ANKARA- Yüksek Güvenlikli ve Y ile S Tipi Cezaevleri ilgili raporunu açıklayan ÇHD, mimarisi nedeniyle güneş dahi görmeyen ve tutukluların nefesiz bırakıldığına dikkat çekti. Raporda, tutukluların bu tipleri, “Hitler’in Fırını” şeklinde tanımladığına da yer verildi.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Hapishane Komisyonu, Y ve S Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevlerine ilişkin hazırladığı raporunu açıkladı. Raporda, bu cezaevleri, “Yeni tecrit modeli” olarak tanımlandı. Bu cezaevlerine ilişkin Adalet Bakanlığı’nın bilgi paylaşmadığı belirtilen raporda, şu anda Türkiye’de en az 16 Yüksek Güvenlikli, 4 tane Y ve 6 tane de S Tipi Cezaevlerinin bulunduğu bilgisine yer verildi. Y Tiplerinin Yüksek Güvenlikli Cezaevleri ile mimari farklılıklar taşındığı kaydedilen raporda, bu nedenle tecridin, hak gasplarının ve ihlallerin de daha yoğunluklu yaşandığına dikkat çekildi.
MİMARİ YAPISI NASIL?
Raporda, “YGCİK ve Y Tipi Cezaevleri diğer cezaevlerinden farklı olarak 3 katlı inşa edilmiştir. 3 katında da hücreler bulunmaktadır. 2. Katta bütün katların kullandığı havalandırma alanı bulunmaktadır. Y Tipi cezaevlerinin diğer tiplerden farkı burada ortaya çıkmaktadır. Hücreye ait havalandırma olmadığı için tutsaklar hücrelerinden gardiyan tarafından çıkarılarak 2. katta bulunan havalandırma alanına götürülmektedir. Tutsaklar için havalandırma hakkı 1,5 saat olarak kullandırılmaktadır. Tutsaklar günün 22,5 saatini hücrede geçirmektedir” bilgisine yer verildi.
‘HİTLER’İN FIRINI’
Havalandırılmanın tüm tutuklular için sadece 1 buçuk saat açılmasına dair kanuni bir düzenleme olmadığına işaret edilen raporda, buna rağmen uygulandığı ifade edildi. Raporda, “Tutsaklar hücre cezasında iken bile kanuni düzenlemeye göre havalandırma hakkından 1 saat süre ile yararlandırılmalıdır. Y Tipi cezaevlerinde tutulan tutsaklar sürekli olarak disiplin cezası altındaymış gibi tutulmaktadır. Y tipi cezaevleri bu yönüyle kanuna aykırı olarak tutsakların havalandırma, hava alma hakkını kısıtlamaktadır. Ayrıca havalandırma mekanları sağlıksız şekilde tasarlanmıştır. Görüşme yapılan Antalya YGCİK’te tutsaklar havalandırma alanını ‘Hitler’in Fırını’ gibi diyerek tarif etmektedir. Havalandırma alanının hücreyle doğrudan bağı olmadığı için yağmurdan, güneşten korunacak herhangi bir yer bulunmamaktadır. Örneğin, tutsak havalandırma süresi içinde tuvalet ihtiyacı için hücreye geri dönmek isterse tekrar havalandırmaya çıkarılmamaktadır” denildi.
‘ÖLÜME YOL AÇABİLECEK KAPI’
Yüksek Güvenlikli Cezaevleri’nin pencerelerinde demir parmaklığın yanı sıra güneş ışığına izin vermeyecek şekilde sık örülmüş tel örgülerinin bulunduğuna vurgu yapılan raporda, “Bu örgü hava akışının da önüne geçmektedir. Ziyaret edilen Y Tipleri arasında yer alan Antalya YGCİK’te tutulan tutsaklar bu tel örgünün hücrenin güneş görmesine izin vermediğini aktarmışlardır. Pencerenin hemen önünde olduğu için tutsakların kıyafetlerini kurutma imkanını ortadan kaldırmıştır. YGCİK hücre kapıları elektronik olarak tasarlanmıştır. Bu kapıların açılması için görevli tarafından kontrol merkezinde bulunan butona basılması gerekmektedir. Bu durum tutsakların insansızlaştırılması politikasına bir örnektir. Kapıyı açan butonun çalışmaması durumunda tutsaklar tarafından aktarıldığına göre kapının fiziken açılma imkanı bulunmamaktadır. Acil durumlarda kapının elektronik aksamında yaşanabilecek bir sorun tutsakların hücrede kilitli kalmasına yol açacaktır. Görüşme yapılan Antalya YGCİK’te bulunan tutsaklar tarafından aktarıldığına göre; kapı arızalandığında kapının açılması yarım saat sürmüştür. Hücrede bulunan tutsağın kalp krizi geçirmesi gibi hızlı müdahale gerektiren bir durumda yaşanabilecek kapı arızası ölümcül sonuçlara yol açabilecektir” diye kaydedildi.
YAŞAM ALANI 24 SAAT İZLENİYOR
S Tipleri’nde bulunan hücrelerde kameranın da olduğu ifade edilen raporda, “Tutsakların yaşam alanını gören ve kaydeden bu kameranın varlığı tutsakta sürekli izlendiği duygusunu yaratmaktadır. Antalya S Tipi’nde tutulan tutsakların aktardığına göre işkence sıklıkla yaşanmaktadır ve bu konuyla ilgili olarak herhangi bir soruşturma açılmamaktadır. Ayrıca mektup yasaklamaları sistematik şekilde devam etmektedir. Manavgat S Tipi Hapishanesi Manavgat S Tipi Hapishanesi’nin mimari özellikleri de Antalya S Tipi ve F Tipleriyle aynı şekilde olup F Tiplerinden farkı hücrelerde kamera bulunmasıdır. Dumlu 1 No'lu Y Tipi Hapishanesine Dair Bilgiler ve Gözlemler Resmi ismi Dumlu 1 No'lu Yüksek Güvenlik Ceza İnfaz Kurumu olan söz konusu Hapishane Erzurum’un Yakutiye ilçesine bağlı Dumlu köyünde yer alan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü içerisinde yer almaktadır. Söz konusu kampüs içerisinde Dumlu 2 Nolu Y Tipi Hapishanesi ve Açık Ceza İnfaz Kurumu bulunmaktadır. Söz konusu hapishanede bulunan hüküm ve tutuklularla yapılan görüşmeler neticesinde Dumlu Hapishanesinin mimarisinin Y Tipi Hapishane şeklinde olduğu anlaşılmıştır” diye belirtildi.
GÜNEŞ IŞIĞI ENGELLENİYOR
Y Tipinin mimarisine de dikkat çekilen raporda, şu bilgilere yer verildi: “Söz konusu hapishane tek kişilik ve üç kişilik hücrelerden oluşmaktadır. Tek kişilik hücreler 6 tane hücrenin yan yana bulunması şeklinde olup hapishanenin birinci ve ikinci katında yer almaktadır. A, B, C, D, E, F, ve G bölümlerinden oluşan hapishanede hiçbir hücrenin bağımsız bir havalandırması bulunmamaktadır. 6 hücreden oluşan bölümlerde tutsaklar aynı havalandırmayı kullanmaktadır. Diğer bölümlerle iletişim sınırlı olup; havalandırmaların farklı katlarda inşa edildiği, bazı havalandırmaların 2. katta bazı havalandırma bölümlerinin 1. katta olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu hapishaneler F Tipi, E Tipi, S Tipi, L Tipi ve H Tipi hapishanelerden farklı olarak 3 katlı olarak inşa edilmiştir. Hapishanelerin 3. katında atölye, revir gibi bölümler bulunmaktadır. Söz konusu hapishanenin pencerelerinde güneş ışığının gelişini engelleyecek şekilde ızgara şeklinde birbirine sık geçirilmiş teller bulunmaktadır. Havalandırma bölümünde saçak bulunmamaktadır. Ayrıca söz konusu yerlere tutsakların sürekli erişiminin mümkün olmaması nedeni ile çamaşır kurutma imkanı bulunmamaktadır. Avukat görüş mahali dört tarafı camlarla çevrili pimapenlerle çevrilmiş durumdadır. Açık görüş mahali de avukat görüş yeri gibi dizayn edilmiş ve açık görüş esnasında tutsakların diğer tutsaklarla birlikte görüşe çıkma imkanı ellerinden alınmıştır.”
SİSTEMATİK HÜCRE CEZASI
Tutukluların sürekli tek başına tutuldukları ve bunun sürekli hale getirilmiş hücre cezası anlamına geldiği altı çizilen raporda, “Hapishane içerisine kitap, gazete ve dergi alımı neredeyse durdurulmuş durumdadır. Sohbet hakkı hiç bir şekilde uygulanmamaktadır. Ayrıca mimari yapıda buna ilişkin hiç bir bölge ve bölüme yer verilmemiştir. Hiç bir şekilde radyo tutsaklara verilmemekte ve kantinde satılmamaktadır. Sincan 1 ve 2 Nolu Y Tipi Hapishaneleri 3 katlı inşa edilen hapishanenin 350 adet tekli 45 adet üçlü hücreleri bulunmaktadır. Tekli hücrelerden her bloğun katında 6 adet bulunmaktadır. Hücrelerin kendisine ait havalandırması bulunmamakta, bu sebeple havalandırma için koridor başında bulunan havalandırma kullandırılmaktadır. Hücreler genel olarak güneş almamaktadır. En alt katta bulunan tutsaklar hiçbir şekilde güneş ışığından faydalanamamaktadır” ifadelerine yer verildi.
‘KAPATILMALIDIR’
Tutuklulara koridorları temizletmenin de dayatıldığına dikkat çekilen raporda, şu ifadelere dikkat çekildi. “Tutsakların berber ihtiyaçlarının kendileri tarafından karşılanması dayatılmaktadır. Mevzuata ve yasaya aykırı olarak radyo kullanılması ve kantinde satılması yasaklanmıştır. 18 kitap sınırlaması bulunmaktadır. Tutsakların ailelerinin yatırdığı iç çamaşırı ve çoraplar kabul edilmemektedir. Kargo gönderilmesine yalnızca 2 ayda 1 kez izin verilmektedir. Telefon görüşüne ve havalandırmaya çıkarılma esnasında tutsağın kol saatini yanında götürmesine izin verilmemektedir. Cezanın infazında tecrit, infazın gerçekleşmesine hizmet etmeyen ancak tutsaklar için işkence halini alan bir uygulamadır. İnsan haklarına açıkça aykırılık taşıyan bu hapishane modellerinin yapımının durdurulması ve mevcut hapishanelerin kapatılması bir zorunluluktur.”