AMED - İktidarın ekonomi politikalarının halkı açlığa mahkum ettiğini belirten Amedli yurttaş “İnsanlara zindan yaptı, seni alıp o zindana koyuyor aç, susuz bırakıyor, sonra kapıyı açıyor ve bir bardak su, bir parça ekmek veriyor. Sonra da ‘Padişahım sen çok yaşa’” diyerek, tepki gösterdi.
AKP-MHP iktidarının hem içeride hem de dışarıda yürüttüğü savaş politikalarının en büyük tahribatı ülkedeki ekonomide yaşanıyor. Gelen zamlarla birlikte yurttaşların alım gücü düşmeye devam ediyor. Ekonomik krizden etkilenen kentlerden biri de Amed. Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, Amed’in Yenişehir, Rezan (Bağlar) ve Peyas (Kayapınar) ilçelerinde yaptığı “Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin ve fiyat artışlarının semt pazarlarındaki yansımaları” başlıklı saha araştırmasındaki veriler de bu alım gücünün düştüğünü raporladı. Verilere göre pazar esnafının yüzde 78,3’ü son bir yılda satışların düştüğünü belirtti.
Amed’in Yenişehir ilçesindeki Sanat Sokağı girişinde her Perşembe kurulan semt pazarında alışverişe gelen yurttaşlara mikrofon uzattık.
‘YÖNETİM DEĞİŞMELİ’
3 çocuk annesi olan ve bir kefede çalışarak geçimini sağladığını belirten Canan Tayfur, “Pazara geldim ama istediğim hiçbir şeyi alamadım” dedi. Kiradan, gıdaya her şeyin ateş pahası olduğunu belirten Tayfur, “Ne yapacağımı artık bilmiyorum. Elimi neye atsam 35-50 TL’den aşağı bir şey yok. Her birinden az az alabiliyorum. 800 TL ile geldim şuan elimde kalan para 85 TL. Diyarbakır’da işsizlik var, gençler çalışamıyor, yatırım yok ve üstüne üstlük pahalılık var. Ofis semtinde evlerin kirası 10 bin. Yüz bin liraya satılan evler 1 buçuk trilyon. Kesinlikle yönetimin değişmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
‘KARPUZ ALAMAZ HALE GELDİK’
Emekli maaşı ile geçinen iki çocuk babası Servet Özkaynak, “Üzümün kilosu olmuş 40 TL. Ufacık bir kavuna 60 TL diyorlar. Bu yaz ortasında nasıl olacak. Millet perişan. Bu yaz karpuzun yüzünü görmedik. Emekli ve ev sahibi olmama rağmen evime bu yaz yalnızca iki kez karpuz girdi. Karpuz 140-150 TL olmuş. Kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz ama şartlar çok ama çok zor” ifadelerini kullandı.
Arkadaşıyla birlikte bir hafta önce kış hazırlıkları için aldıkları kurutmalık sebzelere bin TL ödediklerini aktaran Özkaynak, “Karpuzdan bahsettim, geçmiş yıllarda üreticilere sorun, eskiden bu mevsimlerde karpuz tarlada kalırdı, hayvanlar burnunun ucu ile itelerdi onlar bile yemezdi. Şu an biz yemeğe bulamıyoruz. Benim gibi emekli ve evi olan bile iki defa almışsa diğer vatandaşı düşünemiyoruz. Şimdi ben pazardan bir kilosu 40 lira üzümle gideceğim o da bize mi yetsin misafire mi yetsin! Artık yeter diyoruz yönetim değişsin istiyoruz” dedi.
‘DEVLETİN SUÇU’
Yaşlılık maaşı ile geçinen Saliha Beşer, “Yaşananlar devletimizin suçudur. Arkadan götürüyorlar. Şeftalinin kilosu 40 TL’den aşağı yok. Sen zenginsin, o zengin ama benim yok, ben kiracıyım. Ne yapayım? Bunu yeme, onu yeme, peki nasıl ayakta kalacağız? Devlet bana sadece 2 bin lira veriyor. Doğalgazıdır, suyudur, elektriğidir, masraflarıdır. Yetmiyor. Bir kilo et 400 TL, nektariye 60 lira dediler alamadım. Bir kilo elma, bir buçuk kilo şeftali aldım. Kilosu 15 TL bir iki kilo salatalık aldım. Domates alamadım, maydanoz alamadım” diye konuştu.
“Böyle giderse açlıktan öleceğiz” diyen ev emekçisi 4 çocuk annesi Medya Çiftkuran, “Bir maydanozun demeti 5 TL olmuş, Aldığımız ürünler bir günlük yemeğe yetmiyor. Biz hükümetin değişmesini istedik ama değişmiyor. Allah hakkımızı bırakmasın” dedi.
‘BÜYÜK PARALARA, KÜÇÜK POŞETLERLE DÖNÜYORUZ’
Aşçı Baran Usta, “Eskiden pazara neşe ile gelirdik, küçük paralarla büyük torbalarla giderdik, şimdi büyük paralarla küçük poşetlerle eve gidiyoruz” sözleriyle krize dikkat çekti. Ekonomik krizin sorumlusunun ülkeyi yönetenler olduğunun altını çizen Usta, “İnsanlara zindan yaptı, seni alıp O zindana koyuyor aç ve susuz bırakıyor, sonra da kapıyı açıp bir bardak su bir parça ekmek veriyor; sonra mı? Sonra da ‘padişahım sen çok yaşa!’ Sokakta yürüyorsun SMA’lı hastası çocuklar için ‘çocuğum için yardım edin’ diyorlar. Valilik ve Kaymaklık’tan izinli ‘dilenciler.’ Bu senin yaşadığın ülkenin ayıbıdır. Sadece o marketteki poşet paralarıyla bile bu hastaları tedavi edebilirler” ifadelerini kullandı.
‘BİTİŞ NOKTASINDAYIZ’
Güzellik salonunda çalışan Müge Güzel de iki kişi çalışmalarına rağmen geçinemediklerini söyledi. Amed’te kiraların 15 bin TL’ye kadar çıktığına dikkat çeken Güzel, şunları söyledi: “Ben 30 yaşından sonra hayatı anladım. Çocukluğumda ‘ekonomi, cumhurbaşkanı ve iç savaş nedir’ bilmiyordum. Şu an benim kızım 10 yaşında, ben çarşıya çıktığım zaman ‘Anne boşver alma, gerek yok’ diyor. Çünkü alamayacağımı biliyor. 10 yaşındaki bir çocuk siyaseti, hayatı, alım gücünün olmadığını biliyorsa büyüklerin bitiş noktası demektir. İnsanlar susuyor ama bu sessizlik de bir cevaptır. Aslında bu ülkenin sessizliği büyük çığlıklardır. İnsanlar aç, gençlerimiz Avrupa’ya kaçıyor, sadece benim tanıdığım 27 kişi iki ay içerisinde Avrupa’ya gitti.”
Pazarda en ucuz ürünü bulabilmek için hem sabah hem de akşam geldiğini de anlatan Güzel, ekledi: “Yönetimin çok acil bir şekilde değişmesini istiyoruz. 40 yaşına geldim ama hayatım boyunca bu son iki yıl gibi kötü bir süreç yaşamadım. Artık insanlar akşam evinde ne yemek yapacağını düşünüyor. Gençler karamsarlıktan dolayı intihara sürükleniyor.”