COLEMÊRG /İZMİR – Trafik kazasında yaşamını yitiren Barış Anneleri’ne ilişkin Colemêrg ve İzmir'de yapılan açıklamada, yaşananların hukuk dışı muamelenin sonucu olduğuna vurgu yapılarak, "Mücadelemizde yaşayacaklar" denildi.
Colemêrg ile Gever (Yüksekova), Çelê (Çukurca) ve Şemzînan (Şemdinli) ilçelerinde 15 Ağustos’ta yapılan ev baskınlarında Barış Anneleri Meclisi üyelerinin de aralarında bulunduğu 23 kişi gözaltına alındı. 22 Ağustos’ta savcılık ifadesi için Gever’den Colemêrg'e giderek dönüş yolunda trafik kazası geçiren Adalet Safalı, Perişan Akçelik ile oğlu Cihan Akçelik yaşamını yitirdi, ağır yaralanan avukat Erdal Safalı ise Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Yaşamını yitiren Barış Anneleri için, İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu, TMMOB Gever Sözcülüğü, Esnaf Sanatkarlar Odaları Birliği, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve çok sayıda sivil toplum ve meslek örgütleri ortak açıklama yaptı.
‘HUKUK DIŞI MUAMELE’
Açıklamayı okuyan Colemêrg İHD Şube Sekreteri Pınar Şen Zengin, 15 Ağustos sabahı Barış Anneleri’ne yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 23 Barış Annesi’nden ikisi olduklarına işaret ederek, Avukat Erdal Safalı’nın savcılığa müvekkillerinin SEGBİS ile bağlanmasına ısrar etmesine rağmen kabul edilmediğini söyledi. Zengin, “Dönüş yolunda ilçeye 10 km kala yolda bir kargo şirketine ait kamyonet ile çarpışma sonucu Adalet Safalı ve Perişan Akçelik olay yerinde vefat etti. Perişan Akçelik’e eşlik eden ve aynı araçta bulunan oğlu Cihan Akçelik ve sürücü Av. Erdal Safalı da ağır yaralı bir şekilde Yüksekova Devlet Hastanesine getirildi. Yüksekova Devlet Hastanesindeki teknik eksikliklerden kaynaklı olarak ağır yaralı olan Cihan Akçelik Van’a, Erdal Safalı ise Hakkari’ye sevk edildi. Cihan Akçelik Van’a yetişemeden Hakkari Devlet hastanesine geri getirilirken kalbi durmuş ve tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. Av. Erdal Safalı ise gece saatlerinde Hakkari Devlet Hastanesindeki teknik yetersizlikten dolayı Van’a sevk edilmiş ve şu an hayat mücadelesi devam etmektedir. Bu vahim olay yine meselenin barış annelerine yönelik yapılan hukuk dışı muamele ile başlayıp, olayın daha trajik bir sonuca kavuşmasıyla sonuçlanmıştır” dedi.
‘HASTANEDEKİ YETERSİZLİKLER’
Bölgedeki eksiksizliklerinin bu trafik kazasıyla bir kez daha gün yüzüne çıktığını belirten Zengin, hastanelerdeki teknik malzemelerin yetersizliğinin de yurttaşların hayatını riske attığını söyledi. Halkın sağlığa erişim hakkının engellendiğini dile getiren Zengin, şöyle konuştu: “Teknik anlamda ileri derecede bir yoğun bakım ünitesinin olmaması, ileri tetkik ve tedaviler için yeterli ekipmanın oluşturulamamış olması birçok insanı mağdur etmekte ve yaşam haklarının ellerinden alınmasına sebebiyet vermektedir. Merhum Cihan Akçelik ağır yaralı haliyle önce Yüksekova Devlet hastanesine daha sonra Van iline götürülmek üzere ambulans ile yola çıkarılmıştır. Van’a giderken durumu fenalaşan Cihan Akçelik daha sonra geri dönülerek Hakkari devlet hastanesine götürülmüştür. Ne yazık ki yapılan müdahalelere rağmen Cihan Akçelik’in hayatını kaybetmiştir.”
‘YOL YAPIM ÇALIŞMALARI DEVAM ETTİRİLMİYOR’
Hastanelerdeki teknik malzeme eksikliklerinin yanı sıra bölgedeki yol yapım çalışmalarının da yapılmış olmamasının büyük sorun yarattığını sözlerine ekleyen Zengin, “Bölgedeki yolların çok keskin virajlara sahip olması kazaları daha da arttırmaktır. Bu noktada gerek Sağlık Bakanlığı gerekse yol sorununu çözemeyen Ulaştırma Bakanlığı’nın yetersiz çalışmaları ortadadır. Yaşanan bu felaket sonucunda hak ihlallerine sebebiyet veren bu sorunların takipçisi olacağımızı bildiriyor, yaşamını yitiren Barış anneleri Adalet Safalı ve Perişan Akçelik ve oğlu Cihan Akçelik’e rahmet diliyor, Av.Erdal Safalı’ya ise şifalar diliyoruz” diye konuştu.
İZMİR
İzmir Barış Anneleri de yaşamını yitiren Barış Anneleri Adalet Safalı, Perişan Akçelik ile oğlu Cihan Akçelik'e ilişkin HDP Çimentepe Temsilciliği'nde basın toplantısı düzenledi.
Açıklamada ilk olarak konuşan Nufuse Ataç, yaşamını yitiren annelerin ailelerine başsağlığı dileyerek, barış annelerini üzerindeki kirli politikaların son bulmasını istedi. Annelere yaşatılan zulümlerin son bulmasını isteyen Ataç, annelerin barış dışında birşey istemediklerini söyledi
Hiç bir insanın ölmesini istemediklerini dile getiren Ataç, "Barış anneleri olarak sürekli devletin hedefindeyiz. Çünkü bizim barış talebimizden korkuyorlar. Barışı dillendirmemizi istemiyorlar. O yüzden de süreki bizi gözaltı tutuklamalarla baskı altına almaya çalışıyorlar. Bizler nefes alana kadar barış yolunda yürüyeceğiz. Gözaltı, tutuklama ve ölümlere rağmen bu ülkeye barış getireceğimizin inancından vazgeçmeyeceğiz" dedi.
'BU ÖLÜMLER KADER DEĞİL'
Yaşanan trafik kazasının normal bir ölüm olmadığını söyleyen Medine Kaymaz ise, devletin baskısı nedeniyle ifade vermek zorunda olmalarında kaynaklı yaşamını yitirdiklerini söyledi. Kaymaz, "Bu ölümler bizim kaderimiz değil. Anneler ifade vermeye gitmeseydiler, belki bu kaza olmayacaktı. Bu kader değil, zulümkarların bize reva gördükleridir. Barış istediğimiz için bu zülmü bize yapıyorlar. Barış mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz, bu zulme karşı da boyun eğmeyeceğiz" diye belirtti.
'MÜCADELEMİZDE YAŞAYACAKLAR'
Behiye Yalçın da, Gever'de yaşamını yitiren annelerin izinde olacaklarını ve mücadelelerini yaşatacaklarını söyleyerek, "Annelerimizin yarım kalan mücadelesini bizler sürdüreceğiz. Bu ülkeye barış ve kardeşlik gelsin istiyoruz" diye aktardı.
Geverli annelerin barış hayallerini mücadelelerinde yaşatacaklarının sözünü yineleyen Narinci Acar, "Annelere yapılan zulüm artık yeter. Ne zamana kadar bu zulüm sürecek. Nefes aldığım sürece bu zulme karşı onurlu barış mücadelesi vermekten geri durmayacağım" diye konuştu.