İSTANBUL - "Büyük Kadın Konferansı"nın hazırlık toplantısında konuşan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın hukuki ve insani haklarının sağlanmasının en önemli gündemleri olduğunu kaydetti.
Seçimlerin ardından yeniden yapılanma sürecine ilişkin halk toplantıları gerçekleştiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), bu kapsamda gerçekleştirecekleri "Büyük Kadın Konferansı’na" ilişkin hazırlık toplantısı düzenledi.
Taksim’de bulunan bir otelde gerçekleştirilen toplantıda, "Bi serhildan û rêxistinê em azadiyê diparêz in (İsyanımızla örgütleniyor özgürlüğümüzü savunuyoruz)” pankartı açıldı. Toplantıya, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi, HDP ile Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi, milletvekilleri ve tutuklu yakınlarının yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Zılgıtlar ve “Jin, jiyan, azadî” sloganı eşliğinde çekilen halaylarla başlayan toplantının açılış konuşmasını HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol yaptı. Kadın mücadelesinin durmaksızın devam ettiğini vurgulayan Birol, “Yeniden kavgaya, direnişe kadın bilinciyle sarılmak için buradayız. Beyaz tülbentleriyle faşizme her daim direnen annelerle, emeğinin hakkı için mücadele eden emekçi kadınlarla, gençliği ellerinden alınmış kadınlarla, doğanın talanına, ekolojik kırım siyasetine karşı ekolojik mücadele yürüten kadınlarla buradayız. İnançlarına sarılan, özgürlüğünün eşitliğini savunan kadınlar olarak buradayız. Bu dünyayı yerinden oynatacak kadınlar olarak buradayız” dedi.
Kadınlar olarak çok uzun bir mücadele geçmişinden geldiklerini kaydeden Birol, HDP’nin bir kadın partisi olduğunu söyleyerek, “Bizim yaptığımız her toplantı, söylediğimiz söz, attığımız her adım bütün toplumsal kesimlere ve politik mücadelelerine de en büyük katkıyı sağlayacak olandır” diye belirtti.
‘REJİMİN ADI TECRİT’
İktidarın “faşizan” bir yapıya sahip olduğunu ve halkı izole etmeye dönük saldırılarda bulunduğuna dikkat çeken Birol, “Bu da başta İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit rejimidir. Tecrit basitçe bir izolasyon değil, kurulmuş bir rejimin adıdır ve bu tecrit tüm toplumsal kesimler ile bir toplumu var eden bütün kurumlara yayılarak devam ediyor. Yani tecrit bir tek hapishanelerde değil. Üniversiteler, kurumlar da tecrit altında” diye kaydetti.
Mücadele’nin İmralı’daki tecritle başlaması gerektiğini vurgulayan Birol, Abdullah Öcalan’ın hukuki ve insani bütün haklarına kavuşturulmasının en önemli gündemleri olduğunu kaydetti. Birol, barışı yeniden sağlamak için tecride karşı mücadelenin önemine vurgu yaptı.
ERKEK EGEMENLİĞİNE KARŞI MÜCADELE
Kapitalist sermaye düzenine dayalı eşitsizliklerin neredeyse görünmez hale geldiğine dikkat çeken Birol, emeğin ucuzlaştırılmasını ve toplumun güvencesizleştirilmesini hedef alan kapitalist sisteme karşı durmanın zorunluluk olduğunu vurguladı. Birol, büyük bir dayanışmayla iktidarın karşısında durmanın kaçınılmaz olduğunu söyleyerek, “Kadın dayanışmasını büyüterek, erkek egemenliğine karşı mücadeleyi hedef haline getireceğiz” dedi.
İKTİDARIN POLİTİKALARINA CEVAP
Birol’un ardından konuşan Yeşil Sol Parti İstanbul Eşsözcüsü Beser Çelik, Colemerg’te trafik kazasında yaşamını yitiren Barış Anneleri ile kadın özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenleri andı. Konuşmasının devamında seçimden sonraki süreci anlatan Çelik, mücadele eden kadınların bir araya gelmesinin iktidarın politikalarına karşı büyük bir cevap olduğunu kaydetti.
Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak 3 oturum ile devam etti.