki ekonomi politikasıyla çeliştiğine işaret eden Sarısözen, “Yaşanan ekonomik krizin temel sebebi, savaş ve savaş masraflardır” dedi. Olağanüstü paraların savaşa aktarıldığına vurgu yapan Sarısözen, buna rağmen herhangi bir başarının elde edilmediğinin altını çizdi. Sarısözen, savaş devam ettiği sürece iktidarın ekonomi krizin yükünü halkın sırtına yıkmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.
FİDAN’IN ZİYARET AMACI
Sarısözen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye savaşın yükünü Başûr Kurdistan ve Irak devletine yıkmak istiyor. Bu nedenle gerillaya yönelik çeşitli provokasyon ve komplo girişimlerinde bulunuyor. Amaç pêşmerge ve gerilla güçlerini karşı karşıya getirmek, Kürtler arasında yeni bir iç savaş çıkarmaktır. MİT böyle bir çatışmayı yaratabilirse, Türkiye, Başûr Kurdistan’ına dağlarda çatışarak değil, normal asfalt yollarla, tankları ve toplarıyla girer ve Erbil’de oturur. Bunu yaparak savaşın hem askeri yükünü hem de mali yükünü Irak devletine ve aynı zamanda Başûr Kurdistan yönetiminin sırtına yüklemeyi hedefliyor. Hakan Fidan’ın bu sofike ziyaretinin amacı budur.”
KRİTİK VE TEHLİKELİ BİR PLAN
Fidan’ın Irak hükümet yetkilileri ve partilerle yaptığı görüşmenin içeriğine değinen Sarısözen, PKK’nin “terör” listesine alınmasının talep edildiğini ve Irak hükümetinden kısmen de olsa istediğini alamadığını belirtti. Irak'ın PKK'yi “terör” listesine alması halinde KDP’nin de bundan güç alarak PKK’yi “terör” listesine alabileceğine işaret eden Sarısözen, “Böyle bir durumda Irak ve Barzani güçleri de PKK’ye karşı savaşacak. Son derece kritik ve tehlikeli bir planla karşı karşıyız. Dolayısıyla bu provokasyonu kamuoyu önünde açık açık anlatmak gerekiyor. Türkiye ekonomik krizden sıyrılmak ama aynı zamanda PKK’ye karşı savaşı devam ettirmek amacıyla bu planı gündeme koydu” dedi.
FEDERE KURDİSTAN’DA ‘İŞGAL’ TEHLİKESİ
Türkiye’nin sadece provokasyon ve şantaj politikası izlediğini kaydeden Sarısözen, su krizine de değindi. Sarısözen, “Dicle Fırat su kaynakları Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında olmasından kaynaklı, Türkiye suyu bir şantaj aracı olarak kullanıyor. Yani aynı anda hem su sorununun ortada konuşulması, bunun hemen yanında Irak devletine PKK’yi ‘terör’ örgütü olarak tanımayı teklif etmesi, şantaj politikası olduğunu gözler önüne seriyor. Eğer Irak hükümeti böyle bir şantaj politikasına boyun eğerse, çok kanlı savaşlar yaşanabilir. Kamuoyuna şunu demek isterim: Gerilla güçleri son derece ihtiyatlı, soğukkanlı ve realist bir çizgide yürüyor. En küçük bir maceracı ya da intikamcı pozisyon yok. Yurtsever pêşmergelerin de bu konuda duyarlılık göstereceğini umuyorum. Sadece birkaç günlük gerilla ve pêşmerge çatışması bile, Türkiye'nin Başûr Kurdistan’ına dönük işgal hareketini hayata geçirmesine imkan verecektir. Herkes uyanık olmalıdır” diye belirtti.
BEDİR HAREKETİ’NİN AÇIKLAMASI
Fidan’ın Federe Kurdistan Bölgesi’ndeki ziyaretlerinin diplomasi ile ilgili olmadığının altını çizen Sarısözen, Fidan’ın bir “provokasyon sihirbazı” olarak bilindiğini söyledi. Türkiye’nin Teşkilatı Mahsusa’dan bu yana istihbarat örgütünün başlıca enstrümanının provokasyon olduğunu kaydeden Sarısözen, Bedir Hareketi Genel Sekreterliği, Hadi Amiri’nin Fidan’ın yüzüne karşı Türk devletinin Irak'ı terk etmesi gerektiğini söylemesinin çok önemli olduğunu vurguladı.
‘BARZANİ OYUNA GELMEMELİ’
Fidan ile KDP Genel Başkanı Mesut Barzani arasındaki görüşmeye değinen Sarısözen, “Barzani ve etrafındaki grup Türk devletiyle olan işbirliğini devam ettirecek gibi duruyor. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Bütün Kürt yurtseverleri, Barzani yönetimini uyarması ve sınırı aştıklarını hatırlatması gerekiyor. Çünkü bu işin sonunda herkes kontrolü kaybedebilir. Türk devleti tıpkı Kıbrıs'ta uygulamış olduğu bir planla, ‘Barış harekatı’ adı altında Federe Kurdistan’ı işgal teme fırsatını yakalar. Bu fırsatı yakalarsa ve nereye girerse de büyük olasılıkla Hewlêr’e girer ve bir daha asla çıkmaz. KDP ve Barzani güçleri eğer kendi topraklarının kaderinde rol oynamak istiyorlarsa, Türkiye’nin bu planlarını çok iyi kavramalı ve bu oyuna gelmemeli” dedi.
MA / Esra Solin Dal